MEKTUP-4
4. Mektubumla Merhaba Canözüm, Merhaba,
Merak ediyormusun beni ?
Nasıl yaşıyorum, gittin gideli ?
Özlem dağının neresindeyim ?
Zirveye ulaştım mı?
Merak ediyormusun, merak ediyormusun beni ?
Henüz özlem dağının eteklerindeyim. Her yeni gün farklı yollara vuruyorum kendimi, bir türlü bulamıyorum yükseklere giden yolları...Dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyorum. Geniş, büyük yollar korkutuyor beni. Patika yollardan ilerliyorum ve hep aynı noktaya varıyorum.
Hani hep derdin ya,
-’Küçük yerler sana göre değil, büyük şehirlerde yaşamalısın, dar gelir ’
Şu an, elinden Belediyeliği alınıp, mahalleye dönüştürülmüş olan Gümüldür’de yaşıyorum. Doğduğum yerde, bir zamanlar bana dar gelen bu küçücük mahallede...Mahalle diyenler demeye devam etsinler...Gümüldür koskocaman bir dünya benim için, Belediyeliği alınsa ne gezer, gönlümün dünyası işte...Ömrümün geri kalan kısmında mandalin çiçeği kokusuyla mest olacağım yer...Kışın zemheri soğuğunda üşürken başka yerlerde insanlar, ılık havasına sarılarak yaşayacağım burada. Dört mevsim farklı olan güzellikleri seyredeceğim doya doya...
Biliyormusun eskiden bana dar gelen yerler değilmiş aslında. Darlık yüreğimdeymiş...İnsan genişliği yüreğine koymaya görsün, ne zaman ne mekan, hepsi anlamını yitiriverir...
Patika yollardan geçiyorum dedim ya; burada küçücük bir mantı evi açtık, halam Rukiş’le. Halacığımın parmaklarından lezzet damlıyor. Halamın elleri sanatçı eli gibi; her yeni gün farklı tatlar sunuyor, başka yerde hiç tatmadığım. Yüreğinin güzelliği yaptıklarına yansıyor sanki. Bana da hayranlıkla izlemek düşüyor.
Sahi, Mantı evi kim ben kim ? Şaşırıyorsun biliyorum, İnsan kendini rüzgara bırakmaya görsün, nereye sürükleyeceği belli olmaz işte...Halacığım Rukiş olmasa nerde bende o yetenek. Geçenlerde bir arkadaşım uğradı ve mantımızı yedi. Şaşkın bir vaziyette
-’Bu lezzetli mantıyı sen mi yapıyorsun ? ’ dedi.
-’Yok dedim Halacığım yapıyor’
-’sen ne yapıyorsun’
-’Hiç, çam gelini gibi ortalık da geziniyorum’ deyince, halam
-’Ben yalnızca mantıya lezzet veriyorum, Nilgün mantı evimizin tamamına lezzet katıyor ’ dedi, yüzümün kızaracağını bile bile.
İşte Canözüm, bu günlerde böyle yaşıyorum, mantı ile yatıp mantı ile kalkıyoruz...
Bir sonraki mektupta buluşmak dileğiyle, mantı tadında sevgi ve özlemlerimi gönderiyorum sana...
11/08/2009-nilkurt
YORUMLAR
VE BEN--
Karanlıgın soguk ve dilsiz duvarlarına senin mutluluklarının figürlerini ciziyorum..Islak kaldırımları gülen gözlerindeki ışıkla aşındırıyorum..Günese kapalı tüm bedenimin sevgi perdelerini araladım gül yüzüne..Yitirdigim günesi senin yüzünde buldum.Susamıstım sevgiye...Kana kana ictim sevgini..Nefesim daralırken senin mutluluklarında huzur buluyorum...Azgın dalgaların hırcınlıgında senin huzurlu kalbine sıgınıyorum..Kuruyan kalbimin corak cöllerine gözbebeklerinden süzülen nazenin gözyaslarını bıraktım.Umutlarını tohum, sevgini günes bilip dünyann en güzel cicegini ektim kalbimin corak topraklarına...İçimde acaba kurur mu diye bir süphe yok.Eger seninle aynı sevgiyi paylasıyorsak ve ayrı kentlerin aynı sabahında aynı sevdaya uyanıyorsak ve iki ayrı bedende tek kalp olup seviyorsak birbirimizi bu cicek her zaman büyüyecek.Sevgimizle ve yarınlarımızdaki umutlarımızla mutluluklarda yeserecek..
Gözbebegim..Yalnızlıgın icinde yetim cocuk misali dolasırken senin kalbinde buldum tüm benligimi...Sevginin ve mutlulukların en güzelini Senin cennet misali kalbinde buldum.
Yıldız yıldız gözbebeklerinden aydınlıga düsmek isterim..İlmik ilmik sevgiyi dokumak isterim kalbinin hücrelerine..Damla damla olup yagmurun sevgiyle bulustugu bulutlarda senin sesine hediye edilmek isterim..
Seni severken ürkek bir ceylan gibi yüregim... Sevda duragındaki son bekledigimsin..Sen kalbimin en güzel gözbebeği ve hayatımın en güzel bebegisin...Seni canımdan öte sevdigim gözbebegimsin...Geceden sabaha bıkmadan usanmadan mutsuzluk cöllerine umut tasıyan rüzgarın esintisindeyim..Bir kelebek olup son nefesimi senin kalbinde vereyim....Kurumus sarı yaprak olup senin ilkbaharındaki sevgilerinle yeniden yesereyeyim....
Sehrin tüm yanan ısıklarında senin izini sürüyorum.Bohcamdaki son ekmegi senin icin bölöyorum..Seni sevmek bu dünyanın kötülerinin icinde güzellikleri ve senin sevgini bulup seni yasabilmektir...Ve seni sende sevmek gözbebegim; herseyinle kabulllenip iki ayrı bedende tek kalp olup aynı sevdayı nefes bilmektir...Ben senin kalbindeyim..Yalnızlgıın tüm zincirlerini kırıyorum sevdanla.Esen her rüzgara karısıp saclarını dagıtıyorum...Gece olup karanlık çökünce odana, yıldız olup aydınlıgına misafir oluyorum...Nasırlanmıs ellerimle mavilere seni yazıyorum yine...
Kelimelere sıgmamalı sana olan sevdamın bir damlası...Ne güzel olurdu gecmisimdeki acılarımın gözyaşlarını silip senin dizlerinde bir bebek misali aglamak..Gözbebeklerinde bilirim yüreginin nazeninligini, can bilirim her icine cektigin nefesini...Mürekkebi sevgiyle koyulasan ve gül yüzüne satır satır yazılan ömür sevdasının mutluluk kokan dizeleridir sana olsan yangınlarım...
Göcmen kuslara sordum tüm iyiliklerini...Kalbime adadım tüm sevgilerini..Karanlık gecelerime parlak yıldız bildim gözlerini...Yudum yudum ictim mutluluk denizindeki gülüşlerini...Sevdanı ekmek, mutluluklarını katıgım bilip seninle olan uzun yolculugumdaki bohcama koydum...Her sevdaya uzanan satırda senin gözlerini buldum.. Gecmisimdeki acılarıma sevdanla unutup sana kosuyorum yüregimin cıplak ayaklarıyla..Gözlerimdeki yasama sevinclerini yüregine ekleyip Cennetin mutluluklarında seni bulabilmek icin kosuyorum
Kanatlanıp ucsam bir kere, kanatlarımda senden ögrendigim tüm sevgilerini mutsuz insanalara tasıyacagım...Şair olup kalemimle yerle gök arasına sevdamı satır satır yazacağım..Bir tomurcuk olup baharlarda acsam; her tomurcuğunda seni anlatacağum sevdaya hasret gönüllere.
Seni Seviyorum Gözbebeğim