- 1211 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
OKUMA ARZUSU
yıl 1989....
10 çocuklu bir ailenin 7-inci çocuğu olarak dünyaya gelmişti umut.daha 4 yaşındayken okula giden abisinin peşinden koşarmış okula gitmek için.. Abisinin yolunu gözlermiş okuldan dönmesini beklermiş.Abisi döndüğünde hemen abisinin çantasına sarılıp jımınreji beje (BANA DA SÖYLE ) diyor.. Bir kelime için abisin yakasını bırakmıyormuş. Artık umut ’un dilekleri gerçekleşmiş okula kaydı yazılmıştı. Siyah bir poşet ve siyah poşetin için bir kalemtraş bir silgi birde defter vardı. siyah önlüğü siyah önlüğünün önünü kapatmak için iki tane beyaz düğme vardı. Peki bütün arkadaşlarının düğmeleri tam olduğu halde onun düğmeleri neden eksikti. neden siyah lastik ayakkabı vardı ayağında. Umıut bunları düşünüyordu. Ama yoksulluğa aklı ermediğinden cevap veremiyordu bir türlü beynini kurcalayan cevapsız sorulara. Ama yine üzülmüyordu umut çünkü okumak istiyordu . Birinci sınıfı evde okula gelmeden çalıştığı için umut sınıf atlamıştı derslerdeki üstün başarısından dolayı.Başarılıydı umut ama hala bir çantası yoktu. Ve o lastik ayakkabılarıda su alıyordu artık. Üşüyordu minik ayakları belli ki soğuğa alışkın değildi minnacık papuçları, çorabıda yoktu ki biraz ısıtsın, çorap oılsa gerçi yine su alıp ıslnamayacaktı. Off keşke diyordu umut içinden ’<b<izimde paramız olsa babam bana da bi ayakkabı alsa’ diye iç çekiyordu. Ama olsun hem o tek değildi ki evde onun iki tane küçük kardeşi daha vardı hem abisi de vardı o da okuyordu. ablaları vardı hiç biri bu durumdan şikayet etmiyordu neden ben edeyim diyordu umut. 3 Sınıfa geldiğinde şiir okuma yarışmasında birinci olmuş hem o sene okul birinci de olmuştu. Kazandığı bu derecelerden ötürü öğretmenleri ona yeni çıkmış olan mavi önlüklerden bir tane de çanta almışlardı umuta. Bir sürü defter kalem almışlar bir tanede siyah kundura almışlardı umuta umut ertesi gün yeni önlüğü , çantası ve ayakkabısıyla birlikte okula gelmişti. İçi içine sığmıyordu adeta. Çok mutluydu umut herkesten mutlu. Artık ilk okul bitmiş umut orta okula kaydını yaptıracaktı. O sene belediyelerinde yeni öğretime açılmış orta okula kaydını yaptırmıştı. Öğretmenleri umutun diploma derecesine baktıkların en yüksek notu gördükleri için çok memnunlardı..Umutun tek bir hedefi vardı okuyup öğretmen olmak.Aslında umut için yeni sıkıntıların başlangıcı olmuştu yeni elbiseler yeni kitaplar...
Babası yoktu evde 30 bin lira kitap parası istiyordu öğretmenleri ama ne yapsın elde yok avuçta yoktu.Nerden bulacaktı bu parayı umut iş bulup çalışacak ama iş yoktu ki ilçelerinde 30 bin az para değildi ki hjem çalışsada bu parayı bir kaç ayda toplayamazdı ki..Yeni takım elbise lazımdı kıravat gömlek off bunların hiçbiri yoktu ki onun.Ne yapacaktı günlük elbiselerle okula gidecekti hem zaten yeniydi okul öğretmenler birşey demezdi inşallah..sonunda babası ona bir takım elbise birtanene de lastikten yapılma bir kundura biçimdeki lastik ayakkabı almıştı kıravatını annesi kendi elleriyle yapmıştı.
Bunu gören sınıftan bir kız arkadaşı ertesi gün babasının bir kıravatını çalmış evden umuta getirmişti. Umut bu bilmediysede kıravatı aldığı gibi boynuna takmıştı çok sevinçliydi çok.orta okuluda bitirmişti umut 3 seneyi aynı takım elbiseyle bitirmişti.
Kuşun yuvadan uçma vakti gekmişti..Artık umut liseli olacaktı. İlçelerine yeni gelen kaymakamları 20 tane öğremcinin yurt ve harçlıklarını karşılayacaktı. Gerçi umut okul hayatı boyunca hiç harçlık almamıştı harçlığın ne olduğunu bile bilmiyordu belki ama sevinçliydi umut artık bir dayanağı vardı diye düşünüyordu.Fakat kaymakama giden listede umutun ismi silinmiş yerine başka bir öğrencinin adı yazılmıştı. Umut bunlardan habersiz kaydını yapmak için şehre gider bir kaç gün sonra kaydını liseye yapar.
Arkadaşlarıyla birlikte yurda gittiğinde yurttan listede isminin olmadığını bunun içinde yurtta kalınamayacağını haberini verirler. Şehirde oturan ablasının evine gider ilk başlarda herşey güzel gider bir iki geçtikten sonra Umutun eniştesi artık huysuzluk yapmaya başlar umuta olduk olmadık yerde kızar herşeye bir bahane bulup ablasına kızar. Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla dermiş gibi Umuta artık seni bu evde istemiyorum dercesine hep olmadık bahaneler uydurur. Bir umut hasta gözlerini kapatıp acılar içinde kıvranırken eniştesi umutun uyuğunu sanıp Umutun ablasına yarın kardeşin bu evden gidecek sen kovmasan ben kovarım dedi. Bunu duyan umut sabah erkenden evden çıktı. Okuduğu okulun hemen yanında bir yurt vardı öğrenci yurdu Vakıflar erkek öğrenci yurduydu bu yurt. Umut okul çıkışı yurda gidip müdürle konuşmak istediğini söyler. Fakat müdür eve gitmiştir. Orda çalışan memurlardan umut a ne istediğini söyler umutta herşeyi anlatır adam orda ağlar umutun durumuna ve git oğlum çantanı aldığın gibi gel der burası artık senin evin ama her dönem senden başarı belgesi istiyorum der.
Umut bu durumu ailesine anlatmaz sadece yurtta daha iyi ders çalıştığını bahane ederek onun için yurda geçtiğini anlatır umut.
şimdi umutun neler yaptığını merak ediyorsanız şayet umut okuyor ve öğretmen olacak kısmet olursa.. son bir senesi var onun vatana millete hayırlı bir evlat olur inşallah
Not: Gerçek hayattan alıntıdır...