- 1136 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Ah bir babam olsaydı…
Bu sevda yürekleri yakar, bu öyle bir sevda ki insanın ömrü belki de anlamaya yetmez. Özünde bulunan baba sevdası /sevgisi
Daha küçükken yani bebekken başlar, biz bu yaşlarda ne olduğunu anlamayız bile, belki de oyuncaklarımızdan biri gibi görürüz.
Oysa zamanla olaylara bakman her gecen gün değişime uğrar. Bir bakarsın ki artık baba bildiklerin, amcan, dayın, enişten veya deden çıkıverir karşına öz baba bildiklerin, neden soruları ardı ardına zihninde belirir beynini tabir caizse kemirir durur.
Ve her şeyi anlarsın veya anladığını sanarak başlarsın parçaları tek, tek yerine koymaya. Elbette tüm parçalar yerine oturtamaz buna şaşırır ve başlarsın sorulara cevap bulmaya, bulduklarını kolaylıkla yerine koyarsın, bazen bazı parçaları yerine koymak uzun zamanını alır, bu zaman bazen yılların nasıl geçtiğini anlamadan, yaşam denen hayatı mutluluğa buluşturmadan gelip geçer yıllar ardı ardına…
Yıllar gelip geçmiş, biraz daha büyümüşsün ve hayat kendince geçmekte, bir gün bir yazı okursun babalar günü kutlu olsun diye evet için yine burkulmuş, üzülürsün beklide hayatta en çok istediğin bir sevda bu sevdaya hasretsin ve bu sevdaya çok ama çok uzaksın.
Ardından yılların verdiği muçaddele boşuna olduğunu er geç anladığında artık her şey sana yabancıdır. Çok didinmiş geceni gündüzüne katarak yaptığın bunca emek boşuna mı dersin.
Ve çocukluğundaki heyecan ve bu sevdayı arama isteğin, artık azalmış hatta bitmiştir bu durumda, sen bu sevdadan önce bir baba bulmalısın, daha sonra bu sevgiyi aramalısın bu gerçeği artık kabullenmekten başka seçeneğin yoktur. Çünkü hayat kendi kuralınca akarken kendi deresinde, insanların vurdumduymaz tavırları, sana tepeden bakmaları, alaylı sözlerinden ve hep azarlamalarından bıkmışsındır. Artık yeter deme noktasındasın ama…
Sana sunulan seçeneklerde bu yok çünkü sen bir öksüzsün, yetimsin, acı tatlı kaderini yaşamak zorundasın, bunu sen hiç istemedin ama sana sunulan bu yazgıyı yaşamak ve bu dünyadan sessiz sedasız göçüp gitmendir diye düşünüyorsun.
Yarınlara bakman sana hep acı verir, çünkü güneş her gün senin için doğmuyor, çevrene baktığında bunu insanların davranışlarından ve bakışlarından anlıyorsun, emsallerin baba, anne dediklerinde dünya başına yıkılırcasına üzerine gelir.
Neden dersin cevap yok, mümkün mü özünde bunu bulmak, yok mümkün atı, geceleri kış yaz demeden üzerine örttüğün varsa bir yorganın, bulunduğun ortamda sessiz, sessiz başlarsın ağlamaya, bu ağlama geceler yarısına kadar devam eder, ama çare yok çaresizsin ve kimsesizsin, neden ağlıyorsun diyeninde yok çünkü sen bir yetimsin. Elbette çektiğin bunca acılara rağmen yaptığın bazı doğrular var.
Arkadaşlarına sunacağın yaşadığın bunca sıkıntıların sana verdiği önemli dersleri arkadaşlarına aktarman, seni bir nebze olsun mutlu kılar ama için kan ağlar, sen acıları karşılayan bir kalkan görevinde vardır. Sırf bunca acılar senin için sunulmuş diye düşünürsün, ufacık ama hayat dolu bir tebessüm seni bambaşka mutlu dünyalara götürür, tüm acılardan kurtulmuş sanırsın kendini, farklı dünyaların olduğunu hemen fark edersin.
Kendini bir iyilik meleği sanıp, hep çevrene faydalı işler yapmaya çalışırsın, karşılığı olmaz elbette, bunlar bazen başını okşarlar ve sen iyi bir çocuksun deyi verirler hepsi bu kısacık bir an belki de.
Tatlı bir rüyadan uyandığında ise güneşin batmasını istemesin ama doğmasını da, artık yaşam sana haram gelir yaşamak istemesin, yarınlara baktığında güneşin doğuşuyla beraber bunu her gün yaşar sın.
Bu çok acı verir sana, çünkü zaman su gibi akıp geçiyor bu akış seni olgunlaştırıyor, her gün pişer sin yaz kış demeden, yaşın durmadan ilerliyor.
İşin acı gerçekleri seni hiç yalnız bırakmıyor, arkadaşların başlıyor kızlardan konuşmaya, sen ise yine yapayalnız ve yine üzgünsün, birini sevmeye hakkının olmadığını düşünüp, ara sıra baksan da kızlara adeta gözlerine düşman kesiliyorsun, kızıyorsun sen bakamasın, sevemezsin sen özünde olan baba ve anne sevgisinden yoksun birisin. Bu nedenle hiç ama hiç kimseyi sevemesin bakma öyle dersin, başını eğip boynu bükük geçer gidersin yanlarından, cesaretin yoktur sevmeye, gözlerinin derinliklerinden birer damla gözyaşı gelir, süzüle verirler toprağa sen kimsin dercesine…
Ve arkadaşlarına öğüt verirsin, yalancıktan sevmeyin kimseyi kandırmayın hep sevdiklerinize karşı dürüst olun dersin.
Elbette başını döndüren güzel kızlarla karşılaşırsın, mutluluğun sevmenin bir çift gözlerle olduğunu anlar bir kaç gün bu mutluluğu doyasıya yaşarsın, ama sana bir rüyadaymışsın gibi gelir.
Kendini ifade edebilmek ben buyum demek için bir tutar dalın yok, düşünmekten artık bıkmış ve yorulursun hep neden dersin?
Bir kış gecesi karlar yağıyor lapa,lapa yine yalnız sokaklardasın bir bandın üzerinde uykuya dalmış ve oracıkda donarak göçüp gitmişsin, belediye çalışanları seni karlar altında çıkardıklarında kemikleşmiş vücudun ellerin bir birine dost ,bitişik halde avuçlarında küçük bir not (Ah benimde bir babam olsaydı. Beni böyle bulamazdınız) diye.
Biz bu gün şanslıyız, bir ailemiz var kıymetlerini bilelim derim, yarın ne olacağını bilemeyiz ve avuçlarımıza koyacağımız bir notumuzun olacağını kim garanti edebilir ki, hemen şimdi gerekeni yapalım…
Tüm Annelerin, babaların ellerin öpüyorum,yüreğimizde şimşekler çakmadan.
Benden söylemesi dostcakalın.Yaşar
YORUMLAR
Ahh!.. ben bilirim bu duyguyu bu cümle uzak değil tam yanı başımda hergece basını koyunca yastıga nedensiz dökülür yüreğimden dilimin ucuna; Ah bir babam olsaydı…
değeri bilinesi en güzel varlıklardır... anne baba..
elinize saglık... selamlar...
Yaşar İnatçı
sorumlu tutuyorum çünkü ben insanım ve insanım dıyenlerle beraber olmak .tanımazsakda bır bırımızı bir amaç uğruna bir şeyleri paylaşmak güzel değilmi tekrar teşekürler kendinize dost ve dostcakalın saygılarımla
çOK güzel olmuş yüreğinize emeğinize sağlık...
Eğer bu gün yenilmediysek, haramı bilmediysek onların sayesindedir.
Allah'ım başımızdan eksik etmesin onlkarı.........
Yaşar İnatçı
sorumlu tutuyorum çünkü ben insanım ve insanım dıyenlerle beraber olmak .tanımazsakda bır bırımızı bir amaç uğruna bir şeyleri paylaşmak güzel değilmi tekrar teşekürler kendinize dost ve dostcakalın saygılarımla