- 407 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DERS ZOR
Dünden saat 15.15 e randevu almıştım ..
Randevu alma sistemine hiç girmeyeyim burada şimdi .. Bankadan sıra numarası almakta zorlanan vatandaşımız , şimdi de girişe yerleştirilen telesekreterli telefon sistemine alıştırılmaya çalışılıyor .. Haydi hayırlısı .. Şu kel başa şimşir tarak durumlardan kurtulacağız kurtulmasına da bu pek kolay olacağa benzemiyor ..
Polikliniklerin önüne geldim ve pembe koltuklardan birine oturarak beklemeye başladım .. Yanımda bir bayan ve karşımda da evli oldukları anlaşılan iki çift var ..
Bekliyoruz ..
15 dakika geçiyor ..
Muayene odasının kapısı zaman zaman açılıp kapanıyor .. Genç hemşire hanım bekleyenlere bakmıyor bile .. Sonra odadan elinde bazı kağıtlarla çıkıp tam önümden geçerken yerimden hafif doğrularak randevum olduğunu söylüyorum .. İsmimi soruyor duraksayıp bir an için .. Söylüyorum .. “Hmm tamam” diyor ve gidiyor ..
Arkama yaslanıyorum tekrar .. Madem tamam o zaman beklemeye devam ..
Yeni açıldı bu özel ve güzel hastahane .. Bazı şeylerin , yani söylemek istediğim ayrıntılı hizmetlerin hayata geçirilmesi zaman alacak elbette .. Donanım süper görünüyor , içerik te zaman içerisinde oturacak diye gayet iyi niyetli bir vatandaş gibi durum değerlendirmesi yapıyorum kendi kendime ..
Saat 15.35
Kapılar açılıp kapanıyor .. İsmen çağırılmayı bekliyoruz .. Randevusuna zamanında gelen hastalar olarak küçücük bir açıklamaya ihtiyacımız var .. Daha ne kadar bekleyeceğimizi bilmek istiyoruz .. Zaman , zaman olmaktan en çok da böyle bekleme anlarında çıkıyor .. Başka bir şeye dönüşüyor .. İnsanı hasta eden bir şeye !
Saat 15.40
Neden saat tam 15.15 te burada olmaya çalıştıysam diye kendi kendimle uğraşıyorum .. Üstelik geç kalıyorum diye bir de panik yaptım .. Çevremdekilerin kalbini kırmam da cabası ..
Konuşkan bir bey ile başörtülü bir bayan karşımda oturuyor ve hemen yanlarındaki diğer tanış oldukları çiftle hararetli bir sohbete dalıyorlar .. Hiç bekleme modunda değiller maşallah .. Bu salonda yanımdaki bayanla benden başka bekleme pozisyonunda olan kimse yok..
Hemşire hanım kapıda görünüyor o sırada ..Israrla oturduğum yerden gözlerini yakalamaya çalışıyorum .. Çabalarım boşuna ; çünkü hemşire hanım salonda dolaşan iki hemşireye sesleniyor .. Doktor hanım çağırıyormuş ..
Saat 15.45
3-4 yaşlarında bir kız çocuğu koltuklarda zıplıyor .. Sonra yere atlıyor .. Annesi karşı koltuktan onu izliyor .. Küçük kızın gayretleri bile bu derin sessizliği delmeye yetmiyor ..
Neden kısa bir açıklama yapılmıyor diye düşünmeye başlıyorum .. 15.15 olarak verilen randevu saatime takılıyorum bu defa .. Neden 15.15 ? Sanki 15 dakika ara ile hasta alacaklarmış gibi bir hava var bu randevu saatinde .. Ama ne gezer..
O arada kapı tekrar açılıyor .. Bir görevli içeri alınıyor .. Yan taraftan artık beklemekten sıkıldığı her halinden belli olan beyefendi “hasta hariç herkes girdi-çıktı bugün bu odaya arkadaş , bakalım ne olacak bu işin sonu” diye söylenmeye başlıyor .. Kimsede ses yok .. Ama herkesin içinden geçeni adım gibi biliyorum ..
Saat 15.50
Sıkıntılı bir sessizlik .. Belirsizlik .. Uzadıkça uzayan dakikalar .. Laf olsun zaman dolsun diye yapılan konuşmalar ..
Kapı açılıyor yanımdaki bayan fırlıyor , elindeki kağıtları hemşireye gösteriyor ve içeri dalıyor .. Bir –iki dakika sonra çıkıyor işini görmenin rahatlığı ile .. Bir-iki dakikalık işi için galiba bir saat bekledi .. Darısı başımıza ..
Hafiften migrenimin gelmeye başladığını hissediyorum soldan soldan .. Ee tam zamanıdır ..
Saat 15.55
Tam vaktinde gelmiş olmayaydım bunların hiç biri olmayacaktı (!) ..
Kapı açıldı , herkeste bir hareket oldu ve genç hemşire evli çiftlerden birine yöneldi .. Ben geldiğimde beklemekte olan bayan eşinin yanından fırladı odaya daldı .. Adamcağız yetişemedi bir an boş bulunup karısına .. Kapıyı kapatmak üzereyken ben de gireceğim , eşiyim diyebildi .. Öff her şey ne kadar aksak ve özensiz ..
Saat 16.05
Ben ve konuşkan beyle eşi beklemeye devam ediyoruz .. Sessizlik .. O arada başka bir çift geliyor ve pembe koltuklara başlarına geleceği bilmeden yerleşiyorlar ..
Güzel hastane .. Başbakanımızın eşinin de hissesi olduğu söyleniyor .. İyi , güzel .. Ordu ’ ya yakıştı bu güzellik .. Hayırlı olur inşallah .. Doktora neler söyleyeceğime dair aldığım notları gözden geçiriyorum tekrar .. Tam o sırada kapı açılıyor ve hemşire hanımla göz göze geliyoruz .. İsmimi söylüyor .. Saat tam 16.05 !
Aklıma yazar Mehmet Altan ‘ın bir televizyon programında anlattıkları geliyor bir anda .. “ Fransa ‘ da bir cafeye köpeğiniz ile birlikte girerseniz önce servis görevlisi hemen köpeğinize su getirir hiç sorgusuz sualsiz “ demişti o programda .. Yani siz orda dururken önce köpeğe hizmet veriliyor .. Çünkü köpeği hayatlarına o kadar sokmuşlar ki tanıyorlar ve ona göre davranıyorlar..
Daha biz insan ‘a hizmet dersinden geçemedik ..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.