Sevdalar da yalanmış... Aşk sadece ızdırapmış...
Kendimi bildim bileli sevmiştim onu, dile kolay beraberce ve sevdayla büyümüştük...
O da sevmişti, yada ben öyle sanmıştım... Hep beraberdik yirmikusur yıl ve karar verilmişti sadece resmiyeti belgeleyen imzalar atılacaktı, mutlulukla ve mutlu bir günde... Ama karardı dünyamız kötü bir ayrılıkla...Aşkımızı zar zor söylemiştik oysa birbirimize... Fakat kolay olmuştu ve kolay alınmıştı ayrılık kararı...
Oysa biliyorduk sevdiğimizi ve aşık olduğumuzu... Ve herkes biliyor, görüyordu birbirimize çok yakıştığımızı... Soruyorlardı her zaman siz evlimisiniz diye... Cevap veriyorduk hep gibi diye... Büyüklerimiz treni kaçırmayın fırsatı varken uzatmayın diye nasihatlar veriyorlardı....
Şu an düşünüyorumda niye bekledik diye niye bu kadar uzattık diye...
Fakat işte kadermiş bu, hep dünya meşgaleleriyle oyalandık... Dedik ya çok geç birbirimize açılmıştık. Halbuki ilkokul birden beri hem sıra hem sınıf arkadaşıydık... Bütün yollarımızı kader birleştiriyordu oysa, bizler yanıldık ve kader ağlarını ördü... Kahretsin işte sonunda ayrıldık...
Nazara geldiniz dediler, bir fırsat daha verin birbirinize dediler, daha nice şeyler söyledilerde söylediler...
Üniversitedeydik... İlk ayrılık orda olmuştu. Benim askerlik sorunum vardı. Okulu bitirmeden askerliğe gitmeye karar vermiştim ve o kararıda birlikte almıştık, en kısa zamanda tekrar buluşmak için... Tek ayrılığımız bu olacaktı... Ama tekrar kavuşacaktık, bir daha ayrılmamak üzere... Oysa ayrılık yoktu hesabımızda...Ölüm bile ayıramaz ikimizide diyorduk... Yeminler ediyorduk ayrılığın adını birdaha ağzımıza almayacağız diye... Mutluyduk,gülüyorduk ve hep mutlu olmayı diliyorduk...
Fakat herhalde çok büyük konuştuk, ayrılığı düşünmeyen bizler ayrılık acısıyla yandık kavrulduk...
Ben çok güzelde bir iş bulmuştum, o da okulu bitirmişti. Artık önümüzde sorunda kalmamıştı. Nişan yapılmıştı... Biz daha mutluyduk. Ben tekrar okula kayıt yaptırmış son iki seneyide okuyup üniversiteyi bitirmek istiyordum...
Kader ağlarını tam nikah tarihi günü verileceğinde örmüştü. Sebepsiz bir olay yüzünden ayrıldık. Ben dayanamadım, zaten ayrılmayıda istememiştim. Hep yalvardım peşi sıra ama... O aşık ve beni seven sevgilim yoktu bir anda kaybolmuştu sanki... Ben ısrar etdim, o hep tersledi, olmadı dedi, ayrıldık tekrar denemek luzümsuz dedi... Dedi ama hiçbir şekilde ayrılma nedenimizi demedi, söylemedi...
Çok üzüldüm, unutmak istedim onu ve herşeyi ama olmadı... Zamana bırak herderdin ilacı zamandır dediler... Fakat bu ilaç bana fayda etmedi... Düşenin dostu olmazmış dercesine bir tekme daha yedim hayattan... Derdim azdı güya dertlerime bir dert daha ekledim... Kriz vurmuştu ve ben işsiz kalmıştım...
Daha çok düşünüyordum onu, bu sıralarda. Bir fırsatmı diyeyim yoksa kaderin bir oyunumu? Gurbet yolu gözüktü bana, iş bulmuştum Almanya’da...Gurbetçilerin diliyle acı vatan Alamanya’da... Berlin’de bir otelde görevliydim artık. Gurbet acısı ve zaman yaşamayı öğretiyordu zorla ama unutmayı asla...
Akrabalardan haber alıyordum onun hakkında. Ayrılmamızdan kısa bir zaman sonrasında... Evleneceğini duydum bir başkasıyla...
Yine yıkıldım, hayatım darmadağın olmuştu... İnsanlara ve kendime güvenim kalmamıştı. Ağlamaktan gülemiyordum, gülmeyi unutmuştum. Ölümü düşünmekten başka birşey yapamıyordum...
Bir gün uçurumdan düşerken uçurumun kenarındaki bir dala son anda tutundum... Dualar etdim Allah’a acılarım ve sıkıntılarım hafifledi ama asla ve asla onu unutamadım...
Şimdi nerde bir sevgililer görsem sarmaş dolaş birbirine , yine gözlerim yaşlı...Bir bana ağlıyorum, bir onlara... Çünkü artık ben anladım. Sonsuz sevdalar bile yalanmış... Aşk sadece ve sadece bir ızdırapmış...
Ben ağlıyorum şimdi olan oldu ayrıldık. O başka birisiyle evleniyor şimdi kararını vermiş. Ama içimde bir düşünce işte ben mutsuzum ya pekala o mutlumu veya mutlu olacak mı? Bana sormayın ben verdim cevabımı bende mutluluğun m’si bile kalması artık...
Şimdi sildim tüm dünyamdan aşkı ve sevgiyi... Acılar benim tek sırdaşım şimdi...
Not: Birebir hayatta yaşanmış bir öyküdür...
Mehmet Akif Aksel