Rehin Hayatlar_12
[ kalin
**Bizim suna ve kızı****
Telefonun yanına varıp da,ahizeyi kaldırdığım da Ekrem’in ,öfke patlamasına benzeyen sinirli sesi kulaklarımı tırmalıyordu.
_”Nerdesin sen ya!...Öldün mü?kaldın mı?Uyuyor muydun?...Allah allaaah…….”
_”Evdeyim.Ölmedim de,uyumadım da…Ne bağırıp duruyorsun deli deli…”
_”Gel de sen deli olma.Evi aradım,kaç defa cebini çaldırdım.Neriman aramış ,O da sana ulaşamayıp beni arayınca. Kafayı yiyecektim kafayı…Çarşıya mı gitti acaba diye düşündüm,cebine de ulaşılamayınca…”
_”Gitme,hemen geleceğim dedin ya..Salonda televizyon seyrediyordum.Kapı da kapalıydı.Telefonu duymamışım.Neriman abla niye aramış?.
_”Anlatya ya düğüne gitmişler,dönüşte iki üç saatliğine de bize uğrayacaklarmış.Sana ulaşamayınca beni aradılar.Gelmişken Nergis’i de görelim ,yoksa eğer başka zaman geliriz dediler.Akşama doğru burada olacaklarmış.Ben de;iki üç saatliğine dediğinizi Nergis duymasın,siz burada kalacakmışsınız gibi gelin dedim.Orhan eczaneye gitmiş,gelince konuşur tekrar ararım dedi.Annemin termosifonu su kaçırıyormuş,tamirci çağırdım,az bir işleri kaldı,söküp götürmeleri gerekiyormuş.Yarım saate kalmaz gelirim.”
_”Tamam.Fazla gecikme,evde yemeklik birşey yok,markete gidelim.Geldiğin zaman eve çıkmadan zile bas, ben aşağıya inerim.”
_”Akşam yemeği için uğraşmasan…dışarıda yeriz.”
_”Ayıp olmaz mı?.Kırk yılda bir geliyorlar .Dışarıda yiyelim mi diyeceğiz.”
_”Niye ayıp olsun ki?.Aç mı bırakıyoruz?.Sıcakda evde durulmuyor ki...Nuri ustaya telefon eder bolca kebap yaptırır gideriz Şahintepesine, efil efil rüzgara karşı hem demlenir hem yeriz.Yıldızların üzerinde gezinirken kebap yemek nasıl oluyor denemiş oluruz.”
_”Sen dalga geç bakalım ...Demleniriz dediğini anan duymasın ,size engel olmak için ben de geleyim der.”
_”O kadar da uzun değil.Gelirse bile çenesini tutar bir kenarda oturur.Tepemi attırmasın bırakırda gelirim orada.”
_”Senin başına sıcak mı geçdi?.Saksı mı düştü?.Ya da termosifonu sen mi söküyordun da üzerine fala mı devril di?.”
_”Çok sinirliyim şimdi anlatamam.Ustalar gidiyor,ben de çıkıyorum hemen,Görüşürüz canım bay bayy.”deyip telefonu kapadı.
Odalar da cep telefonumu aramaya başladım.yok…yok…yok.Şarja da takmadım ,hem bitmiş olamaz daha gece taktım.Ev telefonundan cep numaramı çevirip ses nerden geliyor diye odaları tekrar dolaşmaya başladım.Yatak odasının penceresi arka balkona bakıyor,ses oradan geliyor gibiydi.Balkona çıkınca kanepenin üzerine bıraktığım gazeteleri kaldırınca telefonu buldum ve hemen cevapsız aramalara baktım.
O!... kimler aramış kimler.Üç defa Neriman abla,İki defa Figen,üç dört defa Ekrem.A!...Bu da ne?.Tam dört defa Oğuz aramış.Birden mideme kramp girdi,telefonu balkondan fırlatıveresim geldi.Başımı kaldırıp öylesine etrafıma bakındığım da,’Çok işim var,piknik için hazırlık yapmam gerekiyor’diyen Cevriye abla balkondaydı.Oturmuş sandalyeye çenesini de dayamış balkon demirine,’Telefonun amma da çok çaldı.Nerdesin sen?.’der gibi bana doğru baktığını görünce onu fark etmemiş gibi yapıp hemen içeriye girip ev telefonunu kapattım.
Ev bana dar gelmeye başlamıştı."Bu manyak ne yapmaya çalışıyor böyle?",diye düşünmeden edemedim.Aramakla aramamak arasında kaç defa gidip geldim hatırlamıyorum.Az sonra Ekrem gelince de ararsa,’ Niye açmıyorsun?’ der.Tamamen kapatırsam da, ya Neriman abla ararsa yine…Elimde telefon koridorda volta atarken kulağıma gelen sesle irkildim.
_”Alo…Alooo…..”
İnsanın kendi kendine yaptığını köylü toplansa yapamaz diye boşuna dememişler.Ne diye bastıysam şu tuşa.
_”Alo…”
_”Kalp kalbe karşıymış.Ben de tam seni arayacaktım.”
_”Saydığım kadarıyla yeterince aramışsın … Aynı densizliği yine yaparsın diye ben aradım.”
_”Kaç defa aradım niye açmadın?”
_”Niye açayım?.Öyle bir zorunluluğum mu var?.”
_”Açmak zorunda değilsen şimdi niye aradın?”
_”Sence niye aramış olabilirim?.Beş çayına davet etmek için olabilir mi?”
_”Neden olmasın,Ekrem’i küstürüp anasına mı gönderdin?.”
Bu çatlak ,Erkem’in geldiğini nerden biliyor ki?.Figen’e de kızmaya başladım.Bunlar benden habersiz bir iş çeviriyor olabilirler mi ki?.Yok…Mümkün değil…Figen yapmaz .Ben iyice paranoyak olmaya başladım.
_”Alo…Niye sustun?.Ekrem’in geldiğini ve şuan evde olmadığını da biliyorum. “
_”Ekrem’le mi konuştun?”
_”Yok daha neler…”
_”Figen mi söyledi?”
_”Figen’i aradım ama cevap vermedi.Sabah görüşmüştük,akşamüzeri tekrar ararım demiştim ama…”
_”Sen beni deli etmeye falan mı uğraşıyorsun?.Utanmadan gülüyorsun bide.”
_”Gülüyorum çünkü şu an ki halini görebiliyorum ve hoşuma da gitmiyor dersem yalan olur.Bu meraklı ve telaşlı halini hep sevmişimdir.Ben Figen’le de görüşmedim Ekrem’le de.Günde kaç defa nefes aldığından bile haberim var desem nasıl olsa bana inanmayacaksın. Kimden ve nerden?,nasıl öğrendiğimin bir önemi var mı?.Önce seni arayacaktım cesaret edemeyip Figen’i aradım.Ona seninle mutlaka görüşmek istediğimi,bir yer belirlemenizi ve bana haber vermesini söylemiştim.Az önce de dediğim gibi önce onu aradım,cevap vermeyince de Ekrem’in evde olmadığını bildiğim için seni aramaya karar verdim ama sende açmadın.Yer,gök dar geldi,içim içime sığmadı, tekrar arayacaktım ki sen aradın.
_”Oğuz bey;Şimdi can kulağıyla beni dinleyin.Tekrar etmeyeceğim.
_”Oğuz bey ha…Bi kerede Oğuz desen dilini eşek arısı mı sokar?”
_”Siz benim için hep Oğuz beydiniz ve Oğuz bey olarak da kalacaksınız.Sizinle görüşeceğim,nerde ve ne zaman olacağını Figen’le haber veririm.Yanımızda Figen , ikna edebilirsem eğer Neriman abla da olacak.”
_”Neriman mı geliyor?.”
_”Evet.Geliyor ama sizinle görüşeceğim güne kadar burada kalmasına ikna edebilir miyim bilmiyorum.”
_”İkna edemezsen bana haber ver.”
_”Emrin olur(!)..”
_”Rica ederim.Emir ne demek?...”
_”Sözümü kesmeden dinler misiniz ?lütfen(!)…Sizinle görüştükten sonra sakın ha!...sakın bir daha karşıma çıkmayı aklınızın ucundan bile geçirmeyin.Bu ne sizin için ne de benim için,özellikle de sizin için iyi olmaz.”
_”Napcan?Ekrem’e söyleyip dövdürcen mi?”
_”Napcama henüz karar vermedim.Onu zamanı gelince düşünürüm.”
_”Niye Ekrem den bu kadar çok korkuyorsun?”
_”Ben Ekrem den korkmuyorum,hele sizden hiç!...Ona olan sevgimi de,saygımı da anlamanızı beklemiyorum,böylesine derin duyguları anlayamayacağınız gün gibi aşikar.”
_”Demek sevgin,saygın sonsuz ha(!)…Peki,Onun sana olan sevgisi(!),saygısı(!)…Onun ki de aşikar mı?”
_”Sen dediğimi unutma.Şimdi kapatıyorum.Sakın ola ki tekrar beni a ra ma.”
_”Dur bi Dakka,kapama.”
Neriman abla bana ulaşamazsa Ekrem’in cebini arasın deyip teflonumu tamamen kapatıp yatak odasına gidip şarja bağladım.Tama odadan çıkarken kapı zilinin çalmasıyla eşikte çivilenmiş gibi dondum kaldım.
Kapı zili ısrarla çalmaya devam ediyordu.Bir anda kan beynime sıçradı.Öfkem,patlamaya hazır volkan gibi kabarıyordu.Bir hışımla giriş kapısına vardım.Kimsin? bile demeden kapı otomatiğine basıp mutfağa gittim;
_”Bunda utanmak,arlanmak kalmamış.O,edepsizliği eline aldıysa,ben de elime ne alacağımı biliyorum.”deyip çekmecede ne kadar bıçak varsa aldığım gibi kapıya çıkıp beklemeye başladım.
Daha önce hiç tatmadığım korku dolu karanlık , duygu ve düşünce dehlizinde yol almaya başladığım anda kapı zilinin tekrar çalmasıyla olduğum yerde irkildim ve gözüm elimdeki bıçaklara takılınca aklım başıma geldi ve diyafonu kaldırıp,”Kim ooo?”dediğim de Ekrem’in sesini duyduğuma hiç bu kadar sevinmemiştim.
_”Nergis!...Ben yukarıya çıkmayayım,hadi sen in de gidelim markete.Ne olur ne olmaz,biz yine de hazırlıklı olalım.”
_”Tamam.Üzerimi değiştirip iniyorum hemen.”
Kıyafetlerimi değiştirmeme gerek yoktu dışarıya çıkabilecek şekilde giyiniktim zaten ama zaman kazanmak için öyle dedim ve lavaboya gidip uzun süre elimi yüzümü yıkadım.
Aşağıya indiğimde Ekrem beni arabanın içinde bekliyordu.
_”Amma da giyinirmişsin ha!...Nerdeyse ağaç olacaktım beklemekten(!)….”
_”Niye?.Çok mu geç indim?.Üç beş dakika anca sürmüştür.”
_”Sen onu birde bekleyene sor.Düğüne gidecek gibi hazırlanıyorsun sandım.”
_”Kot ve tişört de olsa bayanların giyinmelerinin uzun sürdüğünü öğrenemedin mi hala?”
_”Neyse…Nereye gidiyoruz?.Forum çamlığa mı?,Teras parka mı?”
_”Teras park uzak,forum’a gidelim.”
Ekrem arabayı çalıştırıp yola çıktığımız da arka koltuğa bıraktığı çantasından sigara çıkarıp yakıvermemi istedi.Sol kolumla ne kadar uzandıysam da çantaya yetişemedim ve emniyet kemerimi çözüp tekrar uzanıp çantayı aldım.Ön gözünün fermuarını açıp sigarayı çıkarırken yere bir kağıt düşürdüm.Sigarayı yakıp verdikte sonra eğilip iki ayağımın arasına düşen kağıdı alıp tekrar yerine koyarken kağıdın katlanmış ve içinde sert bir şeyin olduğunu fark edince açtım,İçinden;Yere diz çökmüş, Sapsarı ,lüle lüle saçları olan bir kız çocuğunun ve yarısı topuz yapılmış,göğüs hizasına kadar uzun ,Onun da sarı saçları olan ,”bebek gibi ya da bir içim su misali “bir bayanın fotoğrafı çıktı
.Birden bütün vücudumu ateş basmış gibi,içimden ılık ılık bir şeylerin ayak parmaklarıma kadar aktığını hissettim.Tam ,”Kim bu?.”diyecektim ki,Ekrem benden önce davranıp;
_”Haaa,kimi gördüm? bil bakalım.”
_”Kimi?”
_”Senin arkadaşın Nevin’in kocasını.Oğuz’u yani.”
_”Nevin, eskiden arkadaşım dı.Şimdi mecbur kalmadıkca ,hatta hiç görüşmüyoruz desek bile olur.”demekten başka Ekrem’in söylediklerine yorum yapmadım.Hala elimde ki resim’e bakıyordum.Baktıkca da kadını bir yerlerden tanıyacak gibi oluyorsam da hafızamı ne kadar zorlasam da hatırlayamadım.
_”Bu resimdekiler kim?.”
Ekrem dönüp elimdeki resim’e bile bakmadan;
_”Haaa O mu?.Bizim Suna ve kızı...Sekreter…Buraya gelirken malzeme deposunun yedek anahtarını ofisdeki masanın çekmecesine bırakırken telaşla masanın üzerinden düşürdüm ve çerçevesi kırıldı ,yenisini alıvereyim diye de resmi yanıma aldım.Sakar…Tamda masanın kenarına koymuş.Bu gün göremeyince merak etmiştir.
_”Hıııı.Suna ha?…”
(Devamı var)
nerimanK