- 2759 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
EKRAN BAĞIMLILIĞI TARTIŞMALARINA SON NOKTA
Ekran: İletişim amaçlı kullanılan, Televizyon, Cep telefonu, Bilgisayar, Telsiz vb.. ekrandaki görüntü, ses ve yazılardır
Bağımlı: Ekranı yararlı bilgi edinme dışında kullanma; kullanmadan duramama halidir.
1. Birincil etki; ekran bağımlılığı; düşünme ve hayal kurmayı etkileyebilir, sosyalleşmeye, dersine, işine, eşine zarar verebilir.
2. İkincil etki: EMA (çevre kir, AVM), patlama, Biyolojik (sara, lösemi vb) ve Fizyolojik rahatsızlık oluşabilir,
3. Sosyal etki;
Teknolojiden vazgeçemediğimiz, elimiz, kolumuz sayılabilecek, işlerimizi kolaylaştırırken, kullandığımız TV, cep telefonu ve bilgisayarı hayatın içinde daha çok kullanıyoruz. Daha çok konfor, daha çok teknoloji, giderek çok sayıda insan bilgisayar kullanıyor. İnternet, cep telefonu, TV oyunları farklı bağımlılık ve davranış bozukluğu oluşturmuştur.
İnterneti nerde görüyoruz..... EKRANDA
Televizyondaki görüntüler......EKRANDA
Cep telefon foto ve mesajı.....EKRANDA
Telsiz ve mobil telefonun.......EKRANDA
O zaman EKRAN diye bir şey var, herkes oraya bakıyorsa, hipnoz olmuş gibi duruyorsa bu EKRAN bağımlılığı değilse NEDİR?
Bu teknoloji hayatımızda bir şekilde hep var olacak. Bunları yasaklamadan, zararını en aza indirerek faydalanmak akılcılıktır. Daha fazla geç olmadan, adını koyamadığımız bu tehlikenin büyümesi engellenebilir.
İstanbul Nöropsikiyatri Hastanesinden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Teknoloji ve internet bağımlılığının da ciddi şekilde arttığını bildiren Tarhan, sözlerini şöyle sürdürdü: ’Biz bunun için klinik açtık. Annesine bıçak çeken veya tuvalet ihtiyacını odasında gideren genç örnekleri gördük. Hastalık derecesinde olabiliyor teknoloji ve internet bağımlılığı. Bunu uyuşturucu bağımlılarında olduğu gibi tedavi etmek gerekir. Elbette ki tedavi edilebilir bu bağımlılıklar ama asıl önemli olan bu tür bağımlılıklar ortaya çıkmadan nasıl engellenebilir, bunu araştırmalıyız. (27.01.2010-gerçek gündem)
Prof. Dr. Ferhunde Öktem, HÜ Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları ADB; “İnternet ve bilgisayar bağımlılığı, tıbbi bağımlılık arasına alındı. Hastane koşullarında tedavi edilmesi gerekir. Hastaneye çok ağır Ekran Bağımlısı çocuklar gelmeye başladı”. (2 Ağu 2007)
Bu hastanelerde “ekran bağımlı” tanısı konulup tedavisi yapılan insanlar mevcutken, Teknolojik bağımlılığını kabul edip, Ekran şemsiyesi altındaki cep telefonu, bilgisayar ve TV bağımlılığından söz etmemek eksiklik olur.
Teknolojik gelişmeler “ekranı” birleştirdi. Bilgi teknolojileri aynı ekranda (3G cep tel) hem telefon, hem bilgisayar, hem TV olarak buluşturdu. Yani cep telefonundan TV izlerken, TV’den internete bağlanmak veya Bilgisayardayken; internet ortamından Telefon gibi (skype, edge, msn) faydalanmak mümkün
Benzer özellikleri yeni teknolojili TV’lerde görmek mümkün, bu TV’lere sim kartı takılabilmekte, bazı internet sitelerine girilebilmektedir.
Bu ne demektir, bu üçü bir arada “tek ekran” da birleşme demektir. Zaten; internet bağımlılığı, bilgisayar bağımlılığı Tıp dilinde kabul edildi. TV bağımlılığı yoktu, bağlanıyorduk ama bağımlı olmuyorduk. Şimdi öyle mi?
Teknoloji bağımlılığı varsa, Ekran bağımlılığının da olduğu kabul edilmeli.
Nedir o zaman Ekran Bağımlılığı? Ekranı bilgi edinme (ihtiyaç) dışında kullanma ve kullanmadan duramama hali.
Bu durumun psikolojik bir davranış bozukluğu olduğu, gerekiyorsa, fiziksel, kimyasal ve biyolojik zararlarının önlenmesi için, ilgili kurum ve hastane ortamında uzmanlarınca tanı ve tedavisi yapılabilir.
Sivil toplum kuruluşları; bu konuda farkındalık yaratarak, tehlikenin varlığından insanlarımızı bilgilendirici çalışmalar yapılabilir.
Teknoloji bir şekilde hayatımıza girdi. Yasaklamak çare olamaz. Bunun verimli, yerinde ve en az zararla kullanılması, alternatiflerinin ortaya konması gerekir.
YORUMLAR
.edebiyatdefteri.com/index.asp?istek=tum_yazilar&k=detay&yazi_id=43548
sanaltrafikci
"...EKRAN BAĞIMLILIĞI NEDİR KORUNMA YÖNTEMİ..."
Saygıdeğer Üstâdım;
Allah, Sizden ve Sizin gibi, sağlık ve huzûrumuz için çalışanlardan râzı olsun... Âmîn.
Yazınızın her bir kelimesini inceleyerek ve hayretle okudum.
Bu yazı, afiş hâline getirilip asılmalı ve yaygınlaştırılmalıdır.
Türk İnsanının uyuşukluğunun acısını, târihimizde, defâlarca tekrarlarla ve üzülerek okuyor öğreniyoruz.
Belli ki, Siz, yazınızın konusunda çok bilgiye sâhipsiniz ve bilginizi, bizlerle, severek paylaşmayı görev sayıyorsunuz.
Alnınızdan öpüyorum...
Derin Saygılarımla Selâm ederim; Efendim.
K.Y.
21.8.2009- Merkez İlçe- TRABZON.
Bakınız:
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/96932/cep-telefonu
http://www.edebiyatdefteri.com/index.asp?istek=tum_yazilar&k=detay&yazi_id=12096
http://www.edebiyatdefteri.com/index.asp?istek=tum_yazilar&k=detay&yazi_id=43814
kadiryeter tarafından 8/21/2009 8:01:25 PM zamanında düzenlenmiştir.