Çirkin Kadın Vardır

• 4 Ağustos 2009 Salı 17:50:05

Çirkinler de sever filminin başrol oyuncusu
türk sinemasının "erkek güzeli" İlyas Salman
"yeşilçamın çirkin kralı" Yılmaz Güneyden sonra dünyanın en yakışıklı adamının
kendisi olduğunu söylüyordu.Hem de bütün ciddiyetiyle.
Sebebini ise şöyle açıklıyordu usta oyuncu:
çünkü ortalıkta yakışıklı geçinen hiçbir erkek, aynanın karşısında
benim durduğum gibi duramaz.Bu bir cesaret ve özgüven işidir.
***
"Çirkin kadın yoktur bakımsız kadın vardır" yutturmacasının moda haline geldiği
neredeyse matematik bir kesinlikmiş gibi kabul gördüğü bir dönemdeyiz.
Laf kadınlardan açıldı mı ve konu onların fiziksel görünüşlerine geldi mi
hemen atlayıverir birimiz:
"canım çirkin kadın yoktur, bakımsızdır çirkin olan"
***
Güzellik kavramı, antik yunandan günümüze ruhbilimin, toplumbilimin
ve daha ziyade estetik bilminin konusu olarak tartışılagelen bir kavram.
Güzel olanın ne olduğu sorgusu; güzelliğin bakılanın bizatihi kendisinden mi
yoksa bakanın hüsnü nazarından mı kaynaklandığı merkezinde şekillendi.
Nesnel, somut genel- geçer güzel var mıydı varsa bunun ölçütü neydi?
Birşeyin hakikati mantıkla, iyiliği ahlak normlarıyla saptanabiliyordu
peki güzelliğin ölçütü ne olmalıydı?
Estetik güzelliğin temel dayanağı olacaksa,
sadece simetrisi , ölçüsü, uyumu, oranı olana mı güzel denmeliydi.

Öznel- nesnel güzellik yaklaşımları, Platoncu-Aristocu kanallarla
birtakım ilaveler ve dönüşümlerle evrilerek süregeldi.
Konuyla özellikle ilgilenen Alman romantizmi
Hegel Kant Schopenhauer gibi filozoflar konuyu çok geniş boyutlara taşıdı.
Günümüzde ise güzelliğin rölatif(göreceli) yorumundan ziyade
fenomenik(nesnel) yorumu ağırlık kazanmış durumda
***
"Çirkin kadın yoktur bakımsız kadın vardır" argümanı iki açıdan ele alınmalı.
Birincisi ; "kadını" ve "güzel olanı" fetiş haline getirip metalaştıran kapital sermaye;
buna göre kadınlar eğer gerekli materyallere sahip olurlarsa
güzel olma imkanına da sahip olacaklardır der.
Makyaj malzemeleri, cilt bakımı, saç tasarımı ,manikür, pedikür
modayı takip ederek trend dışı kalmama gibi...
Hatta var olan herşeyi etiketleme ihtirası öyle bir hal almış durumdadır ki
"herşey zıttı ile kaimdir" kaidesince "çirkinlik" bile pazarlama aracı olarak kullanılıyor.
Ugly Betty (çirkin betty) dizisi
hem bütün dişiliğiyle arzı endam eyleyen alışıldık aktrist tipinin dışındadır
bu sayede farklı formatıyla ilgi uyandırır reyting çeker
hem de Betty nin bile bakım/tüketim "sayesinde" zaman zaman nasıl "güzelleşebildiği"
bütün "Ugly Betty lere" mesajdır, umuttur...
***
"biz insanı en güzel şekilde yarattık" (tin-4)
kur’anın bu ayetinde geçen "güzel şekilde, güzel surette" ibaresi neyi ifade eder?
Çağdaş algılarla düşünen günümüz insanının aklına hemen
güzel ağız, güzel burun ,kaş, göz, vs... gelecektir.
Oysa bu ayetin tefsirlerinde de belirtildiği üzere, "güzel şekilden " maksadın
insanın fıtrat ve yetenek açısından en güzel biçimde yaratıldığıdır
düşünce anlayış ilim ve akıl ....insana sunulan bu nimetler
onu yaratılanlar içerisinde şerefli kılar.
Demek ki sorunun başka bir boyutu da hangi pencereden bakıldığıyla ilgilidir
***
Yazıyı şunu belirterek bitirmeliyim:
çirkin kadın vardır(anlaşılan anlamıyla çirkin tabi ki)
önemli olan kadının güzelleşmek uğruna verdiği mücadele değil
( ki çoğu zaman Sağlık açısından problemlidir)
"çirkinliğine" duyduğu saygıdır.
Eğer kişi kendi fiziksel çirkinliklerini sahiplenmeyi öğrenip
onları taşıyabilmeyi başarırsa mutlu olacaktır
Zamanın karşısında hiçbir şekilsel güzelliğin duramadığı ortadayken
kişioğlu yaşlandığında gölgesinde dinlenebileceği kalıcı güzelliklere yönelmelidir
İlyas Salmanın yaklaşımını psiko- patolojik bir vakıa olarak görebilirsiniz
ya da komplekslerinin telafi girişimleri...
Ama ne olursa olsun insanın kendisini olduğu gibi kabul edip
bununla yaşamı sevebilmesinin ilginç örneğidir