375.000 TL'LİK TECRÜBE
Üniversite 2. sınıfta okuyorlardı.Zorlukla geçen 1,5 yılın ardından kaldıkları öğrenci yurdundan ayrılıp eve çıkmaya karar verdiler.Uzun aramalardan sonra üç katlı bir binanın zemin katını kiralamaya karar verdiler.Hem kirası ucuzdu,hem de okula çok yakındı.Tamam...
Biraz rutubetliydi ama... Artık o kadar kusur kadı kızında bile olurdu yani.Bir de ön bahçe penceresi yol zemininden 3 metre aşağıdaydı.Arka bahçesi güneş gören ama sürekli öğrenciler kaldığından bakımsız ve aynı zamanda da çeşitli büyüklüklerde içki ve kola şişeleriyle doluydu.Çok iyi bir temizliğe ihtiyacı olduğunu bas bas bağırıyordu bahçe.
Günlerce evin ve bahçelerin temizliği ile uğraştılar.Bu arada öğrencinin verdiği avarelik ve şamatacılığın verdiği bir his olsa gerek kapıdaki zile bir isim yazma zamanı geldiğinde kimin adının yazılacağı konusunda anlaşamadılar.Süren tartışmalardan sonra ortak bir isim bulmaya karar verdiler.Bu arada üstleri başları günlerdir süren çalışma sonucunda perişan durumdaydı.Birinin aklına isim olarak ”GRUP PERİŞAN”yazmak geldi.Çok beğendiler bu ismi ve alkışlar arasında oy birliği ile kabul ettiler.
Eve taşınma işleri bittikten birkaç gün sonra ev sahibi bayan ziyarete geldi.Evin yeni halini görünce çok şaşırdı ve sevindi.Hele arka bahçenin haline inanamadı.Arka bahçe temizlenmesine temizlenmişti ama bahçenin bir köşesinde atıl kalmış,bir miktar inşaat demiri vardı.Ev sahibine bu demirleri kullanıp kullanmayacağını sordular.O da demirleri binanın inşaatından kaldığını artık bir işe yaramayacağını söyledi.Demirleri oradan kaldırıp satmak istediklerini bildirince ev sahibi olabileceğini söyledi.
Okul açılınca dersler,vizeler,finaller derken demirler unutuldu.Bir zaman sonra paraya sıkışınca akıllarına geldi demirleri satabilecekleri.Hemen işe koyuldular.Alacak hurdacıyı buldular.Getirdiler ve 125.000 TL.’ye anlaştılar.Hurdacı parayı ellerine saydı, demirleri aldı götürdü.Hemen birikmiş olan borçlarını ödediler.Kendilerine öğlen yemeğinde ziyafet çektiler.
Akşama yakın okuldan geldiklerinde evin önünde gürültü ve kalabalık olduğunu gördüler.Ev sahibi bayanın sağa sola bağırıp çağırdığını gördüler.Merakla yanına yaklaştılar.Kadın onları görünce daha çok bağırmaya ve üzerlerine yürümeye başladı.Bir yandan da demirleri ne yaptıklarını,nereye götürdüklerini sordu.Satmaları için izin verdiğini hatırlatmalarına rağmen,onları dinlemedi bile.Demirleri hemen yerine koymalarını,aksi taktir de demirleri çaldılar diye polise ihbar edeceğini söyledi.Dört kafadar telaşa kapıldılar polis lafını duyunca.Yaptıkları şeyin ev sahibinin rızasıyla olduğunu ispatta edemeyeceklerini düşündüler.Hemen acil bir toplantı yapıp,demirleri sattıkları adamı bulmak için harekete geçtiler.Ama adamın işyerine vardıklarında hava çoktan karardığı için kapalıydı.Ertesi gün erkenden gelmek düşüncesiyle eve döndüler.
Sabaha kadar hiç birinin gözüne uyku girmedi.Sabah ezanıyla birlikte yola çıktılar. Güneş doğarken geldi hurdacı.Onları karşısında görünce şaşırdı.Hemen dün verdikleri demirleri geri istediklerini parasını da iade edeceklerini söylediler.Hurdacı,demirleri daha alır almaz inşaat yapan birisine sattığını ve kim olduğunu da bilmediğini söyledi.Çaresiz inanıp ev sahibiyle görüşmek için dükkanın yolunu tuttular.Dükkana varınca geldiklerini gören ev sahibinin kızgın ve asık suratıyla karşılaştılar.Daha o an bu kadına laf anlatamayacaklarını anladılar.Sabah hurdacıyla yaptıkları görüşmeyi anlattılar.Anlayış beklediklerini söylediler. Ama kadın “Nuh diyor,peygamber demiyor”Israrla demirlerini istediğini söyleyip,polise gitmekle tehdit ediyordu.Ne yapacaklarını bilemez halde ayrıldılar dükkandan.
Aslında yapılacak şey belliydi.Ama o yol çok masraflıydı.Ve işin kötüsü o masrafı yapabilecekleri para ortada yoktu.Ailelerden yardım istemeleri de mümkün değildi.Böyle bir şeyin açıklamasını ailelere yapmak ve onların anlaması,inanması zordu.Hemen okuldaki kendilerine yakın gördükleri tüm kız-erkek arkadaşlardan yardım talep etme yolunun daha uygun olacağını düşündüler.Hemen işe koyuldular.Bir iki gün içinde sattıkları eski demirin sayısı kadar yeni demirin parası olan 500.000TL.’yi buldular.Satılan küflenmiş 15 yıllık demirlerin yerine yepyeni demirleri alıp getirdiler,arka bahçeye koydular.
Yaşadıkları bu ilk ticari girişim onlara yok zamanında tam 375.000 TL.’lik tecrübe kazandırmıştı. Hayatları boyunca bir daha ticaret yapmanın adını bile anmadılar.