- 1684 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Yanlış Verilerle Doğru Denklem..
(İşte buna bir örnek..)
Öğretmen tahtada denklemi yanlış çözdüğünde çok azımız ortaya çıkıp , "Hocam, denklemi yanlış çözdünüz," diyebilme cesaretini gösterir.Çünkü böyle bir iddiada bulunduğumuzda öğretmenin bize takacağından ve yıl sonuna kadar bizi uğraştıracağından endişe duyarız.Hatta belkide matematik dersinden sınıfta kalışımızın tek sebebi bu davranışımız olacaktır.(Bu arada hemen velirteyim,öğretmenler verdiğim örneğe lütfen darılmasınlar.Sözüm her insan gibi öğretmenin de yanlış yapma hakkının her zaman saklı bulunduğunun bilincinde olan öğretmenleri kapsamıyor çünkü.)Derken kulaktan kulağa fısıldaşmaya başlarız:"Yanlış çözdü, yanlış çözdü..."Hepimizin yüzünde aynı endişe ve merak!Ama hiçbirimiz, doğru çözümü bildiğimiz halde söyleme cesaretini gösteremiyoruz.
Kendi hayatımız söz konusu olduğunda da çoğu zaman davranışlarımız bundan pek farklı olmuyor aslında.Yaşamı bir matematik denklemine benzetirsek eğer, yanlış verilerle doğru denklemi çözmeye uğraştırılıyoruz.
Bir matematik denkleminde bile doğru çözümü bildiğimiz halde kendi aramızda fısıldaşmaktan öteye gidemezken, kendi yaşam biçimimize ait doğruları söyliyebilmeyi, o çok değerli biricik yaşamımızın tek söz sahibi olabilmeyi nasıl bekleyebiliriz?
Hele sevginin ayıplarla, tabularla, yasaklarla bastırıldığı bir toplumda mutlu olmaktan nasıl söz edebilirz?
YORUMLAR
Bir matematik denkleminde bile doğru çözümü bildiğimiz halde kendi aramızda fısıldaşmaktan öteye gidemezken, kendi yaşam biçimimize ait doğruları söyliyebilmeyi, o çok değerli biricik yaşamımızın tek söz sahibi olabilmeyi nasıl bekleyebiliriz?
Doğruluğuna inandığımız değerler için fısıldaşmadan ,bağıra çağıra direnerek..emek lazım ve sonuçlarına katlanma gücü lazım.Toplum,genelin dışındaki sizi ,istikrarınız sonucu kabullenecek ve siz genelin dışında kendi değerleriyle,doğrularıyla yaşayan birey olacaksınız diye düşünüyorum...
saygılarımla..