KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 1266 Okunma
- 27 Yorum
- 0 Beğeni
KADINLAR KONUŞUYOR
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Benim için sıradan bir gündü. Gidip çaybahçesinin en mütena yerine,birbaşıma oturacak,içime temiz hava,gözüme yeşli doldurup,iki çay,birkaç sigara eve dönecektim. Tabi ki sonuçta döndüm ama,biraz tahminimden geç döndüm.
Ben bahçede bulunan en son masanın yanında ki,ikinci masayı seçip oturmuştum ki,iki bayan gelip telaşla masa beyenmeye çalıştılar,en son masayı seçip,oturdular;iki üç,derken altı bayan oldular. Belli ki bahçeye yakın oturan aillelerin kadınları. Hepsi bir tişört bir pijama,aşofmen katıyla,yani sokak içi kıyafetleri ile gelip oturdular. Yüksek sesle konuşmaya başladılar..Masa mı azıcık uzaklaştırmayı denedim ama,kadınlarda tempo oldukça yüksek. Çare yok dinleyeceğiz!...
Bir yandan gecenin serinliğinin de çöktüğü bu saatlerde,sizce,bizim kadınlarımız ne konuşur?
İlk aklınıza dedi-kodu gelir;sonra giyim-kuşam,yeni açılan mağazalar-dükkanlar,hafta içi düğün nişandan kalan anılar,kuaför,ayakkabıcı,saç,tırnak bakımı ve çocuklar...Hayır,yanıldınız..Hiçbiri değil. Kadınlarımız tam üç saat tarımı tartıştılar. Araya tek bir-latife-şaka sokmadan. İçlerinden biri;
-Abla işler iyi gitmiyor! Artık traktörlere,benzin,mazot ve ilaçlara çalışıyoruz. Bir de bankalara...Boşa selsefil oluyoruz tarlalarda...Diğeri;
-Pancar kotasıyla birlikte,anamızı ağlattılar..Pancardan üç,beş kuruş kalıyordu. Desteklemeleri karmakarışık hale getirdiler..İşimizi-gücümüzü bırakıp,bir de bunlarla boğuşuyoruz! Aha,yine sonbahar geliyor;tohumdu,ilaçtı,mazottu,bankaydı,kooperatifti,okuldu,çocuktu,yakacak,yiyecek..Sahi abla ne olacak halimiz?...Diğeri;
-Bizim adamlar eski adamlar değil,adam sabah kalkıp çekip gidiyor! Yine İzmir’e gitmiş,çocuklardan duydum...Diğeri;
-Ne yapsındı,adamlarda haklı. Onca çalış,didin,yine borç gırtlakta. Benim adam yıllardır vallahi uyku uyuyamıyor. Birşey söyleyince;"Hanım içimden gelmiyor!" diyor. Çocuklar da artık babalarını örnek alıyor. Dedim ki;"Yavrum siz babanıza bakmayın,onun işi bitmiş.Sizin önünüzde kocaman bir hayat var,mahvolursunuz!" Canımızı dişimize takıp çalışmalıyız. Hepsi birden " Ama anne!..." dediler.Ben de,çaresiz,susup kaldım. Diğeri;
-Hayret,bir Allah’ın kulu da kalkıp birşey demiyor. Lanet çıksın,zaten televizyon falan bakasım yok. Artık kimsenin suratını görmek istemiyorum.
Avrupa Birliği’nin tarım üzerinde ki baskısından,ithalat ve ihracattan,enflasyondan sözetti. Fabrikaların kurnazlıklarından. Bezelye,domateste oynanan oyunlardan. Arazilerin yabancılara satışından. Artık,toprağın tadının,tuzunun kalmadığından sözederek cümleyi bağladı.
Ben son sigaramı içip,ayrıldığımda tartışma ve konuşma,aynı hararetle devam ediyordu.
Ben bir eski tarımcıyım. Bu mesleğin en uç noktasında görev yaptım yıllarca. Kadınlarımızı,önünde hayvanlar,sırtında çocuk,elinde çapa,çepin çok gördüm. Çok gördüm,terli yüzleriyle bir testi suyu başlarına dikerken..Ve tarla başına bağdaş kurup şükrederken...Fakat işin arka planıyla;düşünme,üretme,harcama,kısaca sevk ve idareyle bu denli içiiçe oldukları ilk şahit oldum.
Modern hayatta olduğu gibi,biline ki,kadınlarımız artık ücrada da,çok dedikoduyla,oya işiyle ilgili değilller. Toplum ve aile sorumluluğunun tam da göbeğinde yer alıyorlar. Beyler,artık iş yaparken mutlaka kadınlarımıza müracaat etsin. Onlar artık çok değiştiler. Yine çok konuşuyorlar,hem de çok önemli şeyler konuşuyorlar..İmkanım olsaydı da,keşke o masayı bir canlı yayına aktarabilseydim. Bu imkansızlığıma çok hayıflandım...
Bütün kadınlarımıza,selam,saygı...
YORUMLAR
hocam ,kadınlar çok daha iyisini konuşurlar ama daha çocukken susturulmaya başlarlar.kız kısmı fazla konuşmazmış öyle derler.sonra da ne çok konuşuyorsunuz diye çelişir bu durum.yazınız çok güzel bir gözlemdi.kutluyorum.saygı ve sevgiler
Sevgili Hocam,her ikisinin de payı elbet ama,kadının olayların farkında olması önemli.Bizim toplum yapılanmamız doğruyu söylemek gerekirse imkan vermezdi.Kadınca problemi bilmek ve sahiplenmek,uzun vadede toplumumuz için yeni birşey...Selam,saygı...
site kurallarımız açıkça belirtmiştir ve ben sık sık bu kuralları hatırlatarak sizleri uyarıyorum. ama hala yorumlanması gerekeni bir yana itip, o emeğin emekçisine saygısızlık ederek kişisel tartışma, ders verme ya da birikmiş sıkıntı, sorun ve düşüncelerin dökülme alanı olarak görüyoruz yorum alanlarını
arkadaşlar her türlü sıkıntınızı, derdinizi, şikayetinizi yapacağınız tek yer yönetimdir.
her ne konuda olursa olsun bir emeğin altında değil bir yöneticinin özel mesaj alma alanında bunu yazabilirsiniz.
yazının çok dışında, özellikle isim vererek bir başka üyeye gönderme, ders verme, kulak çekme içerikli yorumlar silinecektir. tekrarlanmamasını rica ederim.
Hayrettin bey emeğinizi kutlarım.
sevgilerimle
Toplumun değişkenliği yazarın diliyle daha da bir anlam kazanmış.Değerli birikim ve yaptığı gözlemi sentezlemiş ve bizlerin beğenisine sunmuş.Gelişme yalnız yaşanmaz,kadın erkek yazar ve topum hep birlikte gidilir güzel günlere.
Yalnız iyiye işaret bir konuşma değil kadınlarımızın yaptığı.Kadınlarımızın gelişimi mi yoksa gidişatın çaresizliğinin onlara yansıması mı?Ben bu ikili gel git arasında kaldım.Gerçekten ürünü para etmeyen üretken kesim çiftçilerimiz zor günler geçiriyorlar kadın dünyasına bu konuşmaların sızış nedeni bence bu da olabilir.
Güzel yazınızı ve ona yakışan kurdeleyi yürekten kutlarım.
Bu gün okuduğum bu yazı çok güzeldi, sayfaya girdiğimde günün yazısı olmalı dedim. Çünki gerçek bir hayatı anlatıyordu. Bizden bir kesitti. Bütün yazılar emek harcayarak yazılıyor. Bir şeyler öğreten, insanı dinlendiren yazılar var gerçekten, hak ettiği değerde veriliyor. Bizlere düşen emeğe saygıdır. Birbirimizi çekiştirmek bizlere yakışmaz
Değrli Dostlarım,ben bu yazıyı kaleme alırken,bütün yazılarımda ve şiirlerimde de gözlene bileceği gibi,doğal bir hal yaratmaya çalışıyorum. Aslında doğallığı mümkünse olduğu haliyle aktarmaya çalışıyorum. Bunu yaparken elbette kendimi yazının içerisine eklemliyorum,çünkü bu yazı bana ait ve benim kokumu taşıyor. Burada yaptığım;değerli ülkemin bir köşesinde,bir akşam üstü herhangi bir masada,özellikle kadınlarımız biraraya gelmiş ve kendilerini anlatıyorlar,hem de bütün doğallığıyla,benim yaptığım bu ücradan olup biteni görünür kılmaktı. Bunu yaparken de hiçbir endişe taşımam, çünkü bir gerçeğe ayna tutuyorum,neyse o. Kimlerin işine ne kadar gelecek,veya gelmeyecek gibi küçük hesaplarım olmaz. Kocaman bir hayat yaşadım ve bu sitede beni çok yakın tanıyan insanlar var. Onlara karşı da olsa sorumluluk taşımamam mümkünmü? Bütün okuyuculara,beyensin beyenmesin.. Ama,illa da okuyanlara çok teşekkür ederim. Aslında biz burada birşeyleri okurken kendimizi okuyoruz. Ne zararı olabilir? Gönülden,selam,saygı...
Günün yazısında, sorunların dile getiriliş biçimini anlamlı buldum. Ülkemizi birileri kendi çıkarları yüzünden yaşanmaz duruma sokarken, kadınlarımızın gerçek sorunlarına ciddi çözümler düşünmesi, düşündürücüdür. Yazarımızı kutlar, başarılar dilerim. Saygılarımla
Her ne kadar düşünce farklılığına sebep olmuşsa da, yazınız muhteşemdi. Kutluyorum.
İnsanlara ilahı bir mana ve maksatla bakmak, yaklaşmak ve onların akıllarına, anlayışlarına seiyelerine göre konuşmak en doğrusudur.
Kabul etmek gerekir ki günümüz insanı anlamamanın sıkıntısını çekmektedir. Şu mutlak bir gerçektir. Bütün insanlar öğrenmeye muhtaçtır, öğrenmek de ulaşabildiğimiz kadar mümkündür.
Bu genel ölçüler içerisinde;
Bugün bir insanın bir insana karşı bakış açısı, konuşması, tebebsümü, dinlemesi, saygı duyması kendisine saygısındandır. Bu davranış içerisinde fertler yığın olmaktan kurtulup bir bünye ve bir cemaat olabilsinler.
Cemaati oluşturan fertler bir düşünce ikramı altında kopuk parçaları toparlayacak, kopuk parçalardan da cemaatin amacına hizmet edeceklerdir.
Hep deriz zamanla bizi kimler idare ediyor diye, yereriz, tepki duyarız da bir olsun da idare etmeyi düşünmeyiz, idare edenler içerisinde olmayı düşünmeyiz. Hep düşündüğümüzün altında kalır ezilir, eziliriz.
Birbirlerini seven ve sayan insanların biraya gelip de sohbet eden insanlar olduğnu unutmamak gerekir ki bu düşünceden hareketle,
" Günün yazısı " başlığı altındaki yazılara ter akıtanlara, bu emeklerini hiçe sayarak tek vücud, aynı düşünce mührü vuramayız. Vuramayacağımız gibi hüsnü zan ile yaklaşmamız gereklidir ki, bu da herhangi bir menfaat gözetmeksizin sorumluluğu üstlenmeliyiz ki, bu kadar emek verip de bu sorumluluğun altına girme külfetine lütfen katılan olmadğımdan, emek sarfeden bu düşünceye de sarkan düşünceyi de anlamakta çok ama çok zorlanıyorum..
Saygılarımla.....
Değerli arkadaşım,öncelikle emekli bir ziraatcı olarak yazınızı beğendim.Toplumda kadınlarımızın söz sahibi olması toplumun ileriye dönük aşama yapması demektir.Benim evde bile benim hanımın düşünceleri birinci plana gelir.Bu yüzden de sırtm yere gelmedi bu zamana kadar.Sanırım genellemeye yayacak olursak kadınlarımızın ön planda olmaları her yönden iyi olacaktır.
Günün yazısı tartışmalarına gelince;ben şahsen yorumcuların hiddetlenmelerine gülerek baktım.Hemen karşılıklı tavır koymayı ilkokul talebeleri seviyesi gibi indirgedim.
Eğer bir yazı günün yazısı seçiliyorsa bunda edebi nitelikler aramak gerek diye düşünüyorum.
Ben bu siteye yazmaya geldim.Günün yazısı seçilmişim seçilmemişim hiç önemli değil.Yeterki bir şeyler yazabileyim...
Her kesi hoşgörüye davet ediyorum..
saygı ve sevgilerimle efendim...
Kadınlardan öyle bir konu yaratmışsınız ki .Üç beş erkek bir araya geldimi -İnsan masadan masaya kulak misafiri bile olamaz
Ayrımcılık yada bu basite indirgeme .Genelde Daha çok aldatılan erkeklerde mevcut
Yani kadın Boş tur yargılarının temelinde kendini hiç bir şeyden anlamaz gösteren kadının çevresindeki erkegin etkilenme sürecinde vardır.Kadn- her şeyi erkek ten daha iyi bilir.Erkekler incinmesin diye Lider konumuna otutturulan .Akıllı kadınların eseridir *Kendini çok zeki gören erkekleri kadınlar yaratmıştır
saygılar sevgiler selamlar
saygı ve sevgiler
Sevgili Hayrettin bey, daha önce yorum yazıp kutlamıştım sizi. Ama yorumları görünce açoıkçası çok fazla canım sıkıldı. Siz benim çok önceden tanıdığım bir dostsunuz. Hepimiz edebiyat adına bir şeyler üretmeye çalışıyoruz burada ve başka sitelerde. Amacımız güzel şeyler sunabilmek. Bu sayfalar savaş alanı olmamalı. Tekelleşme diye bir şey olamaz. Kim hakediyor ise o alıyor. Ben de aldım tam beş kez. Alamıyorsam da kimseyi suçlayamam. Onun için savaş burada olmamalı. Sayfalarda güzel şeyler geçmeli. Bir sorun varsa da yönetimden bilgi istenilmeli bence. Yazınız haketti ve tekrar kutluyorum. Saygılar.
kutluyorum öncelikle. Konu güncel, ama anlatım güzeldi. Ne yapsın kadınlar, hayat onlara işlerin sefk ve idaresini uygulamalı öğretiyor.Bu tür konuşmalara ben çok şahit oldum. Genelde kadınların içinde olduğum için. Bir köy kadını, siyasetinden ekonomisine kadar az buçuk da olsa haberdardır.Çünkü haber izlerler.sosyetiklerde haber izleyeni bulamazsınız ama.Emek veren kadınlar dünyayı takip etmek zorunda kalıyor.
Günün yazıları gayet yerinde seçiliyor, her zaman olduğu gibi...
Sayın yazar kutluyorum sizi...
.
aynur engindeniz tarafından 8/8/2009 11:07:10 PM zamanında düzenlenmiştir.
Saygıdeğer Hocam
Yazınızı dün okumuştum
Bugün hakettiği yerde görüyor olmaktan mutlu oldum
Yaşadığınız bu kısa anekdotu bizimle paylaşarak
Gerçek manada duyarlılık yarattınız da
Diğer yazılarınızda olduğu gibi
İyi bir yazar gözlemci olmalı
Kendi duruşunu da yazdıklarına katmalı
Ve gözlemediklerini objektif bir şekilde aktarmalı
Tarafsız yansız
Teşekkür ederim Hocam
Okuyanın düşüncesinde farkındalık yaratan bu yazınız için
Başarı ve esenlik dileklerimle_öd
TEBRIKLER. COK AMA COK GÜZEL BIR YAZIYDI!
güzeldi üstad...
her şey tıkırında gidiyor
sdizi gidi bozguncular dxiye başımıza kakanlara da iyi bir cevaptı...
Anadoluda tarım biterse,ki bitmek üzere
nice olacak bu memleket?
560 tl buğday fiati belirle
350 tl ye tüccara kıyak geç...
ne ala memleket..
selam ve saygılarımla...
Kutluyorum, Değerli Arkadaşım.
İyi yazıyorsunuz. Kısa, öz, başarılı bir yazıydı.
Hocam kutladım kurdelayı ,hep haketmiştir her yazınız güne düşmeyi.
saygılar
nihan-name tarafından 8/8/2009 2:00:33 AM zamanında düzenlenmiştir.
Dostum yazınız çok güzel olmuş. Ayrıca beni çok sevindirdi mutlu etti bu yazınız.
Bir tarımcı olarak yıllardır uygulanan yanlış tarım politikalarını görerek tarımımızın günden güne kötüye gitmediğini, adeta götürüldüğünü görmek ve elimizden bir şey gelmemesi beni içten içe kahrediyordu.
Kadınlarımızın bu işe el attıklarını yazınızdan okumak beni ne kadar mutlu etti bilemezsin.
Kurtuluş başlamıştır. Tarımımızın kurtuluşu başlamıştır. Yakın da kurtulacaktır. Köylümüz, çiftçimiz ve aka bin de ülkemiz insanı refaha ve huzura kavuşacaktır kadınlarımızın sayesinde.
Vatanın kurtuluşu da böyle olmamış mıydı? Kadınlarımız sırtında çocuğu, önünde öküz arabası, yalın ayak, karda kışta cepheye koşma saydı vatan kurtulur muydu dersiniz.
Allah kadınlarımızı başımızdan eksik etmesin.
Bir kaç gün önce yöremizin en büyük ve en verimli topraklarının olduğu köye gitmiştim görev icabı. Çiftçilerle sohbetimiz de bir çiftçimiz bizlere şunu söyledi.
Köyümüz de falan bankaya borcu olmayan çiftçi yok gibi. Gece gelip köy kahvehanelerinde herkese kart dağıttılar. Şimdi herkes kredi kullandı borçlu bankaya ve mahsulümüzü değerinde satıp ta borcumuzu ödeyemiyoruz. Bakıyoruz bankaya banka tamamen yabancılara satılmış bir banka. Yarın alınan bu krediler ödenemediği zaman banka topraklara el koyacak ve yabancılara satmasına gerek kalmayacak zaten kendileri yabancı.
Banka ise dalgalarını her geçen gün büyüterek toprakları içine çekme eline geçirme hevesinde devam ediyor, çalışmalarını artırıyor.
Bu beladan da kadınlarımız sayesin de kurtulacağımıza güvenim geldi ve mutlu oldum.Ve sesleniyorum ben de kadınlarımıza.
Ey Türk kadını toprağına sahip çık. Yoksa vatan elden gidecek.
Kutluyorum bu sevindirici yazını.
SAYGILARIMLA.
tebrikler üstad....saygı ve sevgimle...
Hocam kutlarım,
Geç kalmanın hüznü ve özürüyle.
Tebriklerim kalben,
Saygımla..
Kutlarım Hayrettin bey ! Güzel bir yazıydı. Kırmızı kurdela yakışmış. Saygıyla
Tebrikler... Söylemiştim yazınızın özel olduğunu. Tekrar kutlarım yakışmış...
Kadın, sizinde dediğiniz gibi sadece dedikodu yapmıyor, üretimde söz sahibi; Ama evde gerçekten söz sahibi olursa, yani yapılan işlerde kadınında fikri alınırsa erkeğin sırtı yere gelmez. Bazı yörelerde hala kadının saçı uzun aklı kısa olarak bakılıyor. Bence böyle düşünen erkeğin kısada olsa bir aklı yoktur... Yazınız kanayan bir yaraya parmak basmış tebrikler...
Hayrettin bey, Kadınlar hayatın her alanında var uzun süredir. Karadeniz de daha çok görülür bu. Adamlar sırtında odun taşımaz iken kadınların sırtı çalı çırpıyla dolu tırmanırlar o bayırları. Ben Bolu' da oturuyorum. Pazartesi günleri köy pazarıdır. Erkeklerden çok kadın varır pazarda. Önüne kendi yetiştirdiği ürünü dizer ve akşama kadar bekler emeğinin karşıklığını almak için. Bu sadece burada değil. Türkiyenin her tarafında aynı. Güzeldi yazınız. Kutlarım efendim.
Esas söylemek istediğimi unuttum. Kadın konuşacak aslındada konuşmsı gereken yani meclise fazla çıkamıyor :)
Hülyam tarafından 8/7/2009 1:51:07 PM zamanında düzenlenmiştir.
Hocam kadınları dedikoduya ,gevezeliğe iten yine erkeklerin kadınlara karşı davranışlarından kaynaklanıyor.
Kadınları önemsememlerinden ve yeterince kale almamalarından kaynaklanıyor.
yine güzel bir konuya değinmişsiniz
saygılar
