- 1090 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
TÜRKİYE'DE DEĞİŞİM
Türkiye lâiktir, Türkiye demokratiktir, Türkiye bir Hukuk Devleti’dir, Türkiye Türkiye’dir işte.
Ben 1981 yılında dünyaya geldim, ben doğmadan bir yıl önce 1980 darbesi yaşanmış, kitaplar yakılmış, evler-ocaklar sönmüş, insanlar ölmüşler, öldürmüşler, her türlüsünü tatmışlar acıların…
1981 yılı da idamlarla, kaçanlarla, kovalayanlarla, yasaklarla geçmiş, geldiğim dünyanın Türkiye ülkesinde…
1982 yılında 12 Eylül öncesinde parklara, meydanlara, caddelere verilen, ‘milli birlik ve bütünlüğümüzle bağdaşmayan’ isimlerin değişmesi için genelge yayımlanmış.
Sosyalist veya sosyal demokrat partilerin iktidarda olduğu beş Avrupa ülkesi, Türkiye’yi Avrupa İnsan Hakları Komisyonu’na şikâyet etmiş.
Bir yandan idam davaları, yasaklar, ölmeler, öldürmeler devam ederken yeni anayasa tasarısı çıkmış ve büyük çoğunluğun ‘evet’ oyuyla kabul edilmiş…
1983 yılında ‘siyasi partiler yasası’ çıkmış. Bu yasayla birlikte ortaya çıkan siyasi partiler de olmuş.
1984 yılı 1985’e hazırlanmak için mazlum(!)… idamlar devam etmiş. Darbeden sonra ilk kez Tuzla’da iki tersanede grev başlamış. Bir yandan da, 1973 yılında başlayan Ermeni terör örgütlerinin Türk vatandaşlarına yönelik saldırıları devam ediyormuş…
1985 yılının da farkı yok geçmişten, ancak bu ilginç olduğu için yazıyorum: yeni trafik yasası yürürlüğe girmiş. Artık, sürücülerin "bir miktar" alkol alması suç sayılmıyor.
Bu da ilginç mi, değil mi ‘fikrim yok!’: 133.607 adet kitabın imha edildiği açıklanmış.
Buna benzer geçen yılları sekiz yıl ileri saralım, değişen ne dersiniz?
1993 yılının başlamasıyla yine gazeteciler öldürülmeye başlandı. Kapatılan gazete, diri diri yakılan insanlar… Maalesef bu yıl da böyle geçti.
Değişen bir şeyler var mıdır? O halde on beş yıl sonrasına bir göz atalım.
2008 yılının daha üçüncü günü terörist saldırısı sonucu 5 kişi yaşamını yitirdi, 30’u asker 67 kişi yaralandı. Bu saldırılar artarak devam etti ve sonuç olarak çok sayıda vatandaşımız yaşamını yitirdi.
Ayrıca Ergenekon Operasyonları devam ediyor…
Bu arada değişen bir şeyler var, siz de fark ettiniz mi?
Türkiye bir bütündür, kuşkusuz, bölünemez, buna izin vermeyiz. Türkiye Türkiye’dir. Ancak millet bölünür, buna da kendi tercihleridir mi demeliyiz?
Evet, değişen çok şey var, mesela yıllar.
YORUMLAR
"...Türkiye bir bütündür, kuşkusuz, bölünemez, buna izin vermeyiz. Türkiye Türkiye’dir. Ancak millet bölünür, buna da kendi tercihleridir mi demeliyiz? ..."
Valla öyle diyorlar, iç ve dış dinamikler hiç bu kadar örtüşmemiş/miş (!)
Ben kendi adıma, bu sonucu sizin doğumunuzdan çok önceleri 11.11 1938'den itibaren, başlayan karşı devrimci ihanetlere ve bunun için ayrımsız yarışan ( bütün partiler ve lider bozuntuları) güya kaht-i ricale (!?) saygılar yolluyorum.
Güzel yazı olmuş. Teşekkürler...
Göktürkmen tarafından 7/30/2009 6:35:46 PM zamanında düzenlenmiştir.