MERHABA HİSSETTİĞİM
Merhaba hissettiğim. Çünkü şarkımızı dinliyor ve yanımdaymışsın gibi hissediyorum, özlüyorum seni. Uzun zamandır hissetmekten korkup açmadım, dinlemedim bu müziği,seni. Geçmişten koparsam ayaklarımın üstünde durabileceğimi düşündüm. Kaçtım, senden bile kaçtım iki gözüm ruhum. Yılların hesaplaşmasıyla bir yere gelemeyeceğimi düşündüm. Ha aldığım bu kararın bana faydası oldu mu ? OLDU. Çünkü başka kavgalara daldım, tam bir hayat kavgası. Tırnak tırnağa! Sıra ile geçmişi silmeye yok etmeye başladım. Var ettiğim, emek verdiğim her şeyi yok etme. Zordu ama onlarla beraber yaşamak çok daha zordu. Yıllarımı verdiğim evimi sattım önce ,bir hafta ağladım. İçim yandı. Ne çare varken onda yaşayamamak daha zordu sanki. SATTIM. Yolunu dahi unutmaya ant içtim. Rüyalarımla hayallerimle yaptığım evim!!!YOK. senin yarattığına da sahip çıkamadım. Belki de sen gittiğinden beri ben sahiptim, ben gittikten sonra sahip çıkamadılar. Gel dediler,gitmedim. Sahip çık dediler çıkmadım. Ben gitmiştim. geri dönmek yaşananların tekrarı olacaktı , buna gücüm yoktu. Gelme ama kurtar dediler. boğulmamak için çırpındığım da gelin dediğim de kimse yoktu. Boğuldum, yerlere yapıştım, hiçbiri elimden tutmadı, daha çok bastırdılar yok olayım diye,döneyim diye. En kötüsü alay ettiler!sabrettim. Evimi satana kadar,tuvalet temizledim, bulaşık yıkadım,yemek yaptım,hizmet ettim,servis yaptım. İlkleri çok ağardı. İnsan pisliği temizlediğim gün çok ağladım,isyan ettim ama yapabileceğim bir şey yoktu. Boğuluyordum ve elimden tutan yoktu .Var ettiğime varlık gerekiyordu.Çırpındık,ana kız varettik.Bir daha ağlamadım. Kendimi çıkardım çıkmazımdan. Servis yaptığım insanlar emreder gibi konuştukları zaman HEMEN demeyi öğrendim. Soğukta işe gidip gelirken eski sahip olduklarımı düşünüp yerlere yapışmadım. Bunlar benim için donanım dedim. Bunları yaşadığım için yüksünmedim. Yere daha sıkı basmaya başladım,düşmemek için. Derken bir baktım geride bıraktıklarım yok olmaya, ben parmaklarımın ucunda yükselmeye başlamışım. Nasıl battıkları yerden kurtar bizi diyebilirler bana,DEDİLER! Kıpırdamadım. Yaşadığım once şeyi yok sayıp tekrar ellerini tutup ayağa kaldırmak beni tekrar boşluğa itmelerine sebep olacaktı. ASLA. Anacığımın bir sözü var;Kızım bir insan yedisinde neyse yetmişinde de odur.Ben kendi çamurum da debelenmeye alışmıştım. Onlarda alışsınlar. Ben onların balçığında boğulur yok olurdum. Var ettiğini de sattım. AĞLAYA ,AĞLAYA. İçim acıdı,çocukluğumu,babamı yok ettiğimi biliyordum. Ama sen zaten yok etmiştin kendini gözümün yaşına bakmadan. Sen yoksun, var ettiğin, benim var ettiğimi korusun. Bu bir günah çıkarma değil baba... Sana bir merhaba demek istedim. MERHABA BABA...Sana hesap sormaktan ben yoruldum,senide yordum. Artık ara, ara seninle sohbet edeceğim. Senin bildiklerini değil, bilmediklerini anlatacağım . Kollarımda son nefesine kadar, olacak, yaşayacaksın dediklerini yaşadım. Bunları biliyordun. Ama bundan sonrasını ben bileceğim, sana anlatacağım. Dinleyecek ama onu öyle yapma bunu şöyle yapma diyemeyeceksin. Hiç üzülme iki gözüm. Ben artık kendime bunları söyleyerek yaşıyor , kararlar alıyorum. Aylar önce yazdığım bir yazıda bunu yazmıştım,üç kere düşün sonra uygula. İnan ben on üç kere düşünüyorum. Dedim ya artık seninle sohbet edeceğiz. Belli mi olur belki bir gün baba kızın sohbeti diye paylaşırım babalarla kızlarla...bugünlük anlatacaklarım bu kadar. Yine aralara acılar girdi ama bilesin diye iki gözüm. Umuyorum bundan sonra ki sohbetlerimde yok olan yüreğine can katacağım...ÖPTÜM ÖZÜM.