- 569 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
SEVEBİLMEK
Sizin sevme yeteneğiniz var mı? Ya da sevginizi ifade edebiliyor musunuz? En son ne zaman, kime, seni seviyorum dediniz? Annenize, babanıza, eşinize, çocuğunuza, kardeşinize ya da arkadaşınıza.
Eğer kısa bir süre önce bunu yapmadıysanız çok yazık. Hiç zaman kaybetmeden bunu yapmalısınız. Çünkü dünyada bu kadar yoz ve tutarsız davranışlar sergilenirken; gerçek olan, insanı mutlu eden tek bir şey var ki o da sevmek ve sevilmektir.
Şöyle bir düşünün çevrenizdeki insanlardan birini; ailenizden veya arkadaşlarınızdan birini, bir daha asla göremeyeceğinizi söyleseler, ne yapardınız? Onu ne kadar sevdiğinizi, ne kadar değer verdiğinizi söylemez misiniz? Yada davranışlarınızla hissettirmez misiniz? Peki, onları yarın göreceğinizden emin misiniz? Ya da o “yarını” yaşayacağınızdan.
Hiç kimse bundan emin olmadığına göre, şimdi varsınız ve buradasınız. O zaman bugünü yaşayın kendinizi ve insanları mutlu edin.
Ebeveyn veya çocuk, patron veya işçi, bayan ya da erkek, durumunuz, konumunuz, cinsiyetiniz ne olursa olsun hiç fark etmez. İnsanları SEVİN sevdiğinizi belli edin. Emin olun her şey çok farklı ve güzel olacaktır.
Bunu nereden biliyorsun diye bilirsiniz, tabi biliyorum çünkü önce kendim denedim. İnsanları karşılığında beni sevsinler diye sevmedim. Onlarında beni sevmesini beklemeden sadece sevdim. Annemi kardeşlerimi ve hayatımda var olan diğer insanları çok seviyorum ve artık biliyorum ki onlar da beni seviyorlar.
Çünkü sevgi öyle bir şey ki paylaştıkça büyüyor, çoğalıyor. Sevgi de tıpkı bilgi gibidir; bildiğimiz bir şeyi ne kadar çok insanla paylaşırsak onu yine biliriz, ne kadar çok insanı seversek yine o kadar sevebiliriz.
Bu gün ilk adımı atın; önce aynaya bakın, kendinize gülümseyin ve ben kendimi seviyorum deyip, Beğendiğiniz ve beğenmediğiniz yönlerinizle kendinizi sevin. Başlangıç iyi olacaktır emin olun.
YORUMLAR
Öyle severimki
Öyle severimki boş zamanımda dahi onu düşünürüm ona ulaşamıyorsam. Onu hayal ederim
Yanımda iken öyle sarılırımki sanki bir daha hic sarılmayacakmış son anlarımız mış gibi tadını cıkartırım..öyle sarılrımki kalp atışlarını hissederim .. öyle sarılırımki mutluluk gözyaşlarımı asla göremez asla o kadar mesafe bırakmadan sarılırım sevdiğime ..
Oysa ben sana hic sarılmadım sevgili bu yüzden sanıyorsunki beni görmeden bilmeden tanımadan bu kadar sevemez..
Cünkü hayat hep sana bunu öğretti hayat sende onarılmaz bir önyargı bıraktı..sırayala bu önyargıları cürütelim
Evet seni görmedim …ama ben biliyorumki deriyi soyduğun zaman bütün insanlar aynı organa sahip
Ve giyim kuşam boya pudra aldatıcı ve gelip gecici şeyler
Zaten bütün insanlar güzel sen güzel bakabiliyorsan ..ayrıca görerek hayatına aldığın insanların ne kadarından memnunsun ???
Evet şimdi gelelim seni tanımıyorum meselesine tanımak nasıldırki .. sence nasıl bilmiyorum ama bence tanınmak kelimlerde gizli sonra bir insanı tanımak ondaki sana yeten kısımlarını garantiye almaksa bu senin eksikliğindir
Birine seni seviyorum , canım gülüm dediğinde sapık muamelesi görüyorsan zaten onun sevilmeye hazır bir kalbi yoktur bak bu bile bir insanı tanımaktır
Yada görüşelim dediğinde kacıyorsa yada ne bileyim yazdıklarını anlamıyorsa yada espirilerine gülmüyorsa o insanı tanırısın işte
Yine hayatında tanıyarak kattığın kac insan seni üzmüyor seni mutlu ediyor gördüğün zaman ilk heyacanını koruyabiliyorsun
Sevmeye gelince
Önce sevilmesini bileceksin beklentilere girmeden bekletmeden seveceksin sevileceksin masla gibi bir aşk beklersen asla olmaz beklemeden şekle sokmadan yaşarsan anı işte yakalarsın masalı..
---
el ele doğmadık ama
el ele ölebiliriz
birlikte ağlamadık ama
birlikte gülebiliriz
şimdi hoyrat gönüllerden kurtulma zamanı
birlikte sevebiliriz..
Türküler dinlerim şarkılar söylerim …öyle bırkatınki beni böyle kimsesiz ..
her türkünün bir mısrasında her şarkının nakaratında seni buluyorum
Bütün değer yargılarıma bütün ziyan olan ömrüme inat unutamıyorum
“bir güzelin aşığıyım erenler”
“onun icin taşa tutar el beni”
“gündüz hayalimde gece düşümdesin “
işte ben böle yaşıyorum seni silip atmak ne ne mümkün senden kacsam kendimden nasıl kaçarım
damla damla ölsem sensiz nasıl yaşarım
“ezelim sen oldun “
“ahirim sensin”
ben senden önce sevmedim sahte sevgilere kanmadım laf olsun diye yaşamadım bunca yıl seni bekledim sadece
sen ezelimdeyken haberin olmadı ama inan ahirim sensin.. ben bu yalan ve kısa dünyada ne yapayım ben seni ebedi dünyada istiyorum belki burada benim olmayacaksın ama ben seni orada istiyorum . yüce mevlam bana bunu cok görmeyecektir o biliyorki ben seni cok sevdim.
Bende onun adaletini seviyorum.
Bütün feryadım kendi adıma değil diğer tarafta gerceği görünce burada beni nasıl yetim bıraktığını anlayacak ve üzüleceksin oysa ben senin üzülmene dayanamaki. Dayanamam…hic bir şey gözümde değil ve hic bişey istemyorum bu hayattan ben sadece seni istiyorum
Günlerce ac kalsam acık kalsam ayazlarda donsam umrumda değil sen yanımda ol iki kişilik tabutta dahi yaşarım..
Sen yanımda ol
Dünyanın en gülcü insanıyım hickimse bu kadar severken bu kadar sevdiğinden ayrı kalmayı göze alamaz. Hic kimse bu kadar severken değmeycek bir adama tercih edilmeyi kaldıramaz ..
Hiç kimse kendinden bu kadar kaçan bir insanla bu kadar barışık olamaz..
Ali Rıza Karataş
Bir şey kaldı gecelerden birinde
Senden.
Öncesinde bilinmemiş birşey,
Silinmez bir ses gibi giden..
Kelimelerden büyük, kelimelerin içinde,
Bir şey kaldı senden
Yaşamalar'ın arasında kaçamaklı.
Veriliş rengi başka, alınış rengi başka..
Söylemeye vakit kalmadan
Dudakların altına bırakılmış bir şey.
Karanlıkların tam ortasında bir kırmızı nokta..
Gözlerce pırıl pırıl, ellerce saklı.
Bir şey kaldı, bir denizin kıyısında senden,
Bakışlarla yüklü, söylemelerle sessiz..
Seninle dolu, seninle sensiz bir şey..
Arandıkça bulunmamış yıllar yılı,
Bulundukça aramaklı.