- 762 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kazanmanın bin türlüsü
5-6 yaşlarında bir çocuk bir kaldırımda tek başına oturuyordu.Kaldırımda oturuyordu çünkü o bir sokak çocuğuydu.Babasını tanımıyordu,annesi bile tanımıyordu o nasıl tanısın.Annesi çocuğun önüne bir mendil açmış ve çekip gitmişti.Akşam almaya gelirdi , eğer boş olursa.Ayağında ayakkabılar yoktu,aslında üstünde olan giysilere de var demek için bir şahit gerekirdi ama en azından onu örtecek birkaç parça bezin üstüne tutturulduğunu söyleyebiliriz.
-Amca Allah rızası için bir ekmek parası.
Hayatında duyduğu ilk cümlelerden biri olduğu için ezberlemesi çok da zor olmamıştı.Ama anlamadığı şeyler vardı, ekmek parası çıktığında paraları alıp işi bırakmak gerektiğini sanıyordu mesela;çünkü Allah rızası için bir ekmek parası istiyorlardı ve daha fazlası sahtekarlığa giriyordu.Aslında kimse anlamıyordu,hepsi babalarından böyle görmüşlerdi ve sorgulamak için fazla açtılar.Allah’ın rızasını kendi tekellerinde tutarak insanlara bir ekmek parasına dağıtıyorlardı. “Allah çoluğunu çocuğunu bağışlasın” diyerek para vermeden geçenlerin içine kurt düşürüyorlardı.Bu onların en doğal hakkıydı.Ve hepsi bunların “ekmek parası” için yapılması gerektiğine inanıyordu.Çocuk işte buradan geliyordu,gözler onun farklı olması için ortada bir sebep göremiyordu.
Ne kadar geçtiği bilinmiyor,bir aile göründü uzakta.Babasının kucağında 5-6 yaşlarında bir çocuk ve bir anne kırmızılar içinde.
-Abi Allah rızası için bir ekmek parası.
Sözlerin tam bu kısmı , annenin şen bir kahkahasına denk gelerek yitip gitmişti.Zaten alışıldık bir şey söyleniyordu ve beyin bu sözcükleri duyduğunda tepki vermemeye alışmıştı artık.Kahkahalar arasından bir ayakkabı düştü yere.Babasının kucağındaki çocuk yarı uykulu, ayakkabısının düştüğünü fark etmemişti,aslında kimse fark etmemişti.Aileden kimse yani, dilenci çocuk paraları cebine toplayıp ayakkabıya doğru koştu.Eline aldı evirdi çevirdi,demek ayakkabı böyle bir şeydi.Bağırmaya başladı:
-Abi ayakkabı düştü.
Adam bunu duymayacak kadar uzaklaşmıştı.Çocuk çıplak ayaklarıyla adamın peşinden koşmaya başladı,bir yandan da bağırıyordu.En sonunda adama yetişti ve elinin değdiği en yüksek yerine dokundu adamın.Adam arkasını döndü,elinde ayakkabıyla bir dilenci çocuk duruyordu,çocuğunun ayakkabılarına baktı,sadece bir tanesi yerindeydi.Çocuğu annesine verdi ve gülümseyerek eğildi.Çocuğun ayakkabıyı vermeye geldiğini anlamıştı,hafifçe elini uzattı.Dilenci çocuk birden ayakkabıyı geri çekti ve:
“Pardon,bu tek başına işe yaramaz da diğer tekini de alabilir miyim?”
dedi.Adam şaşkınlıkla bakarken,kadın çocuğunun ayağından diğer ayakkabısını çıkarmış dilenciye uzatıyordu.Haline acıdığından filan değil,sadece bu zeki çocuğun ödüllendirilmesi gerektiğini düşünüyordu.Artık çocuk kazanmanın başka yolları da olduğunu anlamıştı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.