- 563 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
bir işçinin günlüğü (1)
Belki kendi gerçeðine yabancýydý ama bir o kadar da yakýndý… günlüðünde bir iþçi, sararmýþ fotograflar gibiydi yada siyah beyaz dönemindeydi hayatýn... karda yürüyen beyaz bir kedi gibi görülmeyen ama varolandý... uyanýyor bütün pasý sökerek, ýþýl ýþýl parlayarak, yeniden kendini yaratýyor... zülme inat bataklýklarda açan çicekler gibi nasýrlý elleriyle dünyaya þekil veriyor... proletarya haykýracak, çalýþan üreten geleceði yaratan...
06.08.2001
Mahmut henüz 12 yaþýnda... ufak tefek getir götür iþlerine bakýyordu... Geçen gün baktým ki Mahmut sac kesme presinde sac kesiyor. Küçücük bedeniyle yalpalaya yalpalaya sacý zar zor zaptediyor. Patron bakýp bakýp sýrýtýyor... içim acýyor garibime... sigortamýz yok, ücretimiz çok az... Mahmut’a sordum, “okula gitmen gerekmez mi?” diye, “babam inþaatta amele, bir gün çalýþýr, beþgün iþ bulamaz, ne edelim ekmek parasý aðam...” Dün acý tablonun sonunu getiren haberi aldým. Mahmut parmaðýný prese kaptýrmýþ, acele hastaneye götürmüþler, yakýnda çalýþan iþçi söyledi, özel hastaneymiþ gittikleri yer, çünkü devlet hastanelerinde sigortasý olmadýðý anlaþýlýrmýþ Mahmut’un... kopan parmak parçasý öylece presin altýnda duruyor... baktýkça ürperiyorum, içim parçalanýyor. Bu yaþta ekmek kavgasý... ne olursa olsun, ben çocuklarýmý böyle iþyerlerinde süründürmeyeceðim...
12.05.2002
Çok yorucu bir iþ gününü geride býraktýk... servise doðru ilerlerken daha yeni farkýna vardým yorulduðumun... arkadaþým Yýlmaz gün boyunca bir tek kelime bile konuþmadý. Gözleri aðlamaklýydý... Ertesi gün yine ayný þekilde iþe gelince dayanamayýp sordum... çocuðu hastaydý, þu anda da hastanedeymiþ... hastaneye gidemiyordu çünkü izin alamýyordu... ay sonuydu, cebinde bir kuruþ bile yoktu... gitseydi hastane masrafýný nasýl ödeyecekti... bütün arkadaþlara söyledim, her kes cebinde ne varsa verdi... topladýðýmýz paralarý Yýlmaz’a verdik... önce almak istemedi... zorlayýnca aldý, yüzündeki o sevinç herþeye deðer... verdiðimiz paralar yetmemiþti... meðer çocuðu parasý ödenmediðinden hastanede rehin tutuluyormuþ, bunu bize söylememiþti... paranýn bir kýsmýný verince çocuðu taburcu etmiþler, diðer kalanýna da senet imzalatmýþlar... ertesi gün, solan yüzü sanki çiçeklenmiþti... hepimize tek tek teþekür etti... ondan çok ben mutlu oldum... keþke olsaydý da tamamýný verebilseydik.
01.06.2003
Bugün pazar... diðer pazarlardan farký, çalýþmýyor olmamdý... sabah biraz geç uyandýk, eþim çayý demlerken ben de peynirleri doðruyordum... dört kiþlik ailemiz tastamam sofradaydý... zaman kaygým olmadan, aðýz tadýyla kahvaltýmýzý yaparken, makine seslerinin yerine kuþ cývýltýlarýný dinliyordum... doðrusu huzur veriyordu insana... kahvaltýnýn ardýndan çocuklarla odadan odaya koþuþturduk, oyunlar oynadýk... onlardan çok ben mutlu oldum desem yeridir... Evi darmadaðýn ettik... eþim önce öfkeli öfkeli baktý... yüzümüzdeki mutluluðu görünce oda bize katýldý... sonra çay demleyip parka gittik... çocuklar oynarken banklarda oturan çocuklarýn sevincine ortak olurcasýna keyifle çayýmýzý yudumluyorduk... zaman çok çabuk ilerliyordu... bir günlüðüne de olsa bütün sorunlarýmýzý rtelemiþtik...eðer bu bir rüya ise uyanmak istemiyorum.....
25.10.2003
Eve varýr varmaz bir kum çuvalý gibi yýðýlý kaldým... aç olmama raðmen yemek yemeye mecalim yok... iþyerinde müdür, bir iþçiye ana-avrat küfretti... iþçi birþey diyemedi... gözleri aðlamaklý oldu üç çocuk babasý, 35 yaþýndaki iþçinin... bir makinanýn þartelini bile açýp kapatamýyor þerefsiz müdür... birara baþka bir iþçiye böyle hakerette bulunmuþ, iþçi, kendisine karþý gelince iþten atmýþtý... iþten atýlan iþçi müdürün arabasýnýn önünü kesmiþ, müdürün kafasýnda iki tane bira þiþesi kýrmýþtý... müdür aldýðý darbeyle bir ay iþe gelememiþti... yine de ayný hakaretlerden vazgeçmedi... doðrusu görevine baðlý bir adam... bir iþçi maaþýnýn altý katýný alýyor þerefsiz yalaka... ben bakýmcý olduðum için bana pek birþey diyemiyor ama ne olursa olsun canýmýn pahasýna karþý koyarým... birgün çalýþmazsam öbür gün aç kalacaðýmý bilmeme raðmen....
Ellerimin yaralarý sýzlýyor... hele bir de gece olunca sanki dikenler batýyor... uyuyamýyorum... parmaklarým yamuk yumuk... parmak bitimleri nasýrlý... sol elimin orta parmaðýna, altý metre boyunda, kare þeklinde bir demir düþtü... yaklaþýk iki santim sadece derisi tutuyordu... demirleri yüklediðimiz araba çalýþýr durumdaydý... sigortam yoktu... hemen beni anlaþmalý olduklarý bir doktora götürdüler... kopan parmaðýmý dikti, içine iki tane platin sapladý. Ýlkönce aðrýyý hissetmedim, sonrasýnda aðrýdan duramadým... birbuçuk ay iþe gidemedim... zorla da olsa paramý almayý baþardým... korkuyorlardý þikayet ederim diye... ilaç paralarýný, pasuman paralarýný da aldým, ama parmaðým hiç bir zaman saðlam parmaklarým gibi olmayacaktý... parmaðý kopan arkadaþlarýmýn ise hiç bir zaman parmaklarý olmayacaktý.
05.02.2005
Ýþçi servisinde bir iþçi birþeyler anlatýyordu... cennet dedikleri yer o olsa gerek... bir ülke varmýþ, ev kirasý yok, elektirik, su faturasý yok... ulaþým bedava... saðlýk bedava... insanlar çalýþýp, eþit bir þekilde paylaþýrlarmýþ... üstelik insanlar okumayý-yazmayý sever, tiyatro ve sinemaya gidermiþ... herkes çocuðunu okutabiliyormuþ... nasýl olur... bence imkansýz birþey... ya baþka bir gezegende ya da cennette... ha birde insanlarýn yüzünde gülümseme eksik olmazmýþ... bizde hiç yok... geçen gün bir arkadaþýma gülümseyerek selam verdim... sonra geldi bana dedi ki, “sen niye benle dalga geçiyorsun?” acaba ordaki insanlarýn hepsi bir biriyle dalga mý geçiyor? hiç sanmýyorum... bence gülümsemek güzel birþey......
12.5.2005
Bugün serviste bir iþçi anlatýyordu; bin sekizyüz bilmem kaç olduðunu hatýrlamýyorum Amerika’nýn Þikago Eyaletinde iþ þartlarýnýn insani boyutlara getirilmesi için direnen iþçileri ve 1 Mayýsýn doðuþunu anlatýyordu. O iþçilerin bazýlarý asýlmýþ ama onlarýn haklý mücadelesini ardýndakiler devam etirmiþler... evet, þu anda iþ yerlerimizde kötü iþ koþullarýyla yüz yüzeyiz... bunun dahasý bir çok þeyin farkýnda olamamamýz... basýn yayýn organlarý dayattýðý yoz kültürle beyinlerimizin içini boþaltýyor... insanlarý birer meta haline getiriyor... tabiki en büyük destekleri sermaye,ayný zamanda en büyük çýkar payýný alan da... bütün bu etkenler bizi yýldýrmamalý... haklý mücadelemize devam etmeliyiz... elbette iþçi sýnýfý kazanacak... doðrusu çok etkilenmiþtim... iþ arkadaþým beni gerçekliðimle yüzleþtirmiþti.
02.2.2006
Artýk kitap okuyorum... hemen hemen hiç televizyon izlemiyorum... okudukça bilinçleniyor, mevcut sorunlarýn üzerine büyük bir kararlýlýkla yürüyorum... bunu bilinçli iþçi arkadaþýma borçluyum... okuduklarýmý arkadaþlarýmla paylaþýyorum... aralarýnda umursamayanlar da yok deðil... iþçi sýnýfý kendi kavgasýna sahip çýkmak zorundadýr... Bilinçli arkadaþýmý, insanlarý biliçlendirdiði için iþten çýkardýlar... birisi ispiyonlamýþ... bir gün çalýþmasa aç kalacak durumdayken bile, pes etmemeli... mücadelemizin ana kaynaðýnýn bu olduðunu bilmeliyiz... bizi ne zamana kadar iþten çýkaracaklar... göz daðý baskýlara yenik mi düþeceðiz... bu günkü kazanýmlarýmýz çocuklarýmýzýn geleceðidir. Artýk iþ yerinde gruplaþtýk... bir iþçi derneði açýlmýþ, pazar günü iþe gitmeyip dernekte toplanacaðýz.
YORUMLAR
Kapatalist düzenin işçileri ezmesi, onları ikinci sınıf insan yerine koyması kabul edilebilecek şey değildir. Bu mücadelenin önünü yıllardır kesmeye çalışıyorlar, dün işçileri bugün öğrenciler yarın başkaları. Ama onlar bizleri yıldırmak için ne kadar mücadele ediyorlar ise onlardan daha fazla mücadele etmeliyiz ve pes etmemeliyiz.Sömürüye karşı susmamalıyız. Yazın için teşekkür ederim.
gökhanulubeli tarafından 8/4/2009 8:03:00 PM zamanında düzenlenmiştir.