6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
7189
Okunma
Biraz amiyane bir başlık oldu ama...Halkın ağzıyla söylemek gerekirse sanırım başlıkta anormallik yapmamışımdır.
Dürüstlüğün dürbünle bile bulunamadığı günümüz koşullarında zaman zaman yine de kendi duygularını paylaşabileceğin bir dost aranmıyor değil...
Zatıaliniz ben bile dışarıdaki çalıştığım ortamda katı görünmeye çalışsam da kendimi yalnız hissettiğim anlarda bir dostun sıcak konuşmalarına,sohbetlerine hasret kalmışımdır....
Pazarlarda yıllardır ekmeğimi alın terimle kazanan sıradan bir pazarcı olduğum için pazarcılığa yeni başlayan insanlarla ister istemez tanışıyor ve arkadaşlık kurduğum oluyordu...
Karısı ile birlikte pazarcılığa başlayan benden on yaş büyük bir arkadaşla tanışmış,hayat hikayesini dinlemiştim:
"Pazarcılığa başlamadan önce büyük bir market çalıştırdığını,çeşitli nedenlerle iflas ettiğini sonuçta sıfırı tükettiğini hatta evinin bile kira olduğunu söylüyordu...Pazarda yeri olmadığı gibi çadırı da yoktu.Dayanamadım.Çadırım büyük olduğu için belli bir süre onlara yarısını tahsis ettim.Bir müddet tek çadırın altında birlikte ekmek mücalesine devam ettik.Bu arada onu tanıma faslım devam ediyordu.Gizliden gizliye benim duygularımdan yararlanıp beni maddi olarak kullanmaya başladığını gözlemledim.Daha sağlıklı karar verebilmek için minibüsüme tekstil ürünlerini doldurup dört günlüğüne Ankara dışına çıkarak değişik ilçelerde dolaşıp satış yaptık.Masraflar çıktıktan sonra satılan malın karına ortak olacaktık...Dört günün bitiminde neredeyse adam beni borçlu çıkaracaktı,neredeyse...Normal payımızdan ayrı olarak ikiyüz tl.daha alacaklı çıktı.Halbu ki hesap kitap ortadaydı...Şöyle bir düşündüm."Acaba bu paraya da mı ihtiyacı var..." "Madem öyle; dürüstçe, dostça derdini bana niye anlatmıyor"diye kendi kendime durum muhakemesi yaptım.Sessiz kaldım ve ikiyüz tl.yi de verdim,ihtiyacını karşılasın diye...
Anladım ki ilk dost kazığını, elini tutup kaldırdığın kişiden yiyormuşsun...
İleriki yıllarda buna benzer bir olay daha yaşadım...Sonuçte kendi kendime karar verdim,dost kazığı yememek için düşene bir tekme de sen atacakmışsın...
Hayatın kuralı böyle dostum,acıma acınacak hale düşersin...
Ayhan Sarıkaya