- 1426 Okunma
- 22 Yorum
- 0 Beğeni
119 - NUR
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Onur BİLGE
Erenleri görüyordum, düşümde. Huzur içinde uyuyorlardı. Sevinçle uyanıyordum. O Allah aşkını kıskanıyordum. Onlar neler yapmışlardı da öyle mübarek kişiler haline gelmişlerdi? Acaba ben de öyle olabilir miydim? Bunun için ne yapmam gerekiyordu?
Mahallemizdeki imama sorsaydım: “Önce sert-i avret!..” diyecekti ve ben hemen bir adım geri atacaktım. Neden hemen örtünme? Sadece örtü mü? Daha önce bir şeyler yok mu?
Üretimi öyle öğrenmemiştik. Bunu mantık da kabul etmiyordu. Önce hammadde alınır, mamul hale getirilir, kalite kontrolden geçtikten sonra paketlenir. özrüyle kusuruyla paketlenen mal; bozulur, kurtlanır ya da defolu çıktığı için iade edilir.
Başörtüsü, başörtüsü... Tamam da... Kafanın içi arındırılmadan,
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 5
OYUN - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15
YORUMLAR
Başını örtmekle yaradana yakınlaştığını, cennetin yolunu açtığını düşünenler okumalı...bu düşüncede olanların çoğunlukta olduğu bir toplumda yaşıyoruz çünkü...yaradana ve cennete giden yol kalbimizden geçiyor, saçımızdan başımızdan değil...keşke zannettikleri kadar kolay olsaydı...
kalbe giden yolu tıkayan nefisle mücadeledir ilk yapılması ve öğrenilmesi gereken, gerisi su gibi akıp gider kendiliğinden...
saçımızı, başımızı örtünmekle yetinip gözümüzü, gönlümüzü, kalp gözümüzü, bilincimizi örtmeyelim...
TEBRİKLER...
Eğitimin gayesi, insanı dünya hayatında, ilahı imtihana hazırlamaktır. İlahi eğitim proğramı dünya hayatından sonra bir hayatın daha var olması nedeniyle, o hayatı da içine alan ve tanzim eden, o ahiret denilen hayata da hazırlayan bir proğramdır.
Tıpkı bunun gibi, tufanlar ve buhranlar taşıyan insan denen büyük okyanusun, ücra derinliklerine nüfus edip, ondaki bu buhran ve tufanları önlemek, onu huzura ve sükuna kavuşturacak eğitim şarttır kı Rabbimizin ilk emri de bu ulşutru. " Rabbi' nin adıyla oku "
İnsanlık bir şeyi sorguluyorsa bnun tek nedeni kulaktan dolma bilgilerle donanmış olmamızdandır.
Benim babam, babasından öğrenmiştir dini, okuyarak ya da herhangi bir eğitim görerek değil, bu yüzden de islami bilgileri hep güdük kalmış, bu yönde düşünenler ve cami köşelerinde hep hikaye anlatanlar güdük bırakmışlardır islami düşünceyi.....
Üstadem müthiş bir yazı okudum inanlı yüreğinizden...
- İlim talebinde olan kimseyi cennet arzular ( Ali Bin Ebutalip (RA) den )
Saygılarımla.....
Hayatimda bana dini bilgileri böylesine güzel örneklerle, kafami kurcalamayacak bir sekilde anlatabilen bir sen varsin bir de babam!
*** Her yazdigin sayesinde sükran ile uyaniyorum dünyaya..her gün yeni yeni seyler ögreten ve bunu her gün degisik güzelliklerde yazan bir Onur Bilge'min oldugunu bu sitede, kimse darilmayacaksa özellikle belirtmek istiyorum.
Tabiki diger yazar ve $airlerimin eserleride paha bicilemez benim gözlerimde..ama hani olurya her rengi cok seversiniz de, özel bir renk vardir, onsuz olamazsiniz. Olmazsa olmazidir hayatinizda ve tüm güzelliklere renk katar...
Saclari basörtüyle kapatmadan önce, nefsin kötülüge cikan patikalarini tikamak gerekir.
Yüce Rabb'im her kuluna zeka vermistir. Kimimiz kulaklarimizi tikar, gözlerimi kapar, agzimizi acar dünyayi yutmaya calisiriz..kimimiz ise agzimizi kapar, gözlerimizi dört acar, dinlemeye calisir ve böylelikle dogru yola adim adim ilerlemis oluruz/kibirden ariniriz/büyüklenme duygusunu atariz bir yana/ sükran ile, inanc ile, ask ile yasariz Allah'in cizdigi yolda!
AKIL, ZEKAYI IYI NIYET YOLUNDA KULLANABILME SANATIDIR.
O yüzden degilmidir sürekli dualarimiz;
"Allah'im sen beni düsünebilen, dogruyu yanlisi birbirinden ayirt edebilen, kalbi nur dolu, hayati onurlu, akilli kullarindan eyle! AMIN! "
"Gururlanma insanoglu" ilahisini hepinize tavsiye ederim!
C A N I M - Y A Z A R İ Ç E M E - S O N S U Z
........ .....T E S E K Ü R L E R..................
elma-kokusu tarafından 8/4/2009 1:39:17 PM zamanında düzenlenmiştir.
NUR
Erenleri görüyordum düşümde
Uyuyan, büyük bir huzur içinde
Çılgın bir sevinçle uyanıyordum
O Allah aşkını kıskanıyordum.
Sonra seni gördüm, bir düş değildi
Göz göze gelince başın eğildi
Bir eren huzuru buldum yüzünde
Belli, Allah aşkı vardı özünde.
Yüzüne baktığımda derin derin
Ben seni görmedim, ne renk gözlerin?
Bir iman ışığıydı gördüğüm, nur
Aydınlat içimi, gitme, ne olur.
*******KUTLUYORUM*******
BIR YAZI EKLIYORUM AFFINA SIGINARAK..! EPEY ZAMAN OLDU; OKUMUSTUM BEGENI ILE.. DIKKATE ALIR VE DIGER ARKADASLARIMIZ DA OKUR UMARIM.
ALINTI:
Hemen hemen her çocuk kafasında şu soruları şekillendirir ve bunlara cevap arar:
Allah`ı niçin göremiyorum?
Allah ne kadar büyük?
Allah nerede?
Allah`ı kim yarattı?
Allah nasıl bir varlık?
Allah neden bir?
Allah, aynı anda bu kadar işi nasıl yapıyor?
Allah, meyve yaratmak için, neden ağaç yaratıyor?
Allah yaratıyor, peki tabiat ne yapıyor?
`Ben bir anda iki işi yapamıyorum, Allah nasıl sayısız işleri aynı anda yapıyor?`
Doğru! Sen aynı anda iki farklı yöne bakamıyorsun.
Aynı anda iki ayrı kelimeyi söyleyemiyor, sana söylenen iki kelimeyi aynı anda işitemiyorsun. İşitsen de, anlamıyorsun.
Bedeninin ve aklının sınırları var. İşte o sınırlardan bir tanesi de bu:
Aynı anda birden farklı şeyi yapamıyor, hatta düşünemiyorsun!
Ama bahar geldiğinde, milyarlarca çiçek bir gecede açıyor.
Çiçekler açarken, sayısız yumurtanın içinden sayısız kuş çıkıyor.
Kuşlar yumurtalarının içinde ağır ağır büyürken, toprağın altına atılan milyarlarca tohum çatlayıveriyor.
Tohumlar, minicik minicik filizlenirken, gökyüzündeki bulutların karnında yağmur damlacıkları yaratılıyor.
Yağmurlar tatlı tıpırtılarıyla yeryüzüne düşerken, binlerce anne dünyaya binlerce bebek getiriyor.
Binlerce bebeğin ilk çığlığı annelerinin kulaklarında yankılandığı anda, güneşte sayısız patlama meydana geliyor.
Ay`ın yüzeyine binlerce meteor düşüyor ve çocuklar neşe içinde, gökyüzünün mavi teninde açan rengarenk bir gökkuşağını birbirlerine gösteriyorlar.
Gökkuşağı, pırıl pırıl gülümserken, denizlerin metrelerce altında, milyarlarca küçük balık, ilk kez yüzgeçlerini hareket ettiriyor.
Balıklar, renkli mercan kayalıklarından hızla uzaklaşırken; aynı anda bir baba, oğlunun ilk kez adım atışını sevinçle seyrediyor.
Bir aslan kükrüyor, bir ceylanın kalbi pıtır pıtır atıyor, bir istiridyenin içinde, bir inci beliriyor.
Bir kanarya ilk kez ötüyor, bir fil ormanın derinliklerinde son nefesini veriyor.
Yaşlı ve şakacı bir karga, aşırdığı cevizin kabuğunu kırmak için çabalıyor.
Bir yerde sabah olurken, öte yerde gün batıyor.
Bir çocuk rüya görüyor, bir başkası `Günaydın anneciğim!` diyor.
Bedeninde milyarlarca hücre ölürken, milyarlarcası yaratılıyor.
Damarlarında kan akıyor, kalbin atıyor, beyin hücrelerin birbirlerine mesaj gönderiyor..
Bir yıldız kayıyor...
Gökyüzünde, melekler gülümsüyor!...
Ve daha bunlar gibi milyarlarca milyarlarca milyarlarca ve milyarlarca iş, Allah`ın yapması ve yaratmasıyla, birbirine karışmadan, çarpışıp bozuşmadan olup bitiyor.
Hem de, aynı anda...
Ve sen soruyorsun:
`Allah bütün bu işleri aynı anda nasıl yapıyor ve yaratıyor?`
Yoktan yaratan Allah için küçüğü yaratmak ile büyüğü yaratmak arasında fark yoktur.
Yoktan yaratan Allah için, bir tek şeyi yaratmak ile binlerce şeyi yaratmak arasında fark yoktur.
Ha bir atom, ha bir gezegen yaratmak; ha bir çiçek ha binlerce çiçek yaratmak, Allah için aynıdır.
Allah `OL!` dedikten sonra, her ne dilerse o olur. Allah dilerse bir tane yaratır, dilerse bin tane.
GUNESE BAKMAYI DENEDINIZ MI HIC?
KAC DAKIKA BAKABILIYORSUNUZ?
PEKI, BIR GUNESIN ICINE, 1.300.000 DUNYA SIGDIGINI BILIYOR MUYDUNUZ?
ENERJISININ HIDROJEN CEKIRDEKLERINDEN GELDIGINI VE HIDROJENIN SU YAPAN BIR ATOM OLDUGUNU BILIYOR MUYDUNUZ?
O HALDE; NEDEN ERIYIP DAMLAMAZ GUNES?
CEVREMIZDEKI HER SEY ATOMDAN MEYDANA GELDIYSE VE BIZLER GUNESTEN KOPAN ATOM PARCALARIYSAK VE GUNES'E BAKAMIYORSAK (?) , GUNES'E BAKAMADIGIMIZ ICIN,GOREMEYIZ SAYDIGIMIZ ALLAH,GUNES OLABILIR MI? YA DA GUNES CEHENNEM VE DUNYA BIR CENNET OLABILIR MI ?
OFFFFFFF YINE KAFAMI HARMANLADIN ONUR...!
ALLAH KALPLERIMIZE GUZELLIK ICIN "OL" DESIN..FESATLIGI UZAK TUTSUN..IYI NIYETLER BESLEYEN INSANLAR OLALIM HER DAIM..
TIPKI,HER SATIRINIZA YANSIYAN, SIZIN GUZEL YUREGINIZ GIBI; SEVGILI ONUR..
evet bazi insanlarin yüzünde imanin verdigi bir nurun izi var bazisinin da ruhundaki kötülük yüzüne sözüne vurmustur.. ici yüze yansiyor kesinlikle insanin.
Akıl, Allah’ın verdiği en büyük nimet...
Çünkü insan Allah’ı düşünerek bulur. İman, düşünerek oluşur. Beyin karar verir, kalbe sevgisi düşer, gönülde mayalanır, aşk halini alır ve iştiyak başlar.
tam aciklama iste bu baska söz eklenemez.
ve basörtüsüne bagli degil inanc din iman.
bende örtülü degilim ama inancim imanim eksiksizdir
yüregine saglik.herzamanki gibi faydali bir yazi.
bunlari yazmak emegin disin da sevaptirda.
Allah razi olsun.
sevgiler
hicbitmez tarafından 8/4/2009 1:44:22 AM zamanında düzenlenmiştir.
Marifet Leylayı Mecnunun gözüyle görebilmek sanırım..
İlahi, Yari gel bana
Ki senden başka yarim yok.
Ne yüz ile gelem sana
Günahtan gayri karım yok.
Ne dervişem feragatta
Ne tacı tahtı devlette
Hemen kaldım mezellette
Elimde bir tutanım yok.
Gönül yadetti sübhanı
Gözüm yaşı ciğer kanı
Bu yola koymuşsam canı
Elimde ihtiyarım yok.
Benem asi yüzü kara
Meğer üftade biçare
Tutmuşam ki bir hare
Yanımca bir yanarım yok.
Masivadan firar eyle...
Mevlaya doğru seyreyle..demek lazım..
çok çok güzeldi teşekkür ve dua dileklerimle..
Başörtüsü, başörtüsü... Tamam da... Kafanın içi arındırılmadan, aydınlatılmadan, dışını örtmek neye yarar? Üretilen bir yiyeceğin içinde zararlı maddeler varsa, paketlendiğinde havasız ortamda çok daha kısa sürede bayatlar, bozulur, kokuşur, hiçbir işe yaramaz!
Ben ,dört dörtlük ,diğer bir deyişe de harika olmuş diye buna derim.Fazla söze hacet var mı?
KutlarımBeğeniyle okuduğum bir,BİN BİR GECE ÖYKÜSÜ daha..
Ha...Şiiriniz ise bir başka harika.
sevgi ve saygılar