GERÇEK Bİ AŞK HİKAYESİ

• 10 Ağustos 2009 Pazartesi 01:11:06

Ferdi 1986 yılında soğuk bir kış akşamında şırnak^ta hayata geldi.
2 yaşına gelince şırnak’ın silopi ilçesine taşındılar. artık geri kalan yaşamını burda sürdüreceklerdi.
5 yaşına geldiğinde hayata direnmek ve maddi durumu biraz kötü olduğu için bir tamircinin yanında çırak olarak işe başladı. Bir sene boyunca bu işi yaptı, o kadar çalışkandı ki; patronu onu çok severdi. Her akşam patronu onu kendi arabasıyla eve götürüdü. sabahlarıda beraber işe giderlerdi. Bir gün patronu onu alacak diye kapıda saatlerce bekledi ama ne gelen var ne giden, iş yerine giden ferdi dükkanı boş bulur paniğe kapılır ve hemen patronun evine koşar. nefes nefese kalan ferdi eve varmış ve evinde kimsenin olmadığını anlamış ev sahibine nerde diye sormuşlar.
aldığı cvp kaçtılar oldu..
Ve o günden beri fedinin aklına bir soru işareti takıldı bu kadar iyi bir insan kimden kaçar diye başının etini yedi. En sonunda cevabı bulur. Patronu kanlıymış ondan kaçmıştır..
Her zaman bu soruyla dolaşan ferdi 7 yaşına gelir ve Vatan ilkokulunda eğitimine başlamış.
ilk dönem çok düşündüğü için başarılı olamamış.
Ama ikinci dönem zehir gibi oldu ve sınıfını iyi derece ile bitirdi. tatilde de hep kafasına takılan bir soru vardı; eski patronu;
birgün böle dalmış düşünürken eski patronu yanına gelir ve çok sevinir. Neden daşgın olduğunu soran patrona döner ve herşey anlatır oda dinler dinlerkende gözlerinden yaşla akar.
derken aradan 3 ay geçer ve okul başlar. eğitimine devam etmek ve iyi bir yere varmak ister. hayalinde öğretmen olmak vardı.. çünkü öğretmenlerini çok sever ve onların yolunda gitmek isterdi.
2 sınıfıda bitiren ferdi tatillerde hep çalışırdı. okul masraflarını ve ailesine bakmak için gecesini gündüzünü karıştırdı.
3. sınıfa gelince ilk dönem çok güzel geçti ama 2. dönem ona kabus oldu. herkes ne olduğunu bilmeden hayretler içinde ferdinin bu durumuna üzülüyordu. Birgün arkadaşları onu takip ederken bir arabanın yanında durduğunu ve onu tehdit ettiğini görürler. Ne olduğunu anlamak için yanına gittiler ve olayı tam olarak değide çözdüler.
o günden beri ferdi artık eve hep arkadaşlarıyla giderdi. bu durum ferdiği çok rahatsız ediyordu ve en sonunda karakola gidip şikayet etti ve olay çözüldü.
4 sene sınıftan bir kıza aşık olur ve bir türlü kıza içini dökmemiş. kızı sevdiği için her teneffüsü kızın yanında geçirirdi. okul dağılıncada eve giderlerdi. fakat ferdi kızın onun komşuları olduğunu bilmiyordu. Bir gün kızı takip eden ferdi kendi mahahllesine gelir ve şaşırır. içine o kadar güzel bir duygu girer ki; anlatılmaz.
O günden beri ferdinin hayatı değişir her sabah kızı okula götürmek için sabah erkenden kalkar ve süslenip kızın kapısına gider beraber okula gelirler. Aşk hikayesi 2 sene uzar ama ferdi aşkını anlatamamıştır. aradan uzun zaman geçince kız ferdiye;
-ferdi beni iyi dinle galiba ben (der ve susar)
O an ferdi cesaretlenip kıza açılır. bende seni seviyorum ama bir türlü açılamıyorum derken kız ferdiye sarılır ve onu sevdiğini haykırır..
Ferdi!nin bu aşkı tam 6 sene devam eder. Okulu bitince kızla evlenip mutlu bir yuva kuracaklardı.
Ferdi kızı o kadar çok seviyordu ki; okulun bitmesi için gün sayıyordu..
Ve sonunda beklediği gün geldi okul bitmişti.
babasından çekinen ferdi annesine duygularını anlatır annesi daha erkeyip erteler. ferdi bu duruma çok üzülür. günlerce ne yiyip nede içiyormuş..
hayat o kadar hızla akıyordu ki; ferdinin askerlik çağı gelir ve bu duruma çok üzülür.
Annesine gene açılır annesine önce nişan sonra askerlikten sonra düğün der.
Akşam olunca kızı istemeye giderler. Ama hiç hesaba katmadığı bir şey vardı kızın yengesi;
Bu duruma karşıydı ve kızı vermemeleri için elinden geleni yapar ve kızı silopiden kaçırıp Şırnağın Cizre ilçesine çaşınırlar. bu duruma çok üzülen kız dayanamayıp ferdiği arar ve ona nerde olduğunu söyler.
1 ay boyunca kızla konuşmayan ferdi hemen Cİzreye gider ve kızı görür kaçırması için ondan haber beklediğini söyler..
paraya çok ihtiyacı olan ferdi bir fotoğraçıda çalişmaya başlar. Ve çalıştığı ilk gün çekirdek satan bir çocukla tanışıp aralarında dostluktan öte bir kardeş bağı kurulur..
Hergün derdini bu canından daha çok sevdiği arkadaşına anlatır.
aradan zaman geçince kızın yengesi kızı ordanda alır ve kızı eve hapseder. kızdan cevap alamayan ferdi hemen Cizreye gider. gittiği yerde sevdiğ kızı bulamamış. O an dünyası yıkıllır ve feryat eder. Akşam eve gidemeyen ferdi ailesi başına bir şey geldi diye telaşa kapılır ve karakola giderler. karakoldanda cvp alamayınca kızın kapısına giderler ve ferdiği orda bulurlar yıkık ve perişan bir halde eve alırlar onu;
sabah işe giden ferdi arkadaşı gene çekirdek satmak için dükkanın kapısından geçerken ferdi yanına çağırır ve derdini anlatmaya başlar bu duruma çok üzülen candostu elinden bir şey gelmediği için üzülerek ordan ayrılır.. ferdi yalnız ve düşünceleriyle baş başa kalır. çok dalgın bir anda telefonu çalar ve düğün çekimi için fotoğrafçıya ihtiyaçları vardır.
Ferdi herşeyden habersiz düğün evine gider. Bir kaçtane fotoğraf çektikten sonra kgelinin yüzü görünsün diye duağı kaldırmasını istedi kuak kalkıncada neye uğradığını şaşıran ferdi elinden makneyi düşürmüş. meğer duak altındaki gelin ferdinin canından çok sevdiği sevgilisiydi.
O an dğnyası yıkılr hayat ona zehir olur kaçmak ister bu diyardan xorla evine getirilen ferdi zor bir durumda can dostu tarafından teselli edlir ve onu tekrar hayata bağlar.
artık her gününü her anını bu can dostunun yanında geçirir ve ona minnettar olduğunu söyler. Ama faydasız çünkü ferdinin dünyası yıkılmıştı. yaşamak ona zindan olmuştu.
ferdinin tek hayali olan ferdinin hayali gerçekleşti.
öğretmen oldu ama okul değil hayat öğretmeni oldu..