- 887 Okunma
- 18 Yorum
- 0 Beğeni
YORUMLAR
bi yazı bu kadar mı çok yakışır günün yazısı olmaya..gerçekten müthiş bi anlatım gücünüz var..tebrik etme cürretini gösteremeyeceğim kadar profesyonelce..giriş kısmındaki insanların dertlerini dinleyip onları kendi bünyelerine katan ve daha fazla acıyı üzerine çeken kendinden kaçak insanlar hakkındaki yaklaşımınız gerçekten çok yerinde olmuş..yalnızlığın dışındaki her ilişkide mutlaka yanlış anlamalar veyahutta hiç anlaşılamamanın o dayanılmaz ızdırabı yaşanmakta ve insanlık varlığını sürdürdüğü sürece de bu böyle devam edicek malesef..asıl sorun hayattaki savaşlar değil acıya olan dayanıklılığımızın az oluşudur bana göre..ne de lsa hayat mutsuzluklarla yaşanamayacak kadar kısa...
muhteşem bi eser okudum...yüreğinize kaleminize dimağınıza sağlık..
Bana göre kusursuz bir yazıydı.
Aynur kardeşim, özel bir konuya değindiğiniz için size çok teşekkür ederim. Ben isanların, vücutlarındaki eksikliklere göre değerlendirmem, bana göre beyinlerinde bir eksiklik olmasın yeter. bu ne demek demeyin, özürlü vatandaşlardan bahsetmiyorum; özürlülerin özrünü yüzüne vuranlardan bahsediyorum. Ayrıcada Ömere sarılamadığın içinde özgünüm, ben olsaydım sarılırdım... Saygılarımla.
birkaç satır ekleme yapmak istedim. Lizeya hanıma katılıyorum. Sakat olmadığım için şanslıyım demeyeceğim. Ayrıca; yazınızda bedenin sakat olması demek ruhun da ve isteklerinde sakat olması demek değildir diyor. Doğru konulardan birini daha anlatmışsınız. yarın ne olacağımız belli değil. Ben de bir yazımda;sakat insanlarımızı anlatmıştım. Hani sağlam ve sakat diye ayrım yapanlara karşı...anlamış değilim ya.sağlam olmak nedir? bedenin eksikliği mi ruhun eksikliği mi acı verir insana..kısaca; yazınızda sadece; sakatlık yoktu..mutsuz bir yuvada vardı. İlk dikkatimi çeken de mutsuz bir aile oldu..acaba; kadın ne düşünüyordur. merak ettim..
saygılarımla..
UÇUK tarafından 7/29/2009 9:39:45 AM zamanında düzenlenmiştir.
sevgili aynur,
sakat olmadığım için ne kadar şanslıyım diyerek, klasik bir sonuç çıkarmayacağım hemen.hayatımızın sadece anını biliyoruz..geçmiş artık yaşanmıyor..yarın ne olacağımız meçhul
ömer in derdi büyük..ve sen ondaki çaresiziliği ustaca yansıtıyorsun bize..
tebrikler arkadaşım..yazılarını okumak beni mutlu ediyor.kahvemle birlikte büyük lezzet. sakın yazısız bırakma arkadaşını...:)))sevgimle kal..
lizeya tarafından 7/29/2009 8:47:27 AM zamanında düzenlenmiştir.