- 1400 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Mutluluk Denemesi...
Mutluluk Denemesi...
Bugun benden bir yazı yazmam istendi. İçinde sitem ve hüznün olmadığı. Yazmaya çalıştım ama ne kadar başarılıydım bilinmez tabikide. Ama bugun şunu öğrendim. Ben içinde sitem ve hüznün olmadığı bir yazı yazamıyorum. Çünki ben yazılarımda o an içimden ne geçiyorsa onu yazıyorum. Çünki ben o yazıları sadece yazmak amaçlı değil, yaşadığım şeyler üzerine yazıyorum. Kızgınlığımda, kırıldığımda. İnsanların yaptıklarına karşın yazıyordum. Çünki yazdığımda kırılganlığım yada kızgınlığım sanki biraz da olsa azalıyordu.
Ama ne yaparsınız ki insan yazmaya başlayınca kelimeler kendi kendine dökülüyor kalemden kağıda. O an aaa olmadı bu değişeyim diyemiyorsunuz, ve ne varsa içinizde yazıyorsunuz. Ki ben dost dediklerimi arkadaş dediklerimi kaybetmemek adına, beni kırdıkları halde dile getirmiyorum ve içimdekileri kağıda aksediyordum. Bunu yapmamım tek nedeni bir zamanlar bir kısa bir hayat tecrübesi okumuştum.
Orda diyordu ki, ilk önce bir toprağa yazıyordu ve yazısında, bugun en iyi arkadaşım bana bir tokat attı diyordu. Daha sonra en iyi arkadaşı bir olay esnasında onun hayatını kurtarınca bu sefer kayaya yazıyordu. Bugun en iyi arkadaşım benim hayatımı kurtardı diye. Ve arkadaşı dayanamayıp soruyordu. Neden sana tokat attığımda toprağa yazdında, senin hayatını kurtarınca kayaya yazdın diye. Ve adamın cevabı beni derinden etkilemişti.
Cevabında ise; kötülükleri toprağa yazdım çünki rüzgarla birlikte savrulacak ve benim sana olan kızgınlığım geçecek. Hayatımı kurtardığında ise kayaya yazdım çünki; bana yapmış olduğun iyilik asla rüzgarda olsa kayanın üzerinden silinmiyecek diyordu.
Ve ben bu kısa hayat tecrübesini kendime bir hayat biçimi olarak aldım ve bu şekilde hayatımı sürdürmekteyim. İnsanları, dostlarımı ve arkadaşlarımı kaybetmektense tek kelime etmem. Kırıldığımda üzüldüğümde ve kızdığımda. Oturur bir kağıt kalem alır içimdekileri yazarım ki, yazarken kızgınlığım ve kırılganlığım geçsin diye. Ama bana yapılan iyilikleri ise asla bir kağıda yazmam onlar benim yüreğimde yazılıdırlar ve ben ölene kadar da asla yüreğimden kimse silip atamaz.
Bu yüzdendir benim yazılarımda sitemin ve hüznün olması. Yoksa bende istemez miyim sevinci mutluluğu yazmayı. Ama bugun bana neden hep sitemkar neden hep hüzün dolu oluyor yazıların bir kez de mutluluğu yaz dediğinde oturdum düşündüm. Gerçekten başarabilirmiyim bende mutluluğun yazısını diye. Ve eğer başarabilirsem mutluluk dolu bir yazı yazacağım.
Şimdiden kendimi gerçekten mutlu hissediyorum ve ben kalemime sarılsam sanırım iyi olacak…
Yaralı Yürek - İzmiR
12.08.2009 – 21:35