- 430 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Henüz hazır değildim!
Yine dalmıştım sahilin sessizliğine
Sinemde derlediğim güftelerin hicranıyla seni anıyordum
Bazen melaline temaşa ederek sürur duyuyor ve hazzı kuşanıyordum
Dinliyordum dalgaların hicranını
Suskun çığlıkların arzda inkişaf bulan serencam anılarını
Nitelik için çırpınışları ve bazen de derbeder hali anlatan fevrilikleri
Ruhumdan katreler ne anlatıyor
Kalbim umut içinde vuslatı diliyor ve tefekkürle diriliyor
Lakin içim geçiyor ve umman karşısında bilincim acizleşerek eriyor
Hasretim hakikati anlatan aşktı
Bizar bırakan korkulardan kurtulamayan ikbali cancı
Anlamsız teslimiyet neye yaradı, vicdan bakirliğinde sızıyla hazanda
Solgun nefeslerim halimi yorarken
Yine birden aklıma geldin ve serinliğinde o an yücelttin
Gönlüme sürur bahşedip umutlarımı yeşerttin ve şevkle meşk ettirdin
Hissiyatımı titreşimlere ilhak ettin
Hazzın lahutiliğine eriştirdin ve heveslerimi filizlendirdin
Kendi halimde ve sessizliğin ikliminde halime bir tebessümü ekmiştin
İhsan eylediğin teslimiyetle eşittin
Çünkü gülün bendinden tebarüz eden kutlu bir nefestin
Dikenlere sabrı havale eden ve mefkûresiyle kanaati önceleyen ülfettin
Suskunluğun orucuyla anlamlaşan
Ve ruhun asudeliğinde vücut bulan Hilmi payeydin sen
Sevebilen ve bunun için hiç kaçınmayan bir can olarak kalbin harcıydın
Sen hazırdın lakin ben layık mıydım
Ruhumun lekeleriyle o asude haline nasıl vasıl olurdum
Ve kalbi güzelliğin karşısında hicranımla baş başa yalnızlığımı yaşardım
Sana asla anlatamazdım zira hazırdın
Halimin fakirliğini anlamak için o an hiç hazır değildin
Muhabbet ikliminden tebarüz eden bir bereket olarak kelebekler gibiydin
Lakin ben sefilliğimi pekâlâ bilirdim
Sana yazık edemezdim ve halime yönelerek affını dilerdim
Ve seni o halisane güzelliğinle kalbinin yegâne sahibine emanet ederdim
Mustafa CİLASUN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.