- 7935 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
**DİGOR KATLİAMI/14 TEMMUZ 1993***
[ i
Tarihte o kadar kana bulanmış sayfa var ki, insanlar hürriyetlerine sahip çıkmaya çalışınca bu sayfalar yakılır.Bu sayfaların yerine sahte kağıtlarla ve kirli mürekkeplerle hep yanlışlar yazılır.Suçlular ellerini kollarını sallayarak gezerken, potansiyel suçlu olarak halk görülür.
Yıl 14 Temmuz 1993’ tü ben altı yaşındayken, ölümlere tanık oldum, hayatın yalnızca mutluluk olduğunu sanıyordum o ana kadar, ne yazık ki acılarda varmış. Yakılan her ağıtta, tırnaklarla talan edilen her yüzde acıya biraz daha yaklaştım.
On altı yıl önce doğu daki olaylar nedeniyle birçok köy ve ilçeye ev baskını,gözaltılar yapılıyordu, yiyecek ambargosu, yayla ambargosu, ekip-biçme ambargosu konulmuştu. Digor ve Kağızmanın çevre köylerinden insanlar huzursuzluklarını göstermek ve haklarını aramak için sessiz bir yürüyüş yapmak istemişlerdi. Babalar, anneler, nineler, dedeler, gençler, çocuklar yürüyüşe katıldılar. Ve bu insanlar savunmasızdı, sebepleri yaylaya çıkma ambargosu,ev baskınlarını ve haksızlıklarını acılarını duyurmak istemişlerdi.Halk yürüyüşe başladığında kayaların arasında mevzilenen özel harekat timleri ağır silahlarla kitlenin üzerine yaylım ateşi açtı.Ortalık bir anda savaş alanına döndü. O telaşla birbirini ezen insanlar, can havliyle kaçmaya çalışırken, yere serilmiş her bir ceset içler acısını ortaya koymuştu. Korkunun verdiği telaş nedeniyle araçlarıyla dönüş yapmak isteyenlerin araçları da devrilmiş ve yaralanmışlardı. Herkes kendi canın derdindeydi. Ortalık sakinleştikten sonra yaralılara hakaret edilmiş.Yaralıların hastaneye kaldırılmasına izin verilmemiş, kaçak gidenlerde ya tedavi edilmemiş ya da hakaretler maruz kalarak tedavi olmuştur.
Meydan savaşına dönen olayın bilançosu 17 ölü ve 67 yaralıydı.Bu olay o zaman hiçbir şekilde basına yansıtılmadı. Ve haksızlıklara uzanan hiçbir el olmadı. Ölenlerin 4’ü çocuktu hayatlarının baharında yaşama veda etmişlerdi. Ya ardında çeyizliklerini sahipsiz bırakan nişanlı gençlerin olması daha acı değil midir? Kimi yaralılar ise olaydan 4-5 sene sonra hayata veda etmişler, kimileri de daha sakat ve hiçbir iş yapamıyorlar.
Olaylarda özel hareketin ateş açma sebebine gelince, akıllara sığmayan bir neden; kitle içinde bize roket atarlarla ateş açıldı, bizde karşılık verdik. İnsanlar bir parça ekmeğin derdine düşmüşken , roketi,silahı her adı neyse nerede bulsunlar.Yollarda sürekli arama varken, her şeye ambargo koyulmuşken, insanlar roketi nereden getirmişti. Bu mantıksızlık yüce Türk Anayasasında hakların da dava açılan 8 özel hareketçi dava süresince hiçbir davaya katılmamış. Mahkemede 40’ın üzerinde duruşma görüldü. 24 Şubat 2006 tarihinde çıkan kararda sanık polisler aklandı. Polisler hakkında olaylarda ’meşru müdafaa’ yaptıkları gerekçe gösterilerek, beraat kararı verildi. Beraat kararı kamuoyunda büyük yankı uyandırdı, ancak tutuksuz yargılandıkları dönem hiçbir duruşmaya katılmayan sanık polisler başka illerde görev yapmaya devam etti.
Bu olaylar ,devletin,İnsanları değersizleştirmenin,öteleştirmenin ve bütün gücü elinde tutarak insanlara yaptığı zülmün bir kanıtıdır. İnsanları köleleştirmenin insan onuruna sıkılan her kurşunun birgün yalım yalım yanan ateş olacağını bilmiyor muydu.? AİHM’ de bu olayı Türkiye için kara leke ve insanlara verilen değersizlik olarak tanımlarken, suçluların elini kolunu sallayarak gezmesi de devlet eliyle yapılan resmi bir katliamın kanıtdır.
Üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen o olayların ve acıların hiçbiri unutulmadı ve unutulmayacakta.Çünkü bu olay tek değildi; Munzur,Özalp(33 kurşun), Zilan, Nevala Kasaba ve son olarak Digor…….
Yaşanılmayı yaşanılacak hale getirecek bizim insanlığımızdır, başkalarının caniliği değildir.
Svgler
Syglar
Slmlar
talik ]
YORUMLAR
Çok belli zaten; demişler ki;
-En kör kim ?
-Görmek istemeyen..
-En sağır kim peki ?
-Duymak istemeyen...
Daha büyük acılar yaşamamak için emperyalizme ve onun yalanlarına kanmayalım. Bu devleti ve cumhuriyeti, onlara karşı savunalım. Irak'a bakın, orayı buraya taşımaya payanda olmayın.
Çözüm bu !
MEFTUN KARANFİL KARDEŞİMİZ KOMİKLİĞE DEVAM EDİYOR :)
Kaç kere ayrılıkçı Kürt isyanı oldu bilmiyorum ?!
Belki 38, 39... 40, her kaç ise unutmayın, devlete isyan, hele emperyalizme pek bir güvenerek edilmiş isyanlar, hep kanlı bastırılmıştır.
Bedirhanilerden başlayıp, Şeyh Said, Ağrı, Koçkiri, Dersim işbirlikçi isyanları gibi...
İsyan edenler de, öyleyse cezasına razı olacaklardır. Bu anlattığınız maval/masallar, bunların utanmazca ağlamaları ise/eğer, buradan çok komik görünüyor.
Ab, Abd, İsrail; siz bunlara güvenerek ihanet psikozuna girmişsiniz !
Ve yine sizler, Irak'a bakıp ders almak yerine, Irak'ı Türkiye'ye taşıyacaksınız, öyle mi ?
Bu Ab/Abd güdümlü isyanınız da bastırılacak !
Emperyalizm ve işbirlikçinin her türü, Türk ulus toplumsalı iradesi karşısında dağılmaya/yenilmeye mahkumdur.
Bir kere Ab ve Abd işbirlikçi karakterlidir. Öyleyse, hak/hukuk filan bahsedemez, pkk ve dtp çizgisi ayrılıkçı bölücülük !
Ve bu kategoriye dahil edebileceğimiz; dinci, etnikçi, mezhepçi tüm emperyalist utanmaz işbirlikçiler, yaptıklarının cezalarını ağır ödeyeceklerdir.
Emperyalizme zerre kadara bulaşarak efelik yapan tüm hayalperestler iyi duysun ! Aklını başına toplasın...
İşbirlikçilik, hele ki emperyalizme ve sömürgecilere yapılmış işbirlikçilik, insanlıktan çıkmaktır !
Dünyadaki en şerefsiz işe ortak olmaktır öyleyse...
Şerefsiz Ab ve Abd'li emperyalistler ya da onun sözde yargı organı A.İ.H.M.lerden örenkler vererek, bize adalet dersi vermeyin ve oralara çok güvenmeyin.
Zalim ve en büyük gerici emperyal ağa ulusların günümüzdeki iki büyüğünün ( Abd-Ab), size devlet kurup teslim edeceğine de, bu kadar salakça ve saftirikçe inanmayın.
Niye bu kadar saftirik ve akıl amaz şeylere bel bağlamak zorundasınız ya siz arkadaşlar !?
Makul ol, mantıksızı iste... Bu mantık hem emperyale, hemde aşaşğlık işbirlikçiye yakışır öyleyse :)
Emperyalizme, sömürgecilere, kapitalistlere işbirlikçilik eden herkes çok iyi anlasın ki, bunun hesabını Türk ulusu mutlaka sorar.
Kimse, bilmem yüzde/ binde/ onbinde üç buçuk etnik grup faşistliği için Türk milleti ve cumhuriyetini parçalayıp, sömürgeleştiremez !
Bunu amaçlayan ihanetlerin hesabı da, sorulmaz sanmasın hiç kimse...
Kahrolsun Ab ve Abd emperyalizmi... Kahrolsun onun tüm etnikçi, dinci, mezhepçi aşağılık yardakçıları... Kahrolsun Yeni Dünya Düzeni...
Yaşasın İstiklal-i tam Türk Ulus ve Cumhuriyeti !...
Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk'ün emanet bıraktığı aydınlık yol...
Yaşasın tam bağımsız Türk ulusu ve cumhuriyeti...
Göktürkmen tarafından 8/14/2009 10:01:54 PM zamanında düzenlenmiştir.
ÜLKEM...SEN DIŞIMA ATAMADIĞIM HAYALİM...HAYALLER ÜSTÜ ŞEHRİM...
HER SABAH ŞEHADETİ SİLAH SESLERİYLE GETİRİYORKEN,KAN AĞLAYAN BİR ÇOCUĞUN GÖZLERİYLR DÜŞTÜN İÇİME...
İNAN BANA ÇOCUK ENAZ SENİN KADAR ACIDI CANIM...
"BEN ÇOCUK DAHA NASIL BAKABİLİRİM GÖZLERİNİZE...?
BEN KORKUYORUM DA ŞEY BİR KOLUM KOPTUDA DÜN........................"
SİZDE YUMUŞAK KOLTUKLARINIZA BİR ÇANTA GİBİ GÖMÜLÜP KANAL DEĞİŞTİRMEYİ VİCDANLI OLMAYA SAYIN....
"SEYRETMEYE DAYANAMIYORUMDA"
"BEN GENÇ KIZ HER KURŞUN SESİ ÜRKEK GÖNLÜME YUVARLANAN BİR ATEŞ TOPU...
HER BOMBA SESİ HAYALLERİME ATILAN BİR ÖLÜM FERMANIYKEN...DAHA NASIL YALVARABİLİRİM SİZE.........
BİR BALİNA SIKIŞMIŞ KAYALARA ...KOŞ DÜNYA KOŞ.....KİM DUYAR BENİ..........."
"BEN İNSANIMDA".....
BEN ANNE BABA ......KAÇINIZ SARILDINIZ KOLLARI EKSİK GÖZLERİ EKSİK CANI EKSİK YAVRUNUZUN BEDENİNE....?
YETER...BİTSİN BU GİZLİ(APAÇIK ) ZULMÜ İŞLEYENLER CEZASINI ÇEKMELİ ÇEKMELİ ÇEKMELİ.........
ARTIK SULAR DURULMALI....
HERKESİ ÇOK SEVİYORUM...BÜTÜN İNSANLARI BİZ İNSANIZ BİZ KARDEŞİZ...
KABİL OLMAK YOK ARTIK YOK SON BULMALI....
DEĞERLİ ARKADAŞIM BÖYLE GİZLİ KALMIŞ BİR VAHŞETİ GÜN AÇIĞINA ÇIKARDIĞIN İÇİN TEŞEKKÜRLER...
DUYARLI YÜREĞİN VAROLSUN İNSAN ETİ YİYENLER ...ÖLSÜN...
Tarihte o kadar kana bulanmış sayfa var ki, insanlar hürriyetlerine sahip çıkmaya çalışınca bu sayfalar yakılır.Bu sayfaların yerine sahte kağıtlarla ve kirli mürekkeplerle hep yanlışlar yazılır.Suçlular ellerini kollarını sallayarak gezerken, potansiyel suçlu olarak halk görülür.
evet yazını büyük bir dikatle okudum kardeşim dünki tartışmada hatırlarsan ben yüzeysel olarak bunları dile getirdim ne yazıki bu anlatığın olaylara bir çok kişi şahit olmuş.
nice olaylar daha sayfa aralarında gizli kalmaktadır .
yazılacak ve gün ışığına çıkacak çok havadisler var.
umarım çok geç kalınmadan bütün gerçekler meydana çıkar..
kalemin daim kocaman yüreğin hakikaten ve doğruluktan yana olsun sevgimle kal kardeşim...