- 1395 Okunma
- 18 Yorum
- 0 Beğeni
125 - ÖDÜL
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Onur BİLGE
İlkokul üçüncü sınıftaydım. Burdur’da anneannemin yanında kalıyordum. Ne kadar süreceği belli olmayan misafirliğimde, ilk dönemi Sakarya İlkokulu’nda okumaya başladım. Okuluma, sınıfıma, öğretmenime ve arkadaşlarıma alışmıştım. Yaşıtlarımdan uzak olduğum için sınıfımdaki, daha çok kümemdeki birkaç arkadaşımı ve öğretmenimi sevmeye başladığımı hissediyordum.
Okulum çok yakın. İki ev ötede... Bizimle aynı sırada... Üç öğretmenin evi yan yana... Üçüncüsü bizimki... Okuduğumu hissetmiyorum. Sokağa, oyuna gitmediğimden; evde, ödevlerimi muntazaman yapacak ve bol bol okuyacak vaktim oluyor. Üstelik kurtarılmış bölgede gibiydim. Bana karışan yok. Sinirlendiren yok.
“Haydi oyuna!..” “Haydi gezmeye!..” diye, oraya buraya sürükleyenler yok.
Annemin telaşlı temizlik seansları, ordu gibi gelen misafirlerimiz, dikiş dağınıklığı, makine, radyo gürültüsü, babamın eve gelince anneme dışarıda
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 6
ÖDÜL - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15
YORUMLAR
Benim hiç kalemkutum olmadı biliyor musun? hatta boyalı kalemlerim bile olamadı yine bir kurşun bir de kırmızı kaleme şükür ettim... Şimdi ise her renk boyalı kalemlerim var sadece o günleri hatırlamak adına... Eee buda benim bana olan ödül sayalım olur mu?
Canım harikasın kaleminin mürekkebi hiç bitmesin
Sevgiler
Yahu Onur hanım kızım sen bunları yaşadında mı yazıyorsun.
Hayalinde kurgulayıpta mı yazıyorsun.? Sahi sanki hafızan hiç bir detayı bile unutmuyor.Ben detayları çok çabuk unutuyorum.Hayalimde sadece iskeletleri yığın halinde duruyor,Bir türlü toparlıyamıyorum.Ne yapalım be kızım,
beş parmak bir mi? Güzel yazıyorsun.bende dersimi alıyorum,İstifade etmeye çalışiıyorum.Sağol.Allah'a emanet ol.Selam.
Ödül hediye olarak, hediye karşılık olarak verilirdi ne olursa olsun eskiden.
Şimdi öylemi diyeceğim geldi, maddi boyutu ön planda ve ucube bir nedene verilen ve bir kalem kutusundan daha değersiz hediyeler....
Yine muhteşem bir yazı akmış yüreğinizden...
Kaleminiz susmasın.
saygılarımla......
bizim evdede var o tahta kalem kutusundan; vernikli üstü ve bir de gül resmi var kapağında.. iki kalem ve bir silgi konacak yeri var; annemin çocukluğundan kalma ve onun için çok kıymetli.. yazıyı okurken gözümde ilk o canlandı..
devamını bekliyorum öykünün büyük bir sabırsızlıkla
saygı ve selam ile..
Yazıyı okuyu bitirdikten sonra düşündüm de;bu çocuk bu küçük yaşında anne ve babasının özlemini neden duymaz.Anne annesi ile devamlı uyum içinde olur.
Bence çocuğun psikolojisinde bir anormallik var gibi.
Ben daha geçen seneye kadar Kastamonu'dan kayınbraderimin çocuğunu yanıma getirmiştim.üçyıl yanımda kaldı.Anamdan emdiğim sütü burnumdan getirdi valla hi..." Anam,babam " diye üç sene boyunca her onbeşgünde bir Kastamonu'ya kaçtı.
Şimdi bakıyorum da bu çocuk,anasını,babasını hiç aramıyor maaşallah..
saygılarımla efendim...