EKMEK KIRIĞI
Ekmek nimeti insanların kutsal bir rızkıdır. İnsanlar onun için dünya hayatında bir ömür çalışır çabalar. Vücut yaşadığı sürece o rızıkların en güzeli ekmeğe mütemadiyen ihtiyaç duyar. Bu nedenle, ekmek en değerli nimetler arasındadır.
Ekmekle ilgili şöyle bir kıssa anlatılır. Bir gün zenginlerden biri acele acele koşturarak bir yere giderken, yerde bir ekmek parçası görmüş, çiğnenmesin diye de ayağı ile yolun kenarına iteleyivermiş. Ekmeğe değer vermediğinden değil, işinin acelesinden çiğnenmesin diye ayağı ile kenara itelemiş.
Bir zaman sonra zengin adamın işleri ters gitmeye başlamış ve malları birer birer elden çıkarak çok fakir bir duruma düşmüş. Bunun sebebini halk da kendisi de bir türlü anlayamamış. Halbuki yardımsever bir insanmış da.
Bir gün rüyasında bir fani kendisine; acele bir yere giderken yolda gördüğü ekmek parçasını ayağıyla itivermesinin Allah’ın hoşuna gitmediğini ve Allah’ın ders olsun diye kendisini o hale getirdiğini söylemiş.
Adam bu rüyayı görür görmez neden bu hale düştüğünü geç de olsa anlamış ve derhal tevbe ederek, yalvarmış, yakarmış, Allah’tan affını istemiş.
O günden sonra nerede bir ekmek kırığı görse, onu eğilir yerden alır, öper ve ayak değmeyecek bir yere koyarmış. Yaratan tabii ki çok merhametli. Kulunun tevbesini ve pişmanlığını görünce onu affetmiş ve yeniden o kuluna mal mülk nasip ederek yardım etmiş.
Yukarıda anlatılan bu kıssa, tevatüren anlatılsa da; o kadar çok ibret verici bir olay ki, bundan etkilenmemek mümkün değil.
Yüce Dinimizin en güzel önderi sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed (Sallallahu aleyhi vesellem) , sofrada iken ekmek kırıklarını parmağı ile banarak toplar ve onları yermiş. İşte ekmeğe saygı bu. Örnek bir davranış. O yüce Peygamberin her hareketi kendisine iman edenler için çok güzel bir örnek teşkil eder. Yani müminsek, en güzel örnek Hazreti Muhammed’dir. O, her şeyin en güzelini, insanlar için en hayırlısını ve sağlıklısını yapmaya çalışmıştır. O’nun örnek davranışlarının insanlık için en iyisi olduğunda asla şüphe yoktur. Bu nedenle, bu gün insanlık her zamankinden daha çok O Yüce Peygambere muhtaç. O’nun prensiplerine muhtaç. O’nun yaşayışını şiar edinmeye muhtaç. İnsanlar bunu yapmadıkları için, mutsuzluğa yuvarlanıyor.
Her türlü maddi doyuma ulaşmış bazı kitleler, bunalımın ve huzursuzluğun zebunu olmuşlar. Gerçek saadeti ve mutluluğu yakalayamıyorlar. Acaba neden? Bu hayati sorunun cevabı yukarıda gizli!
Memleketimizdeki ve dünyadaki ekmek israfını uzun uzun anlatmaya lüzum yok. Öyle ürkütücü boyutlara ulaşmış ki; israf edilen ekmeklerle, dünyadaki milyonlarca açlıktan iskeleti çıkmış insanlar, karınlarını doyururlar ve açlıktan ölmezler. Bu durum çok vahim, çok düşündürücü ve çok utanç vericidir.
Allah yokluğunu göstermesin ama, maalesef toplumumuzda da ekmeğe saygı kültürü devamlı azalmaktadır. Devletimiz, topluma yeniden ekmeğe saygı kültürü kazandırmalıdır. Bu gün memleketimizde ne yazık ki, sigarasını yaktıktan sonra kibritinin çöpünü ekmeğe batırarak söndürenlerle, ekmeğe ağzını sildikten sonra fırlatıp atanlar sıkça görülür hale gelmiştir.
Ekmek bizim en fazla değer vermemiz gereken nimetler arasında yer almalı, yokluğunda kıvranmaktansa, var iken kıymetini bilenlerden olmalıyız.
Şevket BİNGÖL/18.9.2007