TESLİMATTA İSYAN
Lamı cimi yok, yönetiliyoruz. En demokrasi meftunu süreç ve satıhlarda bile ısrarla ve inatla, bilincimiz dışında alt bilincimizin yadsınamayan tek kalma korkumuzun kullanılmasıyla yönetiliyoruz.
Siyasi bir analizde ya da eleştiride bulunmak niyetinde değilim. Tamamen bireysel açılımlardaki boyun eğmişliğimizin verdiği rahatsızlıktan, teslim olmuş beyinlerin kelepçeli his ve fikir anaforlarındaki tek düzelikten dem vuruyorum.
Bu durumdan sıkıntı duyuyor ve sinirlerimin bunche jumping yapmasına engel olamıyorum.
"Leyla bir özge candır / Kara gözlü bir ceylandır." fasıllarında harcanacak bir romantikliğim yok. Vakıa, her türlü satılmışlığa karşıyım. Fakat şu her ucuzu, kelepir diye vitrinden indiren, gereksizliği tescilli her satılanı sepete atmak da neyin nesi...
"Şarkılar seni söyler, dillerde name adın" ve ben bu durumdan müteessir değilim. Hırçınlığın ve tatlılığın zaten seni makbul kılıyor. Öyle ya, zaten herkes gibi boyun eğsen ve sadece benim olsan bu kadar güzel olur muydun benim için?!
Bana baş kaldır ve hep kendin ol! diyor, sözü ustalarına teslim ediyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.