ORTA YAŞ
Su gibi akan ömrün tam ortasındayım şu sıralar... Dante otuz beşinde durulup yeniden kliseye bağlanmış,inançlarına göre yaşamaya başlamıştı..Cahit Sıtkı ’da"Dante gibi ortasındayız ömrün"derken ortayaşın sakinliğine adım atıp ölüme yaklaşmanın hüznünü dile getirmişti şiirinde.Bense kalabalıktaki yalnızlığımı anlatır oldum dizelerde bu yaşlarımda.
Ömrün kısalığını insan 20 ’li yaşlarında anlamıyor ,hele yalnızlık; mahallesinden bile geçmiyor. Gençliğin heyacanı,arkadaşlıklar ve hayatı eğlence tarafından yakalama çabası sürerken ,otuzları bulduğunuzda, ilk kez damağınızda bir bir sizi terk eden dostların ,özlem tadı kalmaya başlıyor.Çocuklarınız büyüyüp size:"anne gençken saçların nasıldı" diye sorduklarında aynaya bakıp saçlarınızdaki değişikliği daha farklı bir şekilde görüyorsunuz.Akların tek tek değil, saçlarınızın tümünü sardığını görüp gençliğinize yolculuk yapıyor oluyorsunuz artık.Boyalar da kar etmiyor diye vaz geçiyorsunuz renklenmekten.Evdeki eskiyen eşyalar,duvardaki fotoğraflar,gençken diye başlayan sohbetler sizi kaçtığınız yere dönüp dolaşıp getiriyor.
En kötüsü ise yüzünüzdeki çizgiler için kırışıklık kremleri reklamlarını seyretmek.Arkadaşlarınıza, yok canım benim daha ihtiyacım yok bu kremlere ,desenizde;içten içe fiyatlarını düşünürken buluyorsunuz kendinizi.Hatta ,hep ben doğallığı severim, havasını attığınız yıllar, geride kalmışsa ,tıpış tıpış kozmetikçilere gider oluyorsunuz.
Erkekler, orta yaş bunalımına mı girdin sen ya, çok asabisin dediklerinde daha çok kızmanız için mükemmel bir ortam yaratmış oluyorlar.Hele yanınızda rus kızlardan rahatça bahsediyorlarsa...
Kahvenizi tek başına yudumlarken anılar ve pişmanlıklar dans ediyorsa önünüzde, kahvenizin tadı biraz daha acılaşıyor.Eskisi kadar evde sekerek dolaşamıyor,blucininizin içine sığmak için karnınızı içine çekmek zorunda kalıyorsunuz.Hele ev gezmeleri var ya adamı çileden çıkarsa bile, ayaklarınız hep götürür o yerlere. Bir zamanlar entellektüellik adına küçümseyip ,asla gitmem dediğiniz, bu kadınlar gününde yalnızlığınız pekişir ve sizin gibi kadınlarla yalnız yalnız çay içersiniz.
Baş ağrısı nöbetlerini(!) hiç söylemiyorum zaten. 35’inde bir kadının zevkleri ve tatminleri daha çok deniz kenarında kumsalda yürürken kurduğunuz hayaller oluyor galiba.
Peki bu orta yaşın güzelliği yok mu derseniz? Var tabi. Acılardan ve üzüntülerden aldığınız dersler ve tecrübeleriniz sizi daha fazla acı çekmekten koruyor. Neye gülüp neyden zevk aldığınızı biliyorsunuz.Ailede adam yerine konuyorsunuz büyük kararlar alınırken.Aşkın nasıl güzel bişey olduğunu geç de olsa farkediyor ,sevmeyi öğreniyorsunuz.Kitap seçerken saatler harcamıyorsunuz.Mutlu olmanın yollarını ve formüllerini çözmüş oluyorsunuz. Arada bir benim gibi delililkler yapıp yamaç paraşütü,rafting hatta motosiklet sürüp zevklerinizin doruğa çıkmasını da sağlayabilirsiniz. Adrenaliniz yükseldikçe gençleştiğinizi fark ettiğiniz tüm deliliklere de yakın oluyorsunuz .Çocuklarınızla oynadığınız misket ve ebecilik yetmiyorsa tabi...
YORUMLAR
Peki bu orta yaşın güzelliği yok mu derseniz? Var tabi. Acılardan ve üzüntülerden aldığınız dersler ve tecrübeleriniz sizi daha fazla acı çekmekten koruyor. Neye gülüp neyden zevk aldığınızı biliyorsunuz.Ailede adam yerine konuyorsunuz büyük kararlar alınırken.Aşkın nasıl güzel bişey olduğunu geç de olsa farkediyor ,sevmeyi öğreniyorsunuz.Kitap seçerken saatler harcamıyorsunuz.Mutlu olmanın yollarını ve formüllerini çözmüş oluyorsunuz. Arada bir benim gibi delililkler yapıp yamaç paraşütü,rafting hatta motosiklet sürüp zevklerinizin doruğa çıkmasını da sağlayabilirsiniz. Adrenaliniz yükseldikçe gençleştiğinizi fark ettiğiniz tüm deliliklere de yakın oluyorsunuz .Çocuklarınızla oynadığınız misket ve ebecilik yetmiyorsa tabi...
----------------------------
Olgun meyvenin lezzeti daha fazla değil mi?
Hayat yaşamak için...
Tebrikler,
Selamlar.
mezarınızı açtım:
buyurun yatın içine...
ben büyük bir mutlulukla örterim üzerinizi merak etmeyin...
yaşarken yaşamdan vazgeçmiş birinin bedenini ortadan kaldırmak suç sayılmaz sanırım kanunlarımızda...
yaşım otuz beş
ve dehşetle okudum yazdıklarınızı,
kendinizden vazgeçmişliğinizi!...
...
bilemiyorum!
yine ben yanlış yoldayım sanırım!
lakin;
omuzlarınızdan tutup iyice bir sarsmak geldi içimden sizi...
uyanın!
hayat herhali ile güzel...
beden ise bunun yükünü çekerken elbet yıpranacak ve önemi asıl ona sevgi ile bize eşlik ettiği için minnetle bakarken su yüzüne çıkacak...
her kırışığımızı seveceğiz...
her akımızı saçlarımızdaki...
umarım anladınız....
birkaç yazım hatası dışında, anlatım iç karartıcı, kişilerin düşüncelerinin gerçekliği ile samimi dille aktarılmış...
sevgimle kalın...