- 367 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
BU NASIL İŞTİR ?
BU NASIL BİR İŞTİR
BİR BİLEN VAR MI ?
Dr. Sadık Özen
Bu nasıl bir iştir anlamak mümkün değil. Öyle şeyler yaşanmaya başladı ki ülkemizde akıl sır erecek gibi değil. Olanları görünce aklım duruyor. Televizyon ekranlarında gördüğüm manzaralar, iyiden iyiye içimi karartmaya başladı. Bir devletin polisi, bundan on yıl önce, büyük bir doğa felaketine uğramış ve acılarını içlerinden hala atamamış yurttaşlarına böyle acımasızca nasıl saldırabilir? Üstelik bu insanların amaçları, bölücü terör olayları yaratmak veya yaratanları destekleme değil de, yıkılan evlerinin yerine kendilerine devletçe verilen yuvalarından ayrılmamak ve vatandaşlık haklarını korumak ise.
Yaşanan bu çirkin olaylar kadar, yaptıkları karşı eylem sırasında bir vatandaş tarafından “Bu polisler Türk değiller” ifadesinin kullanılmasını da son derecede ağır ve hatalı buldum. Bu ifadeden büyük üzüntü duyduğumu söylemeliyim. Ancak, bunu söyleyen vatandaşımızın gerçek kanaati bu olmadığı kanısındayım. Bu söylem, bu insanların ne kadar büyük bir acı içinde olduklarının göstergesi olmalıdır. Aralarında polis ailelerinin de olduğu bu vatandaşlarımız, özellikle de uğradıkları felaketin ve “Doğa Şehitleri” verdikleri günün yıldönümünde böyle bir durumla karşılaşmamalıydılar.
Bu konu, hiçbir zaman bu aşamaya gelmemeliydi. Vatandaşlar polisle karşı karşıya getirilmeden önce bir çözüm yolu bulunmalıydı. Anasını, babasını, eşini, kardeşini, evladını, evini, eşyasını ve işini kaybetmiş, içlerindeki acı ve ateş bir türlü sönmeyen bu insanlara bu muamele nasıl reva görüldü, anlamak mümkün değil.
Olan bunca kötü şeye rağmen, işin aslının ne olduğu hala belli değil. Bu evlerin, bu felaketzedelere Irak Konsolosluğu tarafından hibe edildiği ve devlet tarafından da kendilerine tapu verildiği iddia ediliyor. Eğer bu doğru ise bu insanların mülkiyet hakları ellerinden nasıl alınıyor? Değilse, bu insanlar bu evlerde sekiz yıldır nasıl oturuyorlar?
Boşaltılan evlerin “Bürokratlar”a verileceği söyleminin aslı ve esası nedir? Böyle bir durum var mı, yoksa bu bir dedikodudan mı ibaret? Eğer aslı varsa, bu bürokratlar kimlerdir, bu evlerin içindekiler atılarak bu kimselere verilmesinin nedeni nedir? Sayın bürokratlar kala kala bu zavallı insanların evine mi muhtaç kalmışlardır? Bu konuda resmi ağızlardan niçin bir açıklama yapılmıyor? İçişleri ve Bayındırlık Bakanları neredeler ve niçin konuşmuyorlar?
Sayın İçişleri Bakanı, konunun ivediliği itibariyle, şu anda yapmakta olduğu “Demokratik Açılım” turlarından önce bu konunun ele alınması gerektiğinin farkında değiller mi? Evlerinden çıkmayacaklarına dair ölüm andı için bu insanların yatıştırılmaları için neler yapılacak? Hükümet bu konuda nasıl bir önlem almayı düşünüyor? Bu işin hukuksal boyutu nedir, bu hususta alınmış bir yargı kararı var mıdır? Bu uygulama nasıl başlatılmıştır, sonlandırılması veya devamı konusunda neler düşünülüyor? Bu konuyla ilgili olmaları gereken parlamenterler ne yapıyorlar, nasıl bir girişimde bulundular? Sayın Başbakanımız bu konuda ne düşünüyor? Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olarak, bütün bunları öğrenmek istiyorum.
İnşallah bana bir yanıt veren çıkar !.
17.08.09
www.fikir platformu.net
YORUMLAR
devlet.....polis.....insan......