- 11265 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
DİLDE YOZLAŞMA
Kuşak farkını anladık, kültür farkını da anladık, derken yeni uygulayımbilim (teknoloji) terimleri Anadili sarpa sarmaya başladı canım efendim, dilini kullanamayan konuşma özürlü genç insanım yarım yamalak bir dil inşa etmeye koyuldu, bilgisayarın birkaç verisinden konuşmada altyapı oluşturma çabalarıyla dildeki yozlaşma ciddi ve önüne geçilemez biçimde çığ gibi büyüyor…
Önceleri, dükkân(butik) adlarıyla Batıyla bütünleşme yolunda sağlam adımların ilkini atmıştık zaten, biz Batı’ya henüz girememiştik, oysa Onlar bize çoktan girmişlerdi bile! Amerika’yla tanıştığımda ilkokulda beslenme saatlerimin protein yüklemesini -Marshall yardımı diye duyduğumuz- süttozuyla yapardık ancak, kafamız çok daha sonra çalışırdı!
Sadede geleyim; araştırdım bir süre, siz Okur Dostlarımla da paylaşayım istedim…
Daha sonra bir tiyatro oyunumda da kullanacağım birkaç kurgumu okuyacaksınız; hemen arkasından da sıkça kullanılan dildeki yozca eğilimle türeyen ve büyük bir hızla günlük yaşantımıza sızan yabancı terimleri Türkçe karşılıklarıyla karşınızda bulacaksınız…
Tiyatro oyunuma kurgulayacaklarım;
-Start aldım eksit’e koştum, relaks olmalıydım, oha olmadan…
-E-maille komünikasyon sağlamıştık, spontane gelişti, link koptu, okey…
-Ful taym çalışıyorum, beni provake etme bebeğim, trendim bu, n’aparsın…
-Cv’ni alalım, check etmeli, absürt davranmasın, yoksa adaptasyon yaş…
-Taymingin zayıf, yan departmana geçemezsin, revize olamıyorsun oğlum…
-Laptopla global takılacaksın, koordinasyonun zayıf, sizin jenerasyonun izolasyonu bu…
-Printer bizi elimine etti, data prezantasyonunu beceremedim…
-Fulum abi de monoton ambiyansa entegre olamadım, finişe pes…
-Beni de download et oradan, ikinci el versiyonumda konsensüs sağlarız…
-Ekstradan sana, orijini bu, asla imitasyon değil…
-Ben optimistim mirim, adisyon bende dursun, sen offline kal…
-Telefonumu savele sen, kimseye de anons etme ama…
-Dizaynı böyle, online ol, sana buradan print out yaparım…
-Part-time bir kriter bu, pesimizme kapılma, az sabır…
-Driver skoy verdi, bana slaytı empoze etme dostum…
-Ben kaçtım… bye bye!
Sıkça kullandığımız yabancı terimler ve Türkçe karşılıkları da şöyle:
Start Almak: Başlamak
Center: Merkez
Relax Olmak: Rahatlamak
E-Mail: E-Posta
Komünikasyon: İletişim
Cv: Özgeçmiş
Okey: Tamam
Trend: Eğilim
Spontane: Kendiliğinden
Link: Bağlantı
Exıt: Çıkış
Check Etmek: Kontrol Etmek
Feedback: Geri Bildirim
Full-Time: Tam Gün
Koordinasyon: Eşgüdüm
Absürt: Saçma
Adapte Olmak: Uyum Sağlamak
Laptop: Dizüstü Bilgisayar
Provoke Etmek: Kışkırtmak
Jenerasyon: Nesil, Kuşak
İllegal: Yasadışı
Tımıng(Tayming): Zamanlama
Caterıng: Yemek Hizmeti
Departman: Bölüm
Revize Etmek: Yenilemek
Global: Küresel
Sempatik: Sevimli, Cana yakın
Securıty: Güvenlik
Prınter: Yazıcı
Elimine Etmek: Elemek
İzolasyon: Yalıtım
Data: Veri
Prezantasyon: Sunum
Fınısh: Bitiş, Varış
Download Etmek: İndirmek
Monoton: Tekdüze
Konsensus: Uzlaşma
Full: Tam Dolu
Emergency: Acil
Ambiyans: Hava, Ortam
Versiyon: Sürüm, Uyarlama
Ekstra: Fazladan
İmitasyon: Taklit
Optimist: İyimser
Save Etmek: Kaydetmek
Adisyon: Hesap Fişi
Prınt Out: Çıktı
Anons Etmek: Duyurmak
Bodyguard: Koruma
Doküman: Belge
Dizayn: Tasarım
Analiz: Çözümleme
Onlıne: Çevrimiçi
Krıter: Ölçüt
Part-Time: Yarı Zamanlı
Pesimist: Karamsar
Slâyt: Yansı
Empoze Etmek: Dayatmak
Drıver: Sürücü
Bye Bye: Hoşça kal
Bir başka yazıda benzeri başka bir tabloyu gözler önüne sereceğim, ilgilenen Okur Dostlarım’a sunacağım.
Dostçakalın.
Müjdat Eraslan
balaban Kent Şairleri.
YORUMLAR
Yazıyı kesip başucuma ha bide kopyalayıp cebime bile
aldım sevgili hocam...
Her gün dükkan isimleri yabancılaşıyor, Küçük Amerika'da yaşıyor gibiyiz!!!
Sayısız ders alsın en büyüklerimiz bu yazıdan, tekrar tekrar okusunlar, bakalım nerede yaşıyoruz!?
Eline üstad kalemine sonsuz dualarımla değerli hocam.
İnsan hem gazeteci, hem oyun yazarı, hem de şair olunca ortaya böylesi nefis ders niteliğindeki bir yazı çıkıveriyor.
Evet hocam, nereye baksak, nereye gitsek yabancı dükkan isimleri, içinde yabancı mallar satan sayısız butik isimlerinde Türkçe'ye rastlamak nemümkün!
Konuşmalar da bir garip oldu hocam, bilgisayar ve internet diliyle konuşur olduk...
henüz kendi dilimizi çözememişken şimdi de yazınızda da belirttiğiniz gibi çok garip bir konuşma biçimi yaygınlaşmaya başladı, bunun önüne geçilemezse konuşma özürlü bir insan olacağımız kesin, zaten bir tek cümle kuramadan ömür tüketen insanlarız, durum daha da kötüye gidiyor sayın hocam!!!
Allah sizin gibi duyarlı insanları başımızdan eksik etmesin hocam, siz hep yazın ki bizi uyandırın, aydınlatın!
elinize, kaleminize bin kuvvet sayın hocam.
Güzel hocam, hep üstünde durmaz mıyız, arkadaşlar MSN'de kısaltmayla konuşmayın, hiç olmazsa orada olsun doğrusunu yazın, diye!
Mrb... ii...tşk...çoq...ok...
bunlar da birkaç kısaltma işte, herkes çok meşgul ya, hemen kısaltma yapıyorlar...
ve herkes de sizden yoğun ya, bir kere olsun kısaltma kullanmıyorsunuz!!!
Tiyatroda çok titizlikle üstünde duruyoruz elbette, doğru konuşamayan, doğru yazamayan yani dilini iyi kullanamayanın sanat ve yazın alanlarında ne işi olabilir ki?
Çok sağlam bir konu işlemişsiniz, zaten geçmişte çıkan bir köşe yazınızdı sevgili hocam, aydınlanıyoruz dersimizi alarak, çok sağolun!!!
Elinize, emeğinize, kaleminize sağlık.
dil patrondur.iletişimi yönetir.işlerin yolunda kalmasını sağlar.garip bir ayaklanmadır çıkardığımız.dil yönetemiyor artık iletişimi.zaten yeterince azalan iletişim çıkardığı ayaklanmayla dili yoketme yolunda yarışa girdi.birkaç kablo otobüs yatak koltuk hatta tuvalette bile... asırlık çınar dil artık yerini adı dil olan içinde yok yok bir iletişime geçti.tembelliktir bir kaç harf az yazmak için çınarı devirmek.hakarettir o çınarı sulayanlara.küfürdür.
yol belli artık.aynayı saymazsak insan yüzüne hasret olan bir insanlık yaşayan.dil tembellikten çürüdü artık.dil dili konuşamıyor.kopyacılık en yukarıda.üretmek yerine üretilenleri kullanmak daha kolay geliyor.
asıl kötü yanıda şudur ki.gelecek nesillerde bu dillerle büyüyor.yürümeden önce konuşmadan önce bilgisayarda yazmayı oyun oynamayı öğrenenler var.artık patron dil değil maalesef.bilgisayar...
iletişim gerçek değil artık.
yaşam kaynağı çınar devrildi.
bizde yaşadığımızı sana sana yaşamı yaşamaya çalışıyoruz.
tabi yaşayanlarda yok değil.
hocam müthiş bir yazıydı.kaleminize yüreğinize sağlık.
Bir kültür yozlaşması da yaşadığımız kesin, baksanıza eğitim sistemimize hem ezberci bir anlayışı yükleniyoruz, dershaneler itilmişiz bir yandan, eğitim kurumlarının bile birbirlerine güveni kalmamış, eğitimin inandırıcılığından söz etmek ise abesle iştigal!
Diğer yandan çağdaş tutsaklık aracımız bilgisayar ise her şeyimizle bizi amaç edinmiş, zayıf yanımızdan vurup, kaçıyor...
konuşma özürlülüğümüz tuşlarla iletişimde de süre-gidiyor babam gidiyor!!!
Koca yürekli hocam, müthiş bir konuyla gelmiş yine, kaleminiz hiç susmasın sevgili hocam.
Gülşah Yücel
balaban Kent Şairleri.
Dilimizdeki yozlaşma almış başını gidiyor...İnsanlar bunu modernlik sanıyor.Yok kısa konuşmalar, yok yabancı kelimelerle dilizimizi, türkçemizi, kültürümüzü siliyorlar ortadan. Yani kendi dilimizi kullanmak bu kadar mı zor geliyor insanlara?
Diyeceğim o ki biz bu milletin geleceği olarak dilimize sahip çıkalım, yabancılaştırmadan, uzaklaştırmadan...
Kutlarım hocam... Vurgulanması gereken en önemli konuyu sunmuşsunuz bizlere...