- 1185 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Dinler arası diyalog imiş...!
Nurculuk ve Said Nursi üzerine yazmaya çalıştıklarım, daha doğrusu anlatmaya çalıştıklarım bitmedi.
Bildiğiniz gibi Vatikan, ikinci dünya savaşından sonra, ortaya bir ’Dinler arası Diyalog ’ safsatası çıkardı. Bu diyalogdan maksat (güya) dinleri barışa çağırmak idi (bende yuttum) . Bunu herkes bildiği için, uzun uzadıya anlatmama gerek yoktur.
Vatikanın çıkardığı Dinler arası diyalog nasıl olduda Türkiye´ye bulaştı?
Ilımlı Islam gibi bir safsatayı nasıl oldu da bu halka yutturabildiler?
Bilemicem, bunu siz kendinize ve çevrenizde ki nurculara soracaksınız. Ben sadece alıntılarımla sizlere bazı gerçekleri sunacağım ve iyi biliyorum ki bunu sunarken ellerine mail adresim geçse, küfürler yine yağacak, yine beni kafirlik, münafıklık, müşriklik ile suçlayacaklar. Sözüm onlara:’ Çatlasanızda patlasanızda ben Kuranın bana gösterdiği HAKK yolundan dönmem! Doğruları söylemekten bezmem, usanmam! ’.
Şimdi gelelim Fethullah emmiye:
1) Fethullah Gülen 9 Şubat 1998 tarihinde, ABD Ankara eski Büyükelçisi Morton Abromowitz’in yardımları sayesinde gerçekleştiğini açıkladığı Papa II. Jean Paul ile Vatikan’da görüşmesini yaptı. Yarım saat süren görüşmesinde Dinlerarasi Diyalog için Papalık Konseyi (PCID) misyonunun bir parçası olmak isteklerine dair bir mektubu Papa’ya verdi.(vikipedia)
Şunu bir daha okuyalım, dinler arası diyalogun bir parçası olması için mektup veriyor Papaya (dilekçemi verdi nedir anlamadım ki) .Şimdi şu soru geliyor aklıma ister istemez: ’ acaba dinler arası diyalogun bir parçası olmak müslüman halkına ne gibi bir fayda getirecekti? ’. Dinler arası Diyalog için kim öncülük yapıyor? ABD!
ABD´nin eli bulaştığı birşeyden şimdiye kadar Müslümanlar hayır görmüşmü? Hayır! Bu durumda nasıl oluyorda ABD öncülüğünde ki bir Diyaloga evet diyebiliyorsunuz?
Kimi kandırıyorsunuz siz?
2) Fethullah Gülen grubunun yayınladığı Aksiyon dergisinde 8 Aralık 2003 tarihinde Hz. İsa İnsanlık onu Bekliyor konusunu kapak konusu yapmıştı.
(Hz. İsa Kimdi, Aksiyon (dergi) , 8 Aralık 2003)
Yorum yapmıyorum. Okuyan dilediğini düşünsün!
3) New York Times gazetesi Pakistan’daki okullarda verilen Radikal İslamcı eğitime alternatif olarak Fethullah Gülen okullarının ılımlı islam dersleri vermesini bir alternatif olarak gösteren yazı yayınladı.(Fethullah Gülen web sitesi, Gülen’in Okulları New York Times’ta, 5 Mayıs 2008)
Kurani kerim ve islamin neyini beğenmedinizde Ilimli Islam öğretisi yapıyorsunuz? Ilımlı Islam nedir? Bu soruya cevabı asağıda veriyoruz.
Buyrun ılımlı islamdan ne anladıklarını kendiniz okuyun’
4) Suat Yıldırım’ın yayınladığı Kuran meali Zaman gazetesi tarafından Fethullah Gülen’in önsözü ile birlikte okurlarına ücretsiz olarak dağıtıldı. Bu mealin içinde paragraflar arasında İncil ve Tevrattan ayetler konulmuştu. Kuran mealinin içine İncil ve Tevrattan ayetler serpiştirilmesi televizyondaki tartışma programlarında tartışıldı. İlahiyat profösörü Yaşar Nuri Öztür telefon bağlantısı ile katıldı Hulki Cevizoğlu’nun yönettiği Ceviz Kabuğu tartışma programında Suat Yıldırım’ı Kuranı İncilleştirmekle ve İblis edebiyatı yapmakla suçladı.(Yeniçağ gazetesi, 24 Şubat 2006, Şok eden açıklama)
Yine aynı kaynaktan Suat Yıldırımın şu sözlerinide dikkatle dinleyelim:
’Kur`an mealinde İncil ve Tevrat`a göndermeler yapan Prof.Yıldırım: Hz.İsa`da bütünleşelim diyor.’
Şimdi soruyorum ey Nurcular, Fethullahçılar ve Diyalogçular. Siz hangi diyalogdan bahs ediyorsunuz? Sizin diyalogdan anladığınız bumudur?
Suat Yıldırım bu Kuran Mealini kimin adı altında yayınladı? Fethullah Gülen. Yarın bunu okuyan çocuklarımız hangi dine mensup olacaklar?
Kaldı ki daha Risaleyi Nuru bile yeni modern bir türkçeye çevirmekten kaçınan sizler, nasıl oluyorda ALLAH kelamına gelince meal edebiliyorsunuz?
Meali bir yana bıirak, birde utanmadan mealin içine Tevrat ve incil kısımları katıyorsunuz?
Şu ikiyüzlülüğe bakın, Risaleye gelince:’ Efendim bu eski türkçede daha iyidir, bunu yeni modern türkçeye çevirirsek özü kaybolur ’ diyenler, ALLAH kelamına gelince bu sözü söylemiyorlar.
Risale hangi dilde yazılmıştır? Ben söyleyeyim efendim
1) Arapça
2) Farsça
3) Türkçe
4) Kürtçe
itirazı olan çıksın karşıma!
Gelelim şimdi Vatikanın temsilcilerine, daha doğrusu Katholik mezhebinin diyalogdan ne anladığına. Bakın Kardinal Tauran ne buyuruyor:
’Papalık Dinlerarası Diyalog Kurulu Başkanı Kardinal Tauran, ’Kur’an-ı Kerim var oldukça, Müslümanlarla diyalog zor’.
Şimdi siz bu adamla nasıl diyalog kurdunuz? Neyin diyalogunu kuracaksınız? Adam apaçık kuranı red edin öyle gelin diyor. Peki Sayın Gülen, acaba nasıl bir diyalog kurmuş olabilir böyle bir insan ile?
Birde şu sözüne bakalım Kardinal Tauran´ın:
’Papalık Dinlerarası Diyalog Kurulu Başkanı Kardinal Jean-Louis Tauran ’Müslümanlar, Kur’an’ı Allah kelamı olarak gördükleri için Kur’an’ı derinlemesine tartışmayı kabul etmiyorlar. Bu yaklaşımla inancın içeriğini tartışmak zor’.
Tabi ki kabul etmem tartışmasını. Neyi tartışcam, kuran orda işte.Hıristiyan bunu beğenmedi diye ALLAHIN kelamını değiçtircek halım yoktur ya. Kendileri Incili tartışıyorlarmı? Acaba birkaç incilden kısımı silip atsak bunu yapabileceklermi Diyalog adına. Böyle ikiyüzlülükmü olur. Bu ne lahana turşusu böyle! ! !
Şimdi de gelelim Papanın sözlerine. Papa ne demişti hatırlayalım:
Papa’nın karşılıklı saygı içerisinde, sakin ve samimi bir diyalog için sarfettiği cümlelere bir daha bakalım:
“Bana Muhammed’in getirdiği yenilikleri göster... Sadece kötü ve insanlık dışı şeyler bulacaksın. Tıpkı vaaz ettiği dinin kılıç gücü ile yayılması emrini verdiği gibi…”
“Hıristiyanlık’ta Tanrı ve akıl arasında ayrılmaz bir bağ var. İslam’da Tanrı o kadar soyut ki, akıl ile Tanrı arasında bu bağ yok. İslami cihad akla ve Tanrı’ya karşıdır.”
(Murat Çabas, Yeni mesaj)
ALLAHA şükür ki, Papa saygılı konuşmuş, ya birde saygısını yitirse idi ne diyecekti, merak etmiyor değilim hanı. Eğer bu saygı çercevesinde konuşması ise,
o zaman ALLAH bizi bu papanın saygısızlığından korusun!
Siz daha neyin Diyalogu peşindesiniz söylermisiniz? Ey Fethullahçılar, siz bu Papa ile nasil diyalog kurabiliyorsunuz? Adam sizin peygamberinize küfür ediyor apaçık ve siz dönüyor daha halen Diyalog yapalım diyorsunuz. Müslüman dediğin biraz gururlu olur! Eğer diyalog istiyorlarsa kendileri gelsin. Ne zamandan beri ABD öncülüğünde kurulan bir sisteme biz boyun eğdik ve dahada ötesi onun bir parçası olduk?
Ne zamandan beri biz Vatikan ile işbirliği yapar olduk? Ne bekliyorsunuz siz, Vatikan Islamı Hak din kabul etmesinimi? Bu kadar saf olamazsınız ya....
’Kardinal Ratzinger’in hazırlattığı ve de basına açıkladığı raporda bakın ne tür bir saygıya(!) yer verilmiş.
Raporda, Vatikan’ın dinlerarası eşitliği reddettiği ve de sadece Katolik mezhebinin gerçek bir din olduğu;
Hıristiyan olmayanların kurtarılması gerektiği, ancak kurtulma şanslarının düşük olduğu, Hıristiyanlığın diğer mezheplerinden olanların ise Papalığın otoritesini tanımamak da dahil olmak üzere eksikleri olduğu;
Gerçek dinin sadece Katolik mezhebinin kilisesinde yaşandığı;
Katolik inancının diğer tüm inançların anası olduğu iddia edilmekteydi.’(Murat Çabas, Yeni mesaj)
Kim bu Kardinal? Şu an ki Papa. Kurun bakalım diyalogu nasıl kuracaksanız.
Hanı aklıma şu geliyor. Ya Müslümanları kandırıyorsunuz, ya da siz aslında Vatikanı müslümanlaştırmak için diyalog yapıyorsunuz.
Nedense benim aklım daha çok Müslümanlara karşı takkiye yaptığınız düşüncesine kayıyor.
Çünkü kuranı kerim ne diyordu?
Ali İmran Suresi 72 Ehlikitap’tan bir zümre şöyle dedi: “Şu iman edenlere indirilene günün başlangıcında inanın, günün sonunda karşı çıkın.Belki onları döndürebilirsiniz;
***
Redemptoris Missio adlı genelgede aynen şöyle ifade etmiştir:
Dinlerarası diyalog, Kilise’nin bütün insanları Kilise’ye döndürme amaçlı misyonunun bir parçasıdır.... esasen misyonla ve misyonun şekilleriyle diyalog arasında özel bir bağ vardır. Bu misyon aslında Mesih’i ve İncil’i bilmeyenlere ve diğer dinlere mensup olanlara yöneliktir.... Diyalog Tanrı’nın Krallığına doğru bir yoldur ve bunun süresini ve mevsimini sadece Baba bilse de, mutlaka sonuç verecektir.
Şimdi size göre bu misyonerlik değildir de nedir acaba? Ey diyalogcular, siz bana kalkıp diyeceksiniz ki:’ Efendim dinler arası diyalog iyi birşeydir’.
Haklısınız iyidir, hıristiyanlar için iyidir, Müslümanlık için bir koca felaketdir!
Sırası ile sayalım:
1) Bir papa var ve bu papa Islamı kabul etmiyor
2) Papa Kuranı kabul etmiyor
3) Papa peygamberi sevmiyor ve kabul etmiyor
4) Papa Katholik kilisesi hakk din diyor
5) Papa her yıl binlerce Misyoner yolluyor Müslüman ülkelerine
6) Dinler arasi Diyalogu başlatan Vatikandır
Bunun adı diyalog. Peki şimdi şu can alıcı soruyu sormak gerekir diye düşünmekteyim. Dinler arası diyalogda Müslümanlık nerde? Yukarıda alıntıladığım sözlerin içinde siz Islami öven, müslümanı yücelten, müslümanlığı hak din kabul eden tek bir söz işittinizmi?
Eski bir atasözü vardır, bu atasözünü zikretmenin tam da yeri geldi diye düşünmekteyim. ’ Eşşek olana semer vuran çok olur...! ’ Öyle ya, biz Müslümanlığımıza sahip çıkmadıktan sonra, eşşek yerine koyup çok semer vuran çıkar karşımıza. Sizde aval aval seyredersiniz.
Eşşek kelimesini bu arada Diyalogculardan kim üstüne alınmak istiyorsa, buyursun afiyetle alsın! ! !
Sakın ha bana Hırıstiyanlığa karşı düşmanlığa çağırı yapıyor gibi sözler edilmesin. Ben Almanya da yaşayan bir gencim. Diyalog diyorsanız ben burda en alasını yapıyorum!
Benim hıristiyanlarla bir sorunum yoktur. Tabi ki hiristiyan tebliğ amaçlı türkiyeyi kendi dinine çekmeyi arzulayacaktır. Benim sinir olduğum nokta, bunu yaparken Müslüman gençleri kullanmaları ve yetmiyormuş gibi birde Islam adına yapılması. Ne olduda biz artık hıristiyanların sözleri ile dinimizi belirler olduk?
Utanın!
Furkan 30 ne diyordu hatırlayalım:’ Ey Rabbim, ümmetim kurani terk etti! ’...
Daha yazayımmı? Yok bence yazmayayım, bu kadarı yeter. Anlayan anlamıştır neyin ne olduğunu.
Mustafa Çelebi