KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
TEKNOLOJİ ve İNSANOĞLU
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Çok eskiye gitmeyelim.”Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar”.Merhum Mehmet Akif’in dizeleri… Ufku görmek buna diyorum. Yaklaşık bir asır önce yazmıştı rahmetli şair. Doğru tespite ne demeli!
Yine bir gece baskını… Unutmadım; ”entebbe” yi hatırladım. Aslında Entebbe bundan da acı. Başka bir ülkenin sınırları içinde oparasyon yapan küçük bir devlet. Ne acıdırki arap dünyası bunlara ram. Ha; Abdülhamit sarayda yahudiyi tokatladığında bazı enteller “saygısız” olarak nitelendirmişlerdir. Ne kadar haklı olduğu aşikâr.
Masum insanların, savunmasız yardım kuruluşlarının bulunduğu gemiye, tam teçhizatlı askerlerin çıkarma yapar gibi inerek, sağa sola ateş açıp ölüm kusan namluları... Suçlulara cezasını bildirmek(!) için İsrail ordusu işbaşında idi. Suçu ne idi bu insanların? Gazze’de dünyadan izole edilmiş bir hayata mahkûm, Müslüman halkın ihtiyacı olan erzak ve ilaç yardımı taşımak. Ki daha İsrail sahasına da girilmiş değildi. Sonuç, klasik İsrail ve arkasında “medeni dünya” dediğimiz, çağdaş adı altında vahşi, bir o kadar da katil bir topluluğun uyguladığı insanlık dışı bir katliam. Onlarca ölü ve yaralı.”Savunma bu; hadisenin sebebi bu etkinliği düzenleyenlerdir. Biz meşru müdafaa hakkımızı kullandık” diyor İsrail başbakanı utanmadan, sıkılmadan! “Harekâta tam destek verdim”diye de ekliyor!
Açalım bu ifadeyi. İsrail başbakanı “Harekâtta onlarca insan öldürebilirsiniz, yetinmezseniz onlarca yaralının da mahzuru yoktur” demek istiyor. Peki, bu sözleri Hitler duysa acaba ne yapar? Demez mi ki; “Ey adaleti işine geldiği gibi kullanan batı dünyası! Sizden biri olarak haklı değil miydim; yahudileri fırınlara atarken?” Sanmayın burada katliamları ve vahşeti savunduğumu. Ama bir gerçeği aktarırken anekdot olarak düşmem gerekiyor. Her zamanki gibi yine İsrail dünya ile birlikte bunu bedavaya getirecektir. Ne değişti ki?
Unutmamalı ve unutturmamalıyız bu tarihi iç eden, medeni dünya adı altında bize medeniyet satmaya kalkan vahşi batıyı... Ha; Almanya’nın terörle mücadelede bize silah ambargosu uygulayan tutumu göz ardı edilmemeli.
Hülasa; Ey ilk emri “oku” olan son dinin biz mensupları. Çalışmayı ve okumayı şiar edinmemiz gerekirken, ne kadar vazifemize müdrik olduğumuzu sorgulama zamanımız geçmedi mi acaba?
Mustafa ZORLA
31.07.2009
YORUMLAR
Teknoloji başlıklı bir makalem yayınlanmıştı, bu konuyu enine boyuna tartışmaya açmıştım epey oldu.
Sizin kaleminizden yeniden ve daha da sıcak okumak beni sevindirdi.
Eski ile yeniyi kıyasladığımız da hep mutsuz oluruz, nedeni eskinin sadeliğini kaybettik ancak yeniyle de barışamadık bir türlü...
Gönülden tebrikler var olun.
Şu anda dinlediğim ezginin verdiği ruh halimidir bilmem ama yazı da üstüme tuz biber oldu ağladım ağlayacağım.
Teknoloji. Hiç ilgilenmediğim bir kelimedir ömrümde kullandığımı hatırlamam mesela varsa birdir ya da iki yok ötesi. Ama ta dibinde diz çöktüğüm/üz bir dünya. Kabul etsem neye yarar etmesem neye. Çok konuşmayacağım bu konuda sadece "kullanmayı bilmiyor insanların çoğu". Bunu çok iyi bildiğimden söyleyebiliyorum. O insanların çoğu arasında kimler var peki? Ben dışarıda mıyım? Hayır ben de varım sen de varsın o da var. Burdaki üçlüde ne ben varım ne de diğerleri. Sadece her başın işaretidir bu kelam.
Yazı biraz da sanırım şairlikten gelen bir durum olsa ki hakikaten anlatım dili güzeldi. Bir kaç harf karışıklığı çarptı gözüme ki onlara da bakmadım sonra içimden çıkmaya çalışırken unuttum onları da.
Yazının yüreğini yerinden izledim. Anlatıyor bir şeyleri. Dedemin bir sözü vardı arapça kullandığı için kelimeleri buaraya yazmayacağım ama dediği şey şuna benziyordu "ravzanın yatağına gitsin ayaklarım burası yedi bitirdi bizi ve kendini, şimdi gitme vakti".Aklıma onu düşürdü kelimelerin acıyan kalp atışları.
Neyleriz ki işte düştük bir kere adına dünya denilene. Yine de akıl bizim saf bizim. Hiçbir şey düzelmez ve hiçbir şey değişmez kendimizi dürtmedikçe yola çekmedikçe.
Kutluyorum Sevgili Zorla, daim olsun olabildiğine ömür yettiğince kaleminiz...
"Belinde tabancalı kovboylar sinek öldürür gibi adam öldürüyor.İşte adam vurmanın tavan yaptığı zaman başlangıcı."...
Sayın Zorla
Teknoloji iy lakin yararlanış yönümüz kötü. Teknolojinin görsel olarak sunduğu kötü...
Bunca şiddeti nereden öğreniyor bu çocuklar dersek, tabi ki tv'lerden.
Ve gençlerimizde ahlak çöküntüsüne neler sebep oluyor dersek; tabiki internet...
Ve konuşmayı unutuyoruz, dertleşmeyi, birbirine kucak açan komşulukları,
en önemlisi de aile ortamının sıcaklığını kaybediyiroz...
"Sadece uyuşturulmuş olan beyinlerin birbirine verebileceği ne kaldı diye üzülüyorum..."
Yukardaki sözlerinizde yerden göğe kadar haklısınız...
Tv karşısında oturup, bize sunulan boş ve yararsız programları izlerken uyuşuyor beyinlerimiz...
Zamanı çalan ve boş sözlerle msn'lerde konuşurken uyuşuyor beyinlerimiz...
Ayakta uyuyup, beynimizi uyuşturmaktansa uyumak için yatmaya gitmek en iyisi...
Yazdıklarınıza katılıyorum
Tebrik ve saygımla
Ayhan bey'e katılıyorum... Herşeş elimizde, teknolojinin nimetlerini yok sayamayız; ama herşey dozunda olursa güzeldir zaten. İyi bir konuya değinmişsiniz tebrikler...
Saygı ve selamlarımla...
sayın Zorla güzel bir konu....güzel bir anlatım ve güzel bir paylaşım olmuş....teşekkürler....saygılar selamlar
Bence teknolojinin nimetlerinden yararlanabilmesini bilmek lazım.Her şey kendi elimizde....İrademize sahip çıktıkça hiç bir şey sıkıntı olmaz.Kapatırsın düğmesini olur biter.
Güzel bir konuya değinmişsiniz arkadaşım...
saygılarımla...selamlar...
"Hiç de mi düşünmezsiniz " ayetin muatabı bizken
düşündürdünüz hocam...
msn'ne de sıkıcı konuşmalardan ben de sıkılan biri olarak size katılıyorum, başkasının lafını alıp bana pazarlayanlarda, hiç işime yaramayan bigi kalabalığından...
gerçekten tatil yaramış, öğretmenime katılıyorum, doğa ile başbaşa olmak en güzel tatil olmalı bence...
saygılarımla hocam
tatil yaramış, bakalım ne zamana kadar dayanacaksın.
saygılar
