KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 2676 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
112 - EROİNMAN
Onur BİLGE
Kapalıçarşı’nın güneybatısında bir sıra dükkân vardı. Bunlardan birisi de mermerciydi. Yan yana iki dükkânın birisinde de hediyelik eşyalar satılmaktaydı. Orada bir genç hanım çalışıyordu. O da el emeklerini sergiliyordu. Yazmalar, şallar, bebek giysileri, şilebezleri... Mermerci, kulağına taktığı kulaklıkla şarkılar türküler dinleyerek dükkânın önüne kurduğu tezgâhında biblolar yapıyor, kalkan mermer tozu o hanımın dükkânını toz içinde bırakıyor, malları kirletiyordu. Üstelik tornanın sesinden, kulaklık taktığı için kendisi çok etkilenmiyordu ama bayan rahatsız oluyor, komşu eziyetine katlanmaya çalışıyor, Allah’a havale ediyor, ses çıkarmıyordu.
Annem, yeni doğum yapan komşunun kızı için bir bebek giysisi almamı söylemişti. Daha önceden tanıştığımız, arkadaş olduğumuz için doğrudan Hande Hanım’a gittim. Kapının önü toz duman içindeydi. Esmer, şişman, vurdumduymaz Erdal orada, dükkânının önünde
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 5
OYUN - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15
YORUMLAR
Hayatımda hiç uyuşturucu kullanan biri görmedim.Ama korkunçluğuınu duydum okudum hep.Anlattığınız her şey bir film gibi gözünde canlanıyor insanın.Resim ürkütücü, hikaye ders verici.Tebrik ederim ustamı...+++10+++
Rüşvetin, kollamacılığın, helal- haram inançsızlığının olduğu toplumlarda daha çok rastlanıyor uyuşturucu batağına düşen insanlara. Onun bunun hakkını hukukunu çiğneyerek zengin olan insanların çocukları ve yakınları, miras sahibi olduklarında şaşırıyorlar ne yapacaklarını ve azıyorlar. Sapıttıklarında da doğruca uyuşturucu batağı..
Diğerleri de zaten şebekeler tarafından çok kolay zehirleniyor. Ufacık bir boşluğa düşmeyegörsünler. Haptı, yapraktı derken, esrar- eroin...Daha da derinden işlenmesi gereken bir konu bu..
Allah yine de günahlarını affetsin. Şimdi bu inokssiciye de bir şey diyemiyorki. Önce onu o alışkanlığa iten sebepleri araştırmak lazım bence. Peynir ekmek gibi hapların satıldığı mekanları bataklıktan kurutmak lazım aslında. Biz bilmiyoruz ama o kaar çok ki aslında. İnsanlar geçim kaynağı haline getirmiş bu işi. Sırf kendileri için zehirliyrlar küçük yştaki çocukları. O çocuklar da ekmek teknesi haline geliyor. Sıradan gidiyor ve holding sahibi oluyor sonrasında. Tüm bu batalık kurumadıktan sonra sivrisineği ortadan kaldıramıyorsunuz. Yazık o gençlere. Bir anneyle tanışmıştım. Bir kaç sene önce. İçim yandı anlattıklarından sonra. İstanbul' a otururlarken, lisede okuyormuş ve uyuşturucuya alıştırılmış ve çok sonra anlamışlar alışkanlığını. Hemen terketmişler ve benim yaşadığım şehre tayinlerini istemişler. Kadın bana anlatırken ağlıyordu. Üzüntüyle inledim onu. Sonra bir daha karşılaşmadım onunla ama inşalah kurtulur diye dua ettim o gün. Çok güzeldi hocam ve etkili bir konuydu. Sevgilerimle kutluyorum.
UYUŞTURUCU KULLANANLARIN GERÇEK YAŞAMDAKİ DURUMLARI, ÖYKÜDE ANLATILANLARIN EN AZ YÜZ KATIDIR. İNSANLIKTAN ÇIKIP, VAHŞİ BİR YARATIĞA DÖNÜŞTÜKLERİNE ÇOĞUMUZ TANIK OLMUŞUZDUR. TOPLUMSAL SORUNLARA IŞIK TUTMAYA ÇALIŞAN YAZARIMIZI KUTLAR, BAŞARILAR DİLERİM. SAYGILARIMLA.
yine farklı bir anlatım ders verici ibret dolu kutlarım saygımla.......
