- 5006 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
POSTMODERN ÜZERİNE
Postmodernizmin Tarihî ve Fikir Çerçevesi
Çoklu yapısı ve karmaşık değerlendirilmeleriyle, "Postmodernizm tam olarak nedir?" sorusuna birden fazla yanıt vermek mümkün görünmektedir. Postmodernizm kimilerine göre, bir dönemin adıdır. Buna göre, sözkonusu dönem "Postmodern durum" (Lyotard) olarak adlandırılır. Aynı zamanda yeni bir felsefi konseptin, yeni bir düşüncenin, üslubun, yeni bir usçuluğun (modern usçuluğu aşan farklı bir usçuluğun), yeni bir söylemin de adıdır postmodernizm. Bu, hem kültürel hem düşünsel hem de maddi nitelikler açısından bir dönemin sona ermesi ve kendi içinden ötesine geçilmesi anlamında ileri sürülen bir kavramlaştırmadır..
Bazı yazarlara göre 1943 yılı modernitenin bittiği varsayılan tarihtir.Nitekim temel olarak, Postmodernizm olarak anılan düşünce ve pratiklerin tamamının II. Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıktığı görülür. Kesin bir dönemleştirme yapmak ve tarihsel sınırları saptamak olanaklı görünmemekle birlikte ve hatta öncülleri bizzat modernizm icinde yer almakla birlikte, Postmodernizm olarak ifade edilen süreci ve düşünceleri, tarihsel zaman dilimi açısından II. Dünya Savaşı sonrasından itibaren ele almak yerinde olacaktır.
Daha sonra, özellikle 1960’lı yıllardan itibaren, Fransa’da görülen teorik çalışmaların ve felsefi tartışmaların sonucunda, Postmodernizm, felsefi olarak da kendini ifade etmeye başlar. Postyapısalcı felsefe, Postmodernizmin düşünsel felsefi arkaplanını doldurmaktadır. Bu dönemde modernitenin ülküleri ihlal edilmiş ve bu ülkülere kaynaklık eden düşünce biçimleri ya da temel kuramsal kavram ve kategoriler açıktan sorgulanmaya başlanmıştır; bilim, teknoloji, sanat, siyasal özgürlükler adına yapılan her şeyin ortak amacı ilerleme ve insanın özgürleşmesidir, oysa varılan sonuçların böyle olmadığı açıklık kazanmıştır.
Bu sürecin sonucunda varılan noktayı Lyotard, Meta-anlatılar’ın (ya da Büyük Anlatılar’ın) sonu olarak adlandırır. Bunları Aydınlanma, İdealizm ve Tarihselcilik olarak belirtebiliriz. Modernitenin projelerinin ( Rasyonellik, Özgürlük, Evrensellik vb. gibi) başarısızlıklarını değerlendirmek değil, bu başarısızlığın teorik temellerini anlamak ve aşmak postmodern düşüncenin temel hedefidir. Dolayısıyla yalnızca modern projelerin eleştirisi ve yeniden kullanıma sunulmasını sağlamak degil, bizzat modernitenin kendisini tanımlamakta kullandığı temel argümantasyon yapısının yapıbozum’a (daha doğru bir degişle yapısöküm’e )uğratılması gerçekleştirilmiştir.
Kökeni
Postmodernizmdeki post eki sonra anlamına gelmekle birlikte modernizmden devam eden, ondan kaynaklanan ve onun sorunsallaştırılması ve aşılmaya çalışılması anlamlarına gelir. Postmodernizm, söylemlerinde görülen aşırılıklara rağmen bir çağın kapanıp başka bir çağın açılması anlamında bir kopuşu ifade etmez. Burada modernizmle paradoksal bir ilişki sözkonusudur. Modernizmin kendi içinde varılan sınırların sonrası, o sınırlardan itibaren geriye dönük bir kökten sorunsallaştırma girişimi ve yeniden değerlendirme çabası olarak belirtilebilir.
Arnold Toynbee Bir Tarih İncelemesi (1933) adlı eserinde modern dönemin I. Dünya Savaşı’yla sona erdiğini, bundan sonraki dönemin postmodern dönem olduğunu ileri sürerek ilk kez postmodern terimini kullanmıştır. Yine 1934 yılında Amerika’da yayınlanan bir şiir antolojisinde postmodern sözcüğü yer almıştır. 1950’lerde modernizmdeki hemen tüm olgulara bir tepki olarak ortaya çıkıp mimarlık, sanat, politika, eğitim, toplum gibi çok farklı alanda kendinden iyice söz ettirmeye başlayan postmodernizm 1980’lerin başlarında yaygın olarak kullanılan bir kavram olmuştur.
Post-modernizm; belli bir anlamda belli bir ideolojiyi ya da öğretiyi hedeflemez. Bazı postmodern teorisyenlerin özellikle belli başlı ideolojilerle polemik halinde olması bunu yadsımaz. Post öneki burada, bir sonralık anlamına geldiği kadar, ötesi anlamına da gelir ve bu bağlamda tartışmalar belli bir ideoloji hakkında değil de daha çok ve asıl olarak, ideolojinin ideoloji olmaklığı hakkında yürütülür. Belli bir öğreti ya da felsefi fikir değil asıl olarak bütün öğretilerin ve felsefi sistemlerin üzerinde durdugu kuramsal zemin sorunsallaştırılır. Bu anlamda modernleşme projesinin ve hatta Batı felsefesi ya da Batı düşüncesi denilen düşünce yapısının başlangıcından itibaren genel geçerliliğe sahip olan Hümanizm, özgürlük, kurtuluş, evrensellik, bilim ve akıl gibi nosyonlar da sorunsallaştırılır ve yerlerinden edilir.
Postmodernizmin, ekonomik ve toplumsal koşullar anlamında başlangıcı ve kaynakları II. Dünya Savaşı sonrasında bulunabilir. Düşünsel temelleri ise karmaşık bir şekilde çok daha öncelere uzanmaktadır, ama yine de bir belirleme yapmak gerekirse Nietzsche ve sonrasında postmodernizmin düşünsel kavram ve kategorilerinin ipuçlarını bulabiliriz.
Postmodernizm, Postmodern durum ve Postmodern felsefe
Postmodernizm, Postmodern durum, Postmodern felsefe, daha da özgül bir anlamda olan Postyapısalcı felsefe farklı anlamlarda ve içeriklerde ele alınıp değerlendirilmelidir.
Postmodernizm, belirli bir durum icinde ve olumlu ya da olumsuz anlamda modernizmden farklılaşan, tüm siyasal ve maddi/toplumsal değişimleri, öte yandan düşünsel ve kuramsal ürünleri ve kültürel pratikleri kapsayan bir formülasyondur.
Postmodern durum, II. Dünya Savaşı sonrasında belirginleşen, sosyal, ekonomik ve siyasal düzenlenişlerle bağlantılı olarak ortaya çıkan genel durumu işaret ederken, postmodern felsefe postmodernizmdeki tutum ve eğilimlerin felsefi/ teorik arkaplanını göstermektedir.
Postmodern felsefe, genel olarak belirgin bir şekilde Platon’dan günümüze uzanan felsefe geleneğinin ("metafiziksel felsefe" olarak adlandırılan) yadsınması girişimidir. "Özcülük", "temelcilik", "gerçekçilik", "nesnellik", "özne" ya da "ben" gibi modern felsefeye içkin kavramların genel geçerlilikleri sorgulanmakta ve büyük ölcüde yadsınmaktadır. Postyapısalcı felsefe ise, farklı düşünürlerce farklı şekillerde ortaya konulmuş yapısalcılık-sonrası belli bir felsefe eğiliminin genel adıdır ve postmodern düşüncenin en önemli kuramsal ayağını oluşturmaktadır.
Postmodern söylemin ögeleri
Kendini karşı-modernlik ya da modernizm-ötesi olarak sunan postmodernizm söylemini şöyle özetleyebiliriz:
• Genel geçerlik iddiası taşıyan önermelerinin reddedilmesi,
• Dil oyunlarında, bilgi kaynaklarında, bilim topluluklarında çoğulculuğun ve parçalanmanın kabul edilmesi,
• Söylem çoğulluğunun benimsenmesi,
• Farklılığın ve çeşitliliğin vurgulanıp benimsenmesi; gerçeklik, hakikat, doğruluk anlayışlarının tartışılmasına yol açan dilsel dönüşümün yaşama geçirilmesi,
• Mutlak değerler anlayışı yerine yoruma açık seçeneklerle karşı karşıya gelmekten çekinmemek, güvensizlik duymamak,
• Gerçeği olabildiğince yorumlamak, belli bir zaman ve mekânın sözcüklerini kullanmak yerine gerçekliği kendi bütünlüğü/özerkliği içinde anlamaya çalışmak,
• İnsanı ruh-beden olarak ikiye bölen anlayışlarla hesaplaşmak, tek ve mutlak doğrunun egemenliğine karşı çıkmak,
• Metnin dışının olanaksızlığını öne sürmek.
Postmodernizm-Modernizm Karşılaştırması
Modernizm/Modernlik
1)Hiyerarşi, düzen, merkezileştirilmiş kontrol
2)Büyük politik yatırımlar (millet-devlet, parti)
3)Milli kimliğin ve kültürün söylemi; kültürel ve etnik orijinler miti
4)Bilim ve teknoloji vasıtasıyla büyük ilerleme söylemi
5)Temsilcilerin ve medyanın önündeki “gerçeğe” inanç, “orijinalin” içtenliği
6)Bilgide uzmanlaşma, her şeyi kapsama: ansiklopediler
7)Kitle kültürü, kitle tüketimi
8)Medya yayını
9)Merkezileşmiş bilgi
10)Yüksek ve aşağı kültür ayrımı; yüksek veya resmi kültürün normatif ve otoriter olmasında konsensüs
11)Tam çalışmaların ve amacın sanat olması
12)Sanat: sanatçı tarafından meydana getirilen orijinal bir objedi
13)Genel sınırlar ve bütünlük hissi (sanat, müzik ve edebiyatta)
14)New York mimarisi ve dizaynı
15)Derinlere uzanan kökler/derinlik
16)Niyet ve gayede ciddiyet
17)Birleşmişlik duygusu, benliğin merkez olması; “ferdiyetçilik”, birleşmiş kimlik
18)Organik ve inorganik arasındaki açık farklılık, insan ve makine.
19)Cinsel farklılığa göre şekillenmiş güç düzeni, tek cinsiyetler, pornografinin dışlanması
20)Determinizm
21)Dünyanın anlatıcısı olarak kitap, yazılı bilgi sistemi olarak kütüphane
22)Makine
23)İlkel
24)Nesne (object)
25)Gerçeklik; Gerçek (realite)
26)Maddi olan
27)Çekicilik
28)Kural
29)Mekan
30)Ev
Postmodernizm/Postmodernlik
1)Anarşi, düzenin yıkılması, merkezi kontrolun kalkması
2)Mikropolitik yatırımlar, kurumsal güç çatışmaları, kimlikçi politikalar
3)Lokal söylemler, büyük söylemlerin ironik yıkımı: orijine ait mitoslarının aksi
4)İlerlemeye şüpheyle bakmak, teknoloji karşıtlığı reaksiyonlar, yeni çağ dinleri
5)Aşırı realite, imaj doygunluğu, taklidîn gerçek olandan daha güçlü olması, gerçekte var olmayan şeylerin sunulması ve bunların var olanlardan daha güçlü olması
6)Kılavuzlu, bilgi yönetimi, sadece ihtiyaç halinde bilgi, Web, İnternet
7)Kültürün kitlesel olmaması (demassified culture), küçük pazarlar, az üretim
8)Birbirini etkileyen, müşteriye hizmet eden medyanın dağıtımı, çok miktarda küçük medya’ların ortaya çıkması (Network ve Web)
9)Dağıtılmış, yayılmış bilgi
10)Aşağı popüler kültür tarafından yüksek kültür hakimiyetinin bölünmesi; popüler ve yüksek kültürün karışımı; pop kültürünün yeni değerler kazanması
11)Proses, performans, üretim olarak sanat
12)Sanat: dinleyiciler ve alt kültürler tarafından meydana getirilen kültürün yeniden işlenmesi
13)Melezlik, kültürlerin yeniden birbirlerine bağlanması
14)Los Angeles ve Las Vegas mimarisi ve dizaynı
15)Kök gövdeler/yüzeysellik
16)Oyun, ironi, resmi ciddiyete tepki
17)Bölünmüşlük duygusu ve benliğin merkez olmaması, çoklu ve çatışmacı kimlikler
18)Organik ve inorganik Siborg karışımı; insan-makine-elektronik
19)Çift cinsiyetlilik, pornografi
20)Indeterminizm
21)Yazılı medyanın fiziki sınırlarının aşılması olarak yüksek-medya,
22)Bilgi
23)İleri
24)Özne (subject)
25)Fiilen olmasa da isim olarak var olma (virtual); Hayal (imaj)
26)Manevi olan
27)İticilik
28)Anarşi
29)Mekansızlık; Zaman
30)Anakent (metropol)
YORUMLAR
Postmodern felsefe, genel olarak belirgin bir şekilde Platon’dan günümüze uzanan felsefe geleneğinin ("metafiziksel felsefe" olarak adlandırılan) yadsınması girişimidir. "Özcülük", "temelcilik", "gerçekçilik", "nesnellik", "özne" ya da "ben" gibi modern felsefeye içkin kavramların genel geçerlilikleri sorgulanmakta ve büyük ölcüde yadsınmaktadır. Postyapısalcı felsefe ise, farklı düşünürlerce farklı şekillerde ortaya konulmuş yapısalcılık-sonrası belli bir felsefe eğiliminin genel adıdır ve postmodern düşüncenin en önemli kuramsal ayağını oluşturmaktadır.
derin ve karmaşık bir konu ... kaleminde sabırla anlatılmış paylaşımın için teşekkürler saygı ve selamlarımla...
Köşesizlik, ilkesizliktir, akılsızlaştırmadır postmodernlik.
İlkelllerin, yeni sanayici veya tekno feodallerin, kısaca sömürgenlerin teknolojiyi kullanabilen türevinin icadıdır. Modern anlamda kirlettiği insan tanımını, aklı sıra dinsel/ gizemci tanım/tasvir ile daha kirli bir karışımla yıkama yağlama yaparak, "yeni" ilan ettiği icadi ve cins kavramcılıktır.
Bence öyle söylendiği gibi, hiçte yeni filan değildir.
Göktürkmen tarafından 8/4/2009 11:30:44 PM zamanında düzenlenmiştir.