Sanırım yirmi dört yaşlarındaydım.Babamın küçük bir bakkalı vardı. Ara sıra babam dinlensin diye bakkala ben bakardım. işte gene o günlerden bir gündü.
Bakkalımızın üst katında oturan Naciye teyze seslendi.. (allah rahmet eylesin yakın zamanda kaybettik)
Evladım bakar mısın bakkal bey oğlum. Dışarı çıktım buyur Naciye teyze dedim. Evladım bana bi seks yoğurdu verir misin demezmi.
Şaşırıp kaldım, ancak sonradan jetonum düştü ama bu sefer de beni bir gülme aldı... O zamanlar Süt endistürü kurumuna ait olan ve kısaltılmışı "Sek" olan yoğurtlardan satıyoruz. Naciye teyzem de yaşlı olduğu için dili pelteleşmiş, sek yoğurduna seks yoğurdu deyivermişti.
Neyse, bir saniye dedim ve içeri girdim. Yoğurdu poşede koydum, tam dışarı çıkarken içeri yaşlı bi amca girdi. Amca bir saniye, şunları vereyim hemen geliyorum dedim.
Yaşlı amcada, acele etme evlat ben beklerim dedi. Yoğurdu Naciye teyzeye verip geri döndüm.
Yaşlı amca, hakim karşısında suçlu gibi bekliyor. Ellerini kavuşturmuş, başı hafif önde, buyur amca dedim.
Yanıma sokuldu, kulağıma eğildi, usulca evladım varsa o yoğurttan bir tanede ben alayım deyince, ben orda koptum, kahkahayı koyverdim. İnanın gülmekten ağlamayı o gün yaşadım.
Bunu hiç unutamam ve sizlerle paylaşmak istedim.
Tabi daha sonra yaşlı amcaya makul bir şekilde durumu izah ettim ve amcayla beraber katıla katıla güldük.
İnanır mısınız o günden beridir ne zaman sofraya yoğurt gelse Naciye teyze gelir aklıma ve tebessüm ederim. Bilmedende olsa, yüzüme bıraktığı ve sanırım ömrüm boyunca sürecek bu tebessüm için, gıyabında Naciye teyzeye teşekkür ederim.
Mekanı cennet olmuştur inşallah. Umarım sizlerde bir ömür gülersiniz...
İçten, menfaatin olmadığı, gülümsemelerde, dostluklarda, sevgilerde, buluşmak, umursamak ve umursanılmak dileği ile...

İhsan Turhan



İhsan TURHAN


--------------------------------------------------------------------------------