- 2524 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
Hangi Islam ' Edep dışı hadisler'!
Önce ki yazılarım da uydurulan hadislere birçok kez değindim. Islamiyet altında bu tür saçma hadis uyduranlar ne kadar ALLAH´a iman ettiklerini varın siz düşünün artık. Anlatacaklarım daha bitmedi, tam tersine aslında daha işin başlangıcındayız. Başlığı bu sefer ’ Edep dışı hadisler ’ diye seçtim.
Hadisleri seçerken bir kısım hadisi bilerek almadım buraya, dileyen hadis kitaplarını bu konuda karıştırır, kendi araştırır bulur. Niçin almadığıma gelince, açıkcası utandım!
Zaten aldığım hadislerde edep dışı rivayetlerdir (affinıza sığınarak alıyorum, bu kardeşinizi inşallah hoş görürsünüz) . Tabi ki sadece hadisde kalmayıp bazı son zamanda fetva diye ortaya attıkları saçmalıklardan da bir demet aldım. Maksat düşündürmek!
Şimdi gelelim affınıza sığınaraktan derlediğim hadislere.
1) Peygamberin Cariyesi zina etmişmiş:
Hz. Ali hutbede şöyle buyurdu: “Ey insanlar, kölelerinize –ister muhsan olsunlar, ister olmasınlar- hadleri tatbik edin. Zira Hz. Peygamber As.’ın bir cariyesi zina yapmıştı, ona celde tatbik etmemi emretti. Dövmek üzere yanına geldim. Yeni nifas olmuştu. Döversem öldürürüm diye korktum. Durumu Rasülüllah’a arzettim. Bana:
“_ İyi yapmışsın, iyileşinceye kadar ona dokunma” dedi.”
(Müslim, Tirmizi, Ebu Davut) KÜTÜB-i SİTTE; 1593, 5/168, 169
Hz. Enes anlatıyor:
Bir adam, Rasülüllah’ın ümmü veledine temas etmekle itham edilmişti. Rasülüllah, Hz. Ali’ye “Git boynunu vur” diye emretti. Hz. Ali, adama geldiği vakit, onu bir kuyunun içinde yıkanıp serinliyor buldu.
“Çık dışarı” diyerek elinden tutup kuyunun dışına çıkardı. Hz. Ali adamın “burulmuş” hadım edilmiş ve erkeklik organından mahrum olduğunu gördü. artık ona dokunmayıp, durumu Hz. Peygamber’e haber verdi. Rasülüllah, onu, davranışı sebebiyle takdir etti.” (Müslim, Tevbe 59, 2771) KÜTÜB-i SİTTE; 1602, 5/176, 177 (1)
Bu iki rivayeti iyice anlamanız için tekrar tekrar okumanızı istirham ediyorum. Rivayetde ki edepsizlik bütün hadleri aşmıştır.
Birinci rivayette, peygamberimiz Muhammed Mustafa´nın (salatü selam olsun ona) , ona çocuk vermiş olan cariyesinin zina yaptığını, zina neticesinde hamile kaldığını ve bu çocuğu doğurduğunu anlatmaktalar.
Bu rivayetde çirkin iftiraya maruz kalan cariye, MARIYE anamızdır! Yani Peygamberimize küçük yaşta ölmüş olan Ibrahimi veren anamızdır! Bu tür rivayetleri uyduran melunlar, peygambere nasıl sataşacaklarını bilemediklerinden, onun ölümünden sonra böyle edepsizlikler uydurmuşlardır.
Şimdi biz bu edepsizlikleri red edince, bizlere ’ Dinsiz’ gözüyle bakıyorlar. Buyrun bakalım hangi müslüman bu hadisleri kabul edebilecek? Siz edebilecekmisiniz?
2) Cariyenin avreti namus değil anlaşılan:
493- Abdullah İbnu Amr İbni’l-As (radıyallahu anhümâ) anlatıyor:
“Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ” buyurdular ki: “Sizden biri cariyesini veya kölesini veya ücretlisini evlendirdi mi, artık onun avretine bakmasın.”
(K.S. 2680 C.8 S.522 Akçağ, alıntısı: Ebû Dâvud, Libâs 37, (4113,4114) .)
Bu rivayet nerde geçiyor dikkat ettinizmi? KÜTÜB-İ SİTTE´de. Yani en güvenilir diye bize yutturulan kitaplarda. Yani bu hadis SAHIH! Şimdi anlaşıldı şeriatçılar ne diye ’ cariye isteriz’ diye bağırdıkları. Bir daha okuyun, dönün bir daha okuyun ve yine okuyun. Ne diyor rivayet anlayalım.
Cariye evlenirse artık avret yerlerine bakmayacakmışız! (insan buna sahih diye nitelendirmeye utanır yahu!)
Şimdi bu tür saçmalığı, peygamberimizin söyleyebileceğine nasıl inanabilir insan? Bir taraftan diyeceksin ki (kuran diyor) ’üstün ahlak sahibi peygamberdir’ öte yandan kalkacaksın ’Peygamber dedi ki’ diyeceksin ’ Avretlerine evlendikten sonra bakmayacaksınız’!
ALLAH ıslah etsin ne diyeyim.
3) Peygamberin eşine uydurulan çirkinlik:
501- Enes b. Mâlik’ten rivayet: “Uhud harbinde, Yemin olsun ki, Âişe binti Ebi Bekir ile Ümmü Süleym’i paçalarını sıvamış halde gördüm. Baldırlarının bileziklerini görüyordum. Su tulumlarını taşıyor, sonra gâzilerin ağızlarına boşaltıyorlardı. (Müslim, C.8 H.136/655 Sönmez Neşriyat.)
Bu rivayet apaçık Ayşe ve Ümmü Süleym´ye yapılan bir iftira değildirde nedir? Kaldı ki farz edelim gerçekten Peygamberin eşi bu şekilde su taşıdı ve yardımcı oldu, bu adam bacaklarını niye anlatma gereği duymuş acaba? Yani övüyormu sövüyormu belli değil.
Kendi hamımlarını çarşafa sokup, ’tek bir saç teli görünse yetmiş yıl cehennemde yanacak’ diyenler, peygamberin hanımına gelince ’ bu hadisler Sahihtir’ diyor.
Ikiyüzlülük değildir de bu nedir?
4) Terbiyesizliğin daniskası! :
519-.... Câbir b. Abdullah (r.a.) ’den; demiştir ki:Resûlullah (s.a.)
“- Biriniz bir kadına dünürlük yaptığı zaman kendisini o kadınla evlenmeye sevk eden organlara bakmaya imkân buluyorsa, bunu yapsın-”
(Câbir) dedi ki: “ben bir câriyeyle evlenmek istedim, bunun üzerine (onun haberi olmadan görebilmek için) onu gizli gizli gözetlemeye başladım. Nihayet beni kendisiyle evlenmeye sevk eden (organlar) ını gördüm de onunla evlendim.
(Ebû Dâvud, K.en-Nikâh (12) , Bâb 17-18 C.8 S.148 Şamil Yayınları.)
Tövbe estafurullah...Hani birşeyler yazacam ama harbiden bu saçma sapan hadisi açıklamaya bile utanıyorum.
Açıklamaya ne gerek var, işte yazıyor! Anlayan anlamıştır zaten ne anlama geldiğini. Bize susmak düşer!
5) Peygamberimize çok çirkin bir iftira! :
520-........... Câbir (r.a.) ’den rivâyet olunduğuna göre, Peygamber (s.a.) (ansızın) bir kadın görmüş, bunun üzerine Zeyneb bint Cahş’ınyanına girip onunla ihtiyacını gidermiş, sonra ashabının yanına çıkıp onlara; “Kadın, şeytan kılığında (bir erkeğin) karşısına çıkabilir kim böyle bir şeyle karşılaşırsa, hemen ailesine gelsin (ve onunla cinsi münâsebette bulunsun) çünkü bu (şekilde hareket, kadınlara yönelik) içindeki(his) leri zayıflatır.” buyurmuş.. (Ebû Dâvud, K.en-Nikâh (12) , Bâb 42-43 Şamil Yayınları, ayrıca: Müslim, nikâh 9; Tirmizi, redâ’ 9.)
Yani şimdi açıklayarak okuyalım. Peygamberimiz yolda bir kadın görüyor ve anlaşılan o ki; (haşa) kadını çok (cinsellik manada) çekici buluyor. Bunun için gidiyor
(tövbeestafurullah) Zeynep anamız ile yatıyor!
Birde utanmadan geliyor bunu ashabına anlatıyor! Şimdi bunu hangi akıla uyarak izah edebileceksiniz? Buna sahih demekle bu temizlenmiş olmuyor malesef, böyle bir peygamber olurmu hiç?
Hiç o üstün ahlak sahibi insan bunu yapmış olabilirmi? Bu ne rezalet! ! ! !
Kalem Suresi 4 Ve gerçekten sen, çok büyük bir ahlak üzerindesin.
Nerde geçiyor bu hadis bunada bakalım a) Ebu Davud b) Müslim c) Tirmizi
Üçüde Sahih, yani tek bir hadisini kabul etmeyen dinden çıkar dedikleri kitaplar!
Şimdi siz bunu kabul etmiyorsanız sizde dinden çıkmış oluyorsunuz (nasıl din anlayışı ise bu, kafesin kapısını açık unutup kuş kaçtı gibi) .
6) Cariyenin Avreti:
Şimdi su Fetva kitapların da olan alıntıyı dikkatlice okuyun:
’Yabancı kadın hür değil de cariye ise bazı alimler ’Onun avreti göbekle diz arasıdır’ demiştir.
Bazıları da ’Cariyenin avreti yaptığı iş sırasında açılmasına ihtiyaç olmayan kısımlardır’ demiştir. Buna göre, câriyenin başı, kolları, bacakları, boynu, göğsü avret sayılmaz. Sırtı, karnı, kollarının yukarısı avret mi değil mi münâkaşa edilmiştir.
Ne erkeğin kadına, ne de kadının erkeğe dokunması hiçbir surette caiz değildir. Hacâmat, sürme veya bir başka sebep dokunmayı caiz kılmaz. Zira dokunmak, şeriat nazarında bakmaktan daha beterdir. Zira, dokunmak suretiyle inzâl vaki olursa orucu bozduğu halde bakmak suretiyle vâki olan inzâl orucu bozmaz. Ebu Hanife merhum: ’Erkeğe, cariyenin bakılması helâl olan yerlerine dokunması da câizdir’ demiştir.
Yine Ebu Hanife merhum: ’Kadın, erkeğin nesb, raza (emme) veya sıhriyyet sebebiyle mahremi olduğu takdirde, ona karşı kadının avreti göbekle diz arasıdır, tıpkı erkeğin erkeğe avreti gibi’ demiştir.
Diğerleri ise: ’İş sırasında açılmayan yerleridir’ demiştir.
MÜSTEMTİA (denen zevce, cariye gibi istifraşı helâl olan kadının) avretine gelince, erkeğin, bütün uzuvlarına bakması caizdir. Hatta fercine bile bakabilir, ancak ferce bakmak mekruhtur. Kişinin kendi fercine bakması da mekruhtur. Zira, ferce bakmanın bir nevi körlüğe sebep olacağı rivayetlerde gelmiştir. Kadının fercine bakmanın caiz olmadığı da söylenmiştir. Kadının kendine ayırdığı cariye veya müdebbere (ölümünden sonra hür olacak câriye) veya ümmü veled (efendisine çocuk doğurarak yarı hür hâle gelen, satılamayan cariye) veya merhune (rehinelenmiş câriye) olması farketmez. Cariye Mecusi veya mürted veya puta tapan, veya kendisiyle bir başkası arasında müşterek veya evli veya mukatebe anlaşması yapmış ise, bu durumda câriye yabancı kadın gibidir. Amr İbnu Şuayb babası, dedesi tarikiyle Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) ’den şu hadisi rivayet eder: ’Sizden biri cariyesini kölesiyle veya işçisiyle evlendirirse, artık göbekten aşağı ve dizden yukarısına bakmasın.’(2)
’Cariyenin avret yeri erkeğinki gibidir. Sesi de avret değildir. Hür kadınların sesi de avrettir, saçları kolları da avrettir. (Hadika, Berika) ]
(Mehmet Ali Demirbas, Dinimizislam) ’(3)
Ilginç olan bu rivayetlerde. Cariye olan müslüman kadına başörtüsü yok, göğüsler açık olabilir (cariyenin avreti erkeğin ki gibi imiş) , hatta efendisi (yani erkek) cariyeye dilediği gibi bakabilir. Şimdi bu hangi ilahi kitaba uyacak acaba? Hangi ayete uyduracaklar bunu? Kuran bunu hiç kabul edermi? Şahsi görüşüm odur ki bunu Ebu Hanife dememiştir, bizce sonradan onun adına uydurulmuştur. Hadis ise Resülü ekreme ait değildir, sonradan uydurulmustur.
Hani duyuyorsunuz bazen, bir kısım yobaz ’ Cariyelik isteriz’ diyorlar ya, ee şimdi anladınız ne istediklerini işte.
7) Çocuk ile cinsel temasda bulunana had yoktur! :
6- Zina edilen kadının ergin veya kendisine cinsel istek duyulan bir yaşta olması gerekir. Küçük kız çocuğu ile zina edilmesi halinde zina eden erkeğe de kıza da had cezası gerekmez. Ergin olmayan çocukla cinsel temasta bulunan kadına da had uygulanmaz. (4)
Evet doğru okudunuz, Şamil Islam Ansiklopedisin de, Zina bölümünde aynen bu satırlar yer almaktadır. Ne diyor bu satırlar, anlayalım bir daha.
a) Küçük kız çocuğu ile cinsel temasda bulunan (yani zina eden) erkeğe had cezası uygulanmaz!
b) Küçük erkek çocuğu ile cinsel temasda bulunan (yani zina eden) kadına da had cezası uygulanmaz!
Aklı başında kadın ve erkek yapınca had cezası uygulanıyor, çocuğun ırzına geçene (çocuk herhalde cinsel istekde buluncak yaşta değil, ergin olmadığına göre) had cezası yok! Şimdi bu rezaleti okumak istiyorsanız, online şamil islam ansiklopedisini açın zina bölümünde okuyun!
8) Rivayetler bu ise, hoca da böyle olur:
Cübbeli Ahmet hoca
’Cüppeli Ahmet Hoca’ lakaplı Ahmet Ünlü, bir fetvayla cemaatinin ’İslami oyuncak bebek’ standardını belirledi. Ünlü oyuncak bebeklerle ilgili şunları söylüyor: ’Öyle bebekler yapıyorlar ki, saçlarını tarıyorlar, uzun bacaklı falan, bunlara izin verilmiyor. Çünkü normal insanı tahrik edecek gibi. Tıpatıp bebekler, tıpa tıp benzetim var, sanki resim gibi, üstelik çıplak gibi.’ (5)
Gözü dönmüş Hocanın galiba, oyuncak bebekten tahrik oluyor ise...Tövbe tövbe,neyse ben susayım en iyisi!
9) 1 Yaşında ki bebek ile evlenilir! :
Dr. Ahmad Al-Mub’i’nin insanın kanını donduran fetvaları şöyle: ’Evlilik iki şeyden ibarettir: İlki aralarında kontrat olması. Bu evliliğin ilk şartıdır. İkincisi ise karınızla seks yapmanızdır. Evliliğe girmek için minimum bir yaş yoktur. Bir yaşındaki bir kızla bile evliliğe girebilirsin. 7-8-9 yaşındaki kızlardan bahsemetmeye bile gerek yok. Bu bir rıza anlaşmasıdır. Veli genelde baba olmalıdır. Çünkü baba kararı zorunludur. Böylelikle kız, kadın olmuş olur. Ama kız seks için hazır mıdır, ilk seferinde ilişkiye girmenin doğru yaşı nedir? Bu çevre ve geleneklere bağlı olmak üzere değişir. Yemen’deki kızlar 9-10-11 yada 13 yaşında evlenirken diğer ülkelerde 16 olabilmektedir. Bazı ülkerde kızların 18 yaşına gelmeden ilişkiye girmeleri kanunla yasaklanmıştır.’ (6)
Bırak ALLAHIN vahyini, insan olan hiç bir aklı selim bile bu terbiyesizliği yapmaz! Adama bakarmısınız, birde Doktor ünvanını taşıyor. Bir yaşında ki kız çocuğu ile evlenilir diyor edebden yoksun! Hangi insan bir yaşında ki çocuğunu evlendirir yahu? Kaldı ki evlendirse bile hangi insan alır? Alan kesinlikle sapıktır ki bir yaşında çocuğu alıyor. Normal insan yaparmı bunu? Bu satırları yazarken kanım kaynıyor, yani elimden gelse yumacam gözümü açacam ağzımı. Kendimi zor tutuyorum vallaha!
Dedik ya, rivayetler böyle olur ise, hocalarıda bu şekilde fetva verir işte!
10) Mârifetname edepiszligi:
İbrahim Hakkı Erzurumlu, bundan aşağı yukarı 300 yıl önce, 18yy Marifet adli bir kitap yazıyor. Bu kitapta Cinsel öğütlerde mevcut. Bakalım şu öğütlere ne imiş. Ben kısaltarak alıyorum çünkü yukarda da dediğim gibi utanıyorum. Dileyen bunu arayıp bulup kendi okur.
Görelim şimdi neler imiş şu öğütler:
Cimada öpüşenin çocuğu sağır doğar
Erkek, iç gömleğinden başka bütün elbiselerini soyacak.
Kadın da aynı şekilde soyunacak.
Cima esnasında öpüşme ve konuşma olmayacak. Çünkü bunlar, çocuğun sağır ve dilsiz olmasına sebep olabilir.
Cima çocuk ve hayvan yanında yapılmamalıdır.
Yabancı kadınlarla yalnız kalmamalıdır. Çünkü hem haram hem de sonu fenadır. Bir şair şöyle diyor: Kadınlar, bizim için şeytan olarak yaratılmışlardır. Şeytanların şerrinden ise Allah’a sığınırım.
Öğleden sonra yapılan çocuk şaşı gözlü olur
Yeni ayın ilk günü cima yapılırsa çocuk güzel olur.
Öğleden evvel cima yapılırsa çocuk hakim ve kerim olur.
Pazartesi gecesi cima yapılırsa çocuk Kur’an hafızı olur.
Salı gecesi cima yapılırsa çocuk cömert ve merhametli olur.
Perşembe gecesi cima yapılırsa çocuk alim ve amil olur.
Cuma gecesi cima yapılırsa çocuk ábid ve arif olur.
Cuma namazından evvel cima yapılırsa çocuk mutlu ve ölümünde şehid olur.
Kadının rızası dışında cima yapılırsa çocuk ahmak olur.
Yeni ayın ilk gecesi veya onbeşinci veyahut da son gecesi cima yapılırsa çocuk deli olur.
Pazar gecesi cima yapılırsa çocuk yol kesici olur.
Çarşamba gecesi cima yapılırsa doğacak çocuk öldürmeye eğilimli olur.
Gündüz öğleden sonra cima yapılırsa doğan çocuk şaşı gözlü olur.
Ramazan bayramı gecesi cima yapılırsa doğan çocuk serkeş, inatçı olur.
Kurban bayramı gecesi cima yapılırsa doğan çocuk altı veya dört parmaklı olur.
Cima ayakta yapılırsa doğan çocuk uykuda yatağına işer.
Erkek, yanılır da baldızıyla sevişir ve cima yaparsa doğan çocuk hünsa (kendisinde hem erkek hem de dişi alameti olan) olur.
Cima meyve ağacının altında yapılırsa çocuk zalim olur.
Kadının sesi kocadan fazla çıkmayacak
Kocası kapıdan içeri girince hemen ayağa kalkıp karşılamak.
Karı kocasına merhaba efendim, hoş geldiniz demeli.
Karı kocasının her emrine itaatli olmalıdır.
Karı kocasının cinsi arzu ve isteklerine karşı gelmemek, nefsini teslim etmekte gecikmemek şeklinde hareket etmelidir.
Kadın sesini kocasının sesinden fazla yükseltmeyecek.
Kadın kocası için bazı zararsız maddeler sürünüp süslenecektir.
Kadının hainliğinden sakınmak lazımdır
Erkek eşine rıfk ile muamele edecek, iyilikle idare edecek. Çünkü kadın eğri kaburga kemiğinden yaradılmıştır, aklı ve dini eksiktir, kocasına sığınmıştır. Güleryüzle sohbet için alınmıştır.
Erkek, karısının öfkesi karşısında susmalıdır. Ta ki kadın pişmanlık duyup kocasından özür dileyinceye kadar. Çünkü kadın ruhen zayıftır. Susma onu yener.
Kadının hainliğinden, aldatma ve tuzaklarından sakınmak lazım. Çünkü Hz. Adem, eşi Havva anamızın aldatmasıyla Allah’a asi olmuştur.(7)
Yunus Suresi 69 De ki: ’Allah hakkında yalan düzüp iftira edenler iflah etmeyeceklerdir! ’
11) Ne kadar Şair varsa Şeytan imiş:
Bu hadislerde hediyemiz olsun. Bu hadislere göre hepimiz (ben dahil) şeytanız! Ne diyeyim kardeşler, ALLAH yalancının belasını verecektir.
Benim peygamberim bu sözleri söylememiştir!
491- Ebû Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ” buyurdular ki: “Sizden birinin içine onu bozacak irin dolması, şiir dolmasından hayırlıdır.” (K.S. 2305 C.8 S.183 Akçağ, alıntıları:Buhâri, Edeb 92; Müslim, Şiir 7,(2257) : Ebû Dâvud, Edeb 95,(5009) : Tirmizi, Edeb 71,(2855) .)
El-Hudri’den Müslim’in kaydettiği bir diğer rivayette şöyle denmiştir: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ” yürümekte iken karşısına şiir inşad eden bir şâir çıktı. Efendimiz: “Şeytanı tutun” veya “Şeytanı yakalayın” diye emretti.
(K.S. 2305, yukarıdaki rivayetin ikinci paragrafı)
492-.......... Bize Hanzala Sâlim’den; o da İbn Umer (R) ’den haber verdi ki, Peygamber (S) : “Birinizin içinin irinle dolması, muhakkak ki şiirle dolmasından hayırlıdır” buyurmuştur.
(Buhâri, Kitâbu’l-Edeb H.178 C.13 S.6118 Ötüken.)
Dr. Hidayet Tuksal: ’Hadislere baktığınız zaman iki tür peygamberle karşılaşıyoruz. Bir tarafta kadınlara karşı son derece nazik ve kibar; diğer tarafta ise şiddet dolu, ayrımcı, aşağılayan bir peygamber. Ben, kadınlara yönelik şiddeti savunan ve onları aşağılayan bir peygamberin olamayacağına inanıyorum. Bu nedenle malum hadislere itibar edilmemesini savunuyorum. Bu hadislerin de uydurma, yanlış olduğu bilimsel metotlarla ispatlandı. Bu noktada Diyanet’in çalışması çok yaralı olacaktır.’
12) Son söz Kuranın! ! :
A’raf 28 Bir iğrençlik yaptıklarında şöyle derler: ’Atalarımızı bu hal üzere bulmuştuk. Yani Allah emretti bize bunu.’ De ki: ’Allah, edepsizliği/iğrençliği emretmez. Allah hakkında, bilmediğiniz şeyler mi söylüyorsunuz? ’
Nur 19 İman edenler içinde edepsizliğin yayılmasını arzu edenler var ya, onlar için dünyada da âhirette de korkunç bir azap öngörülmüştür. Allah bilir ama siz bilmezsiniz.
17/41 Biz, and olsun ki öğüt almaları için bu Kuran’da bunları türlü türlü açıkladık. Fakat bu açıklamalar ancak onların nefretini artırmıştır.
17/89 And olsun ki, biz Kuran’da insanlara türlü türlü misal gösterip açıkladık. Öyleyken insanların çoğu nankör olmakta direndiler.
18/54 And olsun ki, Biz bu Kuran’da insanlara türlü türlü misali gösterip açıkladık. İnsanın en çok yaptığı iş tartışmadır.
54/22 And olsun ki, Kuran’ı öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?
39/27Yemin ederim ki bu Kur’anda insanlar için her türlüsünden temsil getirdik, gerek ki iyi düşünsünler
54/17 And olsun ki Kuran’ı, öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?
17/41 Biz, and olsun ki öğüt almaları için bu Kuran’da bunları türlü türlü açıkladık. Fakat bu açıklamalar ancak onların nefretini artırmıştır.
Mustafa Çelebi
Kaynaklar:
1 Ferec Hüdür
2 İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 4/139-140.’
3 Dinimizislam.com Musiki bölümü
4 Samil Islam Ansiklopedisi, Zina bölümü
5 Nethaber
6 Ensonhaber
7 Hürriyet Pazar Gazetesi, 28.05.2000 (Marifetname Ibrahim Hakkı)
YORUMLAR
Sayin Ramazan bey siz kurandan sordunuzda biz ayetler ile cevap vermedik mi? Neyi bilmek istiyorsaniz sorun , bende size tek tek cevap vereyim! Hamd olsun Rabbime iyi kötü kuran bilgimiz var.
Buyrun hangi soruyu sormak istiyorsunuz?
Kendimiz anlatinca, kaynak soruyorsunuz..Ilk yazdigimda bak sormuslar kaynak felan..Kaynaklar ile yazinca bu seferde diyorsunuz ki " Efendim kendiniz anlatin"..
Neyse bunlar sorun degil, tabi ki risaleyi nuru Kutsal sayanlar böyle yapacaklardir. Bu gayet dogaldir..
Simdi size kurani kerimde, yani ALLAHIN kitabindan baska hic bir tesirde kalmayip, ayetler sunacagim. Bakin bakalim Risaleye kutsal diyenler nasil bir büyük yanilgiya düsüyorlarmis!
Bakara Suresi 101 Allah katından kendilerine, ellerinde bulunanı tasdikleyici bir resul geldiğinde, kitap verilenlerden bir fırka, Allah!ın kitabı'nı hiç bilmiyorlarmış gibi kaldırıp arkalarına attılar.
Ali İmran Suresi 23 Şu kendilerine Kitap’tan pay verilmiş olanlara bak, aralarında hüküm vermesi için Allah’ın kitabı’na çağrılıyorlar da içlerinden bir zümre yüz çevirerek dönüp gidiyor.
Kehf Suresi 27 Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku. O'nun kelimelerini değiştirecek hiçbir kudret yoktur. O'nun dışında bir sığınak/bir dayanak asla bulamazsın.
Hac Suresi 8 İnsanlar içinde öylesi vardır ki, Allah konusunda ilimsiz, kılavuzsuz ve aydınlık getiren bir kitaba sahip olmaksızın mücadele edip durur.
Ankebut Suresi 51 Karşılarında okunup duran bir kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? Bunda, inanan bir toplum için elbette ki bir rahmet ve bir öğüt vardır.
Lokman Suresi 20 Görmediniz mi, Allah, göklerde ve yerde bulunan şeyleri sizin emrinize verdi ve görünür-görünmez nimetlerini üstünüze saçtı. İnsanlardan öylesi var ki, Allah uğrunda ilimsiz, kılavuzsuz ve aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın mücadele eder.
Saffat Suresi 157 Eğer doğru sözlülerseniz, hadi getirin kitabınızı!
Kalem Suresi 37 Yoksa sizin bir kitabınız var da ondan ders mi görüyorsunuz?
Bakara Suresi 2 İşte sana o kitap!Kuşku,çelişme,tutarsızlık yok onda.Bir kılavuzdur o,korunup sakınanlar için.
Bakara Suresi 44 İnsanlara iyiyi ve güzeli emredip de öz benliklerinizi unutuyor musunuz?Üstelik de kitap'ı okuyup durmaktasınız.Hala aklınızı kullanmayacak mısınız?
Bakara Suresi 53 İyiye ve güzele yol bulursunuz ümidiyle Musa'ya kitap'ı ve furkanı/hakla batılı ayıran mesajı vermiştik.
Bakara Suresi 78 İçlerinde ümmı olanlar da vardır ki kitap'ı bilmezler, sadece hayal ve kuruntu bilirler.Onlar yalnız sanıya saplanırlar.
Bakara Suresi 79 Yazıklar olsun ki o kişilere ki, kitap'ı kendi elleriyle yazarlar da sonra onunla basit bir karşılık satın alsınlar diye, "işte bu, Allah katındadır" derler.Vay haline onların, ellerinin yazdıkları yüzünden!Vay haline onların, kazanıp durdukları yüzünden!
Bakara Suresi 85 Bütün bunlardan sonra siz şu insanlarsınız: Birbirinizi öldürüyorsunuz.İçinizden bir zümreyi yurtlarından çıkarıyorsunuz.Onlar aleyhine kötülük ve düşmanlık hususunda dayanışmaya giriyorsunuz.Esasında onları yurtlarından çıkarmak size haram edildiği halde, esir olarak size geldiklerinde fidyelerini veriyorsunuz.Şimdi siz kitap'ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkar mı ediyorsunuz?İçinizden bunu yapanın cezası, dünya hayatında rezillikten başka birşey değildir.Kı- met gününde ise böyleleri azabın en şiddetlisine itilir.Allah, yapmakta olduklarınızdan habersiz değildir.
Bakara Suresi 101 Allah katından kendilerine, ellerinde bulunanı tasdikleyici bir resul geldiğinde, kitap verilenlerden bir fırka, Allah!ın Kitabı'nı hiç bilmiyorlarmış gibi kaldırıp arkalarına attılar.
Bakara Suresi 121 Kendilerine kitap'ı verdiklerimiz onu, okunuşunun hakkını vererek okurlar.İşte onlar ona inanırlar.Onu inkar edenlere gelince, onlar hüsrana uğrayanların ta kendisidir.
Bakara Suresi 159 İndirdiğimiz açık-seçik delillerle, kılavuz mesajı; biz onu kitap'ta insanlara ayan-beyan gösterdikten sonra gizleyenlere, işte onlara, hem Allah lanet eder hem de diğer lanet okuyanlar lanet eder.
Bakara Suresi 174 Allah'ın kitap'tan indirdiği şeyi gizleyip onu basit bir ücret karşılığı satanlar, karınlarında ateşten başka bir şey yemiş olmazlar.Kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacaktır, onları arındırmayacaktır da...Onlar için korkunç bir azap vardır.
Ali İmran Suresi 19 Allah katında din İslam’dır.kitap verilmiş olanlar, kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki azgınlık/haset/hak tanımazlık yüzünden ihtilafa düştüler...Kim Allah’ın ayetlerine nankörlük ederse, Allah hesabı çabucak görecektir.
Ali İmran Suresi 20 Seninle kanıt yarıştırmaya girerlerse şöyle söyle: “Ben yüzümü Allah’a teslim ettim.Bana uyanlar da.” kitap verilenlerle ümmilere de sor: “Siz de teslim oldunuz mu?” Eğer teslim olurlarsa doğruya ve güzele kılavuzlanmışlardır.Yüz çevirirlerse sana düşen sadece tebliğ etmektir.Allah, kullarını görmektedir.
Ali İmran Suresi 23 Şu kendilerine kitap’tan pay verilmiş olanlara bak, aralarında hüküm vermesi için Allah’ın Kitabı’na çağrılıyorlar da içlerinden bir zümre yüz çevirerek dönüp gidiyor.
Ali İmran Suresi 78 Onlardan bir zümre vardır, aslında kitap’tan olmayan birşeyi siz kitap’tan sanasınız diye, dillerini kitap’la eğip bükerler.O, Allah katından olmadığı halde “Bu, Allah katındandır.” derler.Bilip durdukları halde, Allah hakkında yalan söylerler.
Ali İmran Suresi 187 Allah, kendilerine kitap verilenlerden şu yolda misak almıştı: “Onu insanlara mutlaka açık-seçik bildireceksiniz, onu saklamayacaksınız.”Ama onlar kitap’ı sırtlarının gerisine attılar, basit bir ücret karşılığı onu sattılar.Ne kötü şey satın alıyorlar!
Nisa Suresi 44 Kendilerine kitap'tan bir nasip verilenlere baksana! Sapıklığı satın alıyorlar da istiyorlar ki, siz de yolu şaşırasınız.
Nisa Suresi 51 Görmedin mi şu kendilerine kitap'tan bir pay verilmiş olanları? Puta, tâğuta inanıyorlar; küfre batmışlar için, "Bunlar inananlardan daha doğru yoldadır!" diyorlar.
Nisa Suresi 105 Kuşku yok ki, biz bu kitap'ı sana, insanlar arasında Allah'ın sana gösterdiği ile hükmedesin diye hak olarak indirdik. Sakın hainlere yardakçı olma!
En'am Suresi 38 Yeryüzünde debelenen hiçbir canlı, iki kanadıyla uçan hiçbir kuş istisna olmamak üzere hepsi sizin gibi ümmetlerdir. Biz bu kitap'ta, herhangi birşeyi ne eksik bıraktık ne fazla yaptık. Onlar, sonunda Rableri önünde haşredilirler.
En'am Suresi 114 Allah size kitap'ı ayrıntılı kılınmış bir halde indirmişken, Allah'ın dışında bir hakem mi arayayım? Kendilerine kitap verdiklerimiz, onun, Rabbinden hak olarak indirildiğini biliyorlar. Sakın kuşkuya düşenlerden olma.
Daha yazayimmi ayet? Yoksa bu Kitap konusunda simdilik yeterlimi? Sanirim yeterli, yok yetmiyor ise bir bu kadar daha ayet ekleyebiliriz..
Simdi bu ayetlerin isiginda Risaleyi nuru nereye sigdircaksiniz? Risaleyi nurda hic bir kutsallik yoktur, kutsal dediginiz anda ALLAH bunu " SIRK" diye red eder!
Saygilarimla
niye başkalarının yazılarının arkasına sığınarak yazıyorsunuz örnek aldığınız insanların dediklerini unutun KUR'ANI hiçbir kimsenin tesiri altında kalmadan kendiniz anlatın ne hilmi polatı nede risaleleri hiçbir hadisi ve sünneti örnek almayın yorumlayın bakalım ne yapabileceksiniz davanızda ne kadar samimisiniz
dua edin iman ettiğinize size neyi hatırlatacak
EĞER GERÇEK DAVANIZ HAKYOL İSE BUYURUN SİLİN BEYNİNİZİ VE TEKRAR HİÇBİRŞEYİN ETKİSİALTINDA KALMADAN YAZIN YAZABİLİYORSANIZ
Sayin Mehtap hanim, bu hadisleri benmi uydurdum acaba? Bunlar sahih kitaplarinizda, yani size göre tek bir harfini dahi inkar eden dinden cikmazmi?
Beni kinayacaginiza kendi kaynaklarinizda insanlara " Bunlar Peygamberin emridir" diyenleri kinayin!
Uyduranlari kinayin.. Bu arada bunu ben kaldirmicam, ibreti alem olsun sizlerin yazdiklari..
Kendi kaynaklarinizi yalanlayamadiginizdan, kalkip yazan kalemi kiniyorsunuz, arti Sahtekarlik , yalancilik ile sucluyorsunuz!
Ben kaynaklari nerden alindigini vermisim.. Ebu davud, Tirmizi, Müslim...
Ben daha öteki hadisleri almadim bile utandigimdan, dilerseniz sizler okursunuz arastirip..
Casiye Suresi 6 İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir ki, onları sana hak olarak okuyoruz. Hal böyle iken Allah'tan ve onun ayetlerinden sonra hangi hadise/söze inanıyorlar?!
*******
Sayin Deniz Tayanc bey, beni Ateistlik ile suclamak sahsima küfürdür! Ben o kadar yazi yazdim burda, ALLAH bir Muhammed Onun resülü ve nebisidir diye bagirdim, duymadinizmiydi?
Hatta Nurcularin kelimeyi tevhitin son kismini aldiklarini, ve buna karsi oldugumuda belirtdim..Siz görmedinizmiydi bunlari?
Ibreti alem olsun, kalkipta bu tür hadisler "Uydurulmustu" diyeceginiz yerde, bu hadisleri yazan alimleri elestirmek yerine, bu hadisleri SAHIH diye halka yutturanlari yermeniz yerine , bunu yazan akli sahtekarlik ve yalancilik ile sucluyorsunuz..
Nisa Suresi 112 Kim bir hata yahut günah işler de sonra onunla bir suçsuzu itham ederse hiç kuşkusuz, büyük bir iftira ve açık bir günah yüklenmiş olur.
Ankebut Suresi 13 Onlar hem kendi yüklerini hem de kendi yükleriyle beraber başkalarının yüklerini taşıyacaklar. Bunda kuşku yok. Kıyamet günü de iftira edip durdukları şeylerden zorlu bir sorguya mutlaka çekileceklerdir.
Bu hadisleri ben uydurdu isem ALLAH beni hasr etsin uydurduklarim ile, cehennemi hak etmisimdir!
Siz iftira etti iseniz ( ki ediyorsunuz) o zaman ALLAH sizi affetsin, bence siz kalkip iyi bir tövbe edin, yarin bunun hesabi pek bir agir olur..Ben affederim etmesinede, ALLAH affedermi onu bilemem ...
Hatasiz olan Odur,
Herseyi en iyi bilende Odur!
Saygilarimla
bu arada szi kaale almıyorum çünkü ben Dinimi hakkıyle bilenlerden olduğumu düşünüyorum inş..
ancak bu sitedeki tüm kardeşlerimiz tabiiki müslüman ama herkes fıkhi meselelrle uğraşırmı işte o nokta gaib ve bzi buraya yönlendiren tek sebepte bu..
size bir daha asla yazmayacağım..kınıyorum..kınıyorum..kınıyorum...
Sayın muhabbetçi
sizi şiddetle kınıyor ve günlerdir yazıp karalamaya çalıştığınız bu güzel ilmi meselelri kirletmeye çalışmanızdan dolayı bu yazıların kaldırılmasını ve kabul etmeyeceğinizi bidiğim halde bekliyorum sizden.
ya ne kadar edep dışı konuları deşiştirp insanları kupmasa uğratmaya çalışıyorsunuz..
bu sitede ben asla bir kimsenin bu kadar mahren meselelri okuyup kaale alacağını düşünemiyorum bile..
hem siz kimsinizki sahte fetfalarla insanların aklını kirletiyorsunuz ya..
Dini sizmi öğreteceksiniz insanlara.
yetkili alim dışında verieln her yalan fetva insanı dinden çıkartır ve ortak olanlarıda keza aynen ardından sürükler.
Allahtan kormayan bir insan hiç olmazsa kuldan utanmalı ya..
sizin maksadınız hizmet olamaz ve değilde.
fitne uyandırıyorsunuz.
tamamen ve saçma teorileriniz ve yazınızın tıklanma rekoru kırması ve kendinizce bir gündem yaratmak amacınız.
gerçekten de Allaha muhabbetiniz varsa Allah aşkına susun..susun..susun..
günlerdir din din din..kime saldıracağınızı şaşırdınız.
siz muhabbet değil batıl muhbirlik yapıyorsunuz bas baya..
yazık çok yazık..
bu ülkede bir diyanet kurulu var ve belli meselelri merak eden arkadaşalar en kısa yoldan ulaşıp öğrenebilirler..
Sayın simray beyefendinin dediği gibi yapılacak çok daha önemli işler varken size vakit ayırmak bir zaman kaybı..
benmi nedenmi yazdım..yazıkki rastaladım yine ve
haksızlık karşısında susmak insanı bir gün haksız durumda bırakabilir kaygısı..
nede olsa vahim halinizi gördük bir kere.
ve umarimki yazınıza uğrayan her kes bir provakasyon olduğunu hisseder ve haddinizi bildirirler size..ihtimalki olmsa bile
en azından Rabbim şahid olsunki siz İslam alimlerini yerden yere vurup
o velli kularla uğraşıyorsunuz..
gerisinide Allaha havale ettik artık.
aslında kimliğiniz belli zaten......eeee boşuna denmemişler Bozacının şahidi şıracı ...
Sayin Simray
1) Bu cahil dedigin alintilarin yerlerini ben vermisim.
a) Sahih Müslim, online bakabilirsin kendin
b) Kutubbi sitte, online bakabilirsin
c) ehli sünnetin fetva kitaplarinda avret ve Cariye konularina, ayrica Buhari ve kutubbi sitte cariye konusuna,ayrica Mehmet Ali Demirbas ( koyu seriatcidir) sitesinde "Dinimizislam" musiki bölümünde bakabilirsin
d) Ibrahim Hakki Marifetname kitabinda bu bölümü diledigin yerde acar kendin okursun..
Cima konusunda konusmak haramdir diyorsun, peki haram olan birseyi ALLAH kurani kerimde ne diye konusuyor ( hasa)
Ferce bakmak kör eder diyorsun, bu durumda ne kadar Pornocu ( arkadaslar beni affetsin böyle konustugum icin) hepsi kör olmasi gerekirdi, sanirim onlardan cok kadinin fercine bakan yokturdur!
Benim kinayacagina, kendi ana kaynaklarinda yazan yazilari kinamani tavsiye ederim. Ben kafamdan uydurmadim ya bunlar!
Hürriyeti kaynak göstermemde, apacik ve kimsenin etkisinde kalmamis bir kaynak vermek istedigimdendir, diyorumya diledigin yerde marifetnameye bakabilirsin..Yok bulamadin ise haber et, ben sana linkleri bulurum!
*****************************************
Sayin Zeytindali, inaniri ilk duydugunu. Bunlari halka pek aciklamazlar , cünkü aciklaninca halk iyi biliyorlar red edeceklerdir bu tür rivayetleri...Bizde acinca bize dinsiz diyorlar :))
Ilginc degilmi ?
Kardeşim katılıyorum birçok yerindeki sözlerinede Hürriyet gazetesini nasıl kaynak gösterebilirsin....Senin dediğin o meşhur kitapların LAİK KESİM YAZARLARI doğrultusunda sadeleştirilirken FİTNE MAKSADIYLA uydurma hadis konulabileir....YAZARINA BAKMAK LAZIM...Cima esnasında konuşmak haramdır...BUNU BÖYLE BİL...Kadının Fercine bakmak KÖRLÜK yapar....Hasen hadis bunlar....CAHİL CAHİL ALINTILAR YAPMA...MİLLETİN KAFASINI BULANDIRMA....İLMİNİ OKU, İNSAN GİBİ ARAŞTIR ONDAN SONRA LAF OLSUN DİYE BÖYLE KONULAR AÇMA....İLMİ YÖNDEN TARTIŞMAK İSTİYORSAN AÇ BİR SAYFA İLMİN LEZZETİNİ BENDEN DEĞİL AMMA BU İŞİN ÜSTADLARI DA VAR BURADA ONLARDAN AL VE KALBİN İTMİNAN OLSUN....