- 600 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MERHABA
Nelerden sonra,taki özlemlerime çok uzak olsanız dahi şu an size gönlümden bir sayfa açıp,şu satırlarda buluşmanın sevincni ırakta olsa sıcak bir "merhaba demenin yakınlığını yaşamaktayım.Ve özledim demek istiyorum tüm içtenliğimle herşeyden önce.....
Nasıl anlatsam bilmiyorum! ikinci bir hayat diye nitelendirip ve tasavvur edemeyeceğim bir yaşayış tarzı bu.İnatla alışmakta direndiğim ve direndikçe özgürlüğe her an biraz daha fazla aşık olduğum bu kabustan şu anda uyanmaya ümidim yok.Onun içindir ki sizlerin ve sevdiklerimin yanına bir gün tüm arzumla gelebilmek için bu özgürlüğü daha fazla sevecem.Düşünüyorumda; o kadar güzel anılarım varki oralarda, hepsini bazen sakladığım yerlerden çıkarıp teker teker anmaktan alıkoyamıyorum kendimi.Bazen inanmakta zorluk çeksemde,hatta bazılarına"acaba" desemde o günlere dair düştüğüm birtakım notlar,yaşadığımın tek ispatı şahidi olsa gerek. Kimisinde tarih,kimisinde silik bir not.Her sahifesi umut dolu ve halen o sayfaları çevirdikçe daha demin yaşanmışcasına o günlere hasret bir kaç satır karalamak gelir içimden.Ve her birini andıkça mutlu br tebessümü esirgeyemem hala dudaklarımdan.Şimdi sanırım,çok uzaklardayım.Ve yanlız hissediyorum kendimi.
Kendimi bir an kandırıp çevreme hoş deli dolu görünsemde.Yanlız olduğumu ispatlamasına yetiyor bu düşüncelerle dolduğum sayfalar. İster istemez kendimi karamsarlığın ta ortasında buluveriyorum.O an anılara dönük yaşamaktan başka bir şey yapamaz hale geliyorum. Ve bu karamsarlığım taki yazılarıma,hatta resimlerimdeki yüzümn aldığı ifadeye bile yansıyor.Üzülüyorum.Yoksa seviyormuydum böylesine yanlız ve içine kapanık yaşamayı?
İnsanlardan kaçıp başbaşa kalacağım yanlız bir köşe bulmak,ve sadece paylaşmaktan korktuğum şeyleri düşünmeyi ve hatta seslerden uzaklaşarak camdaki bir sineği seyretmeyi veli nimet sayıyordum kendime.Kimbilir belkide bu kramsarlık yazdırıyordu böylesine şiirleri.Doğru olsa gerekki Orhan Veli bile böyle düşünerek "Bilmezler yanlız yaşamayanlar yanlızlığın tadını.Bir cana,bir aynaya hasretbilmezler "demiş.Fakat yinede seviyordum böylesine yaşayıp,bu dünyadan böyle tad almayı.Ve hala yarı karamsar,yarı ciddi ve yarı ümitli bir şekilde yazmaya dvm ediyorum.Taki oradan ayrıldığım günden beri ve çoğu kez tarifinde zorlanacağım bir hüznü bir umutsuzluğu yaşayıp, ayrılığın gerçek yüzünü omuzlarıma düşen yaşlarla beraber geride bıraktığım günden itibaren yazıyorum. Gerek tarihiyle,gerekse tekrar tekerrür eden anılarla hiç bıkmadan yarım bıraktığım o defterin sayfalarını ve okunmayacağımı bilmeme rağmen doldurmaya dvm edicem. Çünkü bütün yorgunluğumun ardından bir günün verdiği eziyeti ancak şu yanlızlığımı paylaştığımı o defterin sayfalarını ve okunmayacağını bilmeme rağmen doldurmaya devam edecem.Çünkü bütün yorgunluğumun ardından bir günün verdiği eziyeti ancak şu yanlızlığımı paylaştığım o defterin yapraklarıyla başbaşa kaldığımda görebiliyordum.
Ne bileym bende bir tutku haline gelen yazmayı seviyordum.Küçük notlar almayı,ve unutulmasına engel olan tarihleri yazmayı mutluluğumun yarısı diye nitelendiriyordum.Çünkü bilirsin tarihlere çok önem veririm.Dolan her sayfasını çevirdikçe bir şeyleri yaşatmaya çalıştığımı,bir şeylerin varolduğuna inandığımı görüyor seviniyordum kendimce.Fakat ne yazıkki defterimin,doldukça yavaş yavaş biten sayfaları,benimse her gün birazdaha tükenen umutlarımdı.Galiba defterimle aynı dertten müteessirdik.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.