Korkuyorum Anne
KORKUYORUM ANNE !!!
Korkuyorum anne. Bu soğuk sisler içindeki karanlıktan korkuyorum. Dayanamıyorum kulaklarımdaki sürekli çalan bu sessiz çığlıklara. Soruyorum onlara nerde benim çocukluğum? Diye . işte sadece o zaman susuyorlar . cevap veremiyorlar . söyleyecek söz bulamıyorlar besbelli.
Veremiyorlar çocukluğumu . Veremiyorlar çamurdan pasta yaptığım günlerimi bana . Neden anne ? Neden veremiyorlar ? Ben ne yaptım onlara ?
Hadi onları bir kenara bırakalım . Peki sen neden çekip almıyorsun beni bu karanlıktan annecim ? Giremiyor musun yoksa bu karanlığın içine ? Yoksa sendemi korkuyorsun ondan ?
Birçok kişiye anlatıyorum bu kahrolası karanlığı . “geçer” diyorlar . Ama geçmiyor anne! Saatler duruyor bazen . Herkes , bütün şehir susuveriyor birden . İnsanlar suratlarını saklıyorlar benden . Nedenini anlayamıyorum . Sessizce zamanın akmasını bekliyorum. Bende onlar gibi suratımı saklıyorum. Ama olmuyor . Ne zaman akıyor ne de çığlıklar susuyor anne .
Bazı geceler “ anne “ diye bağırıyorum . Kimse duymuyor sesimi . Sende duymuyorsun anne . Hırpalıyorum kendimi . Sonra birden sesimin kısıldığını hissediyorum . O zaman bir köşeye çekilip hıçkıra hıçkıra ağlıyorum . Birazcıkta olsa unutturuyorlar gözyaşlarım bana yokluğunu. Ama sanki onlarda düşmanmış gibi bitiveriyorlar en lazım oldukları anda . Hiç bir şeyimin kalmadığını düşünüyorum . gözyaşlarımın bile .
Tek tutanağım sana verdiğim sözüm anne . Onu saklıyorum sadece . Ya da saklayabiliyorum . Diğerlerini teker teker yitiriyorum anne. Resimlerini , gülücüklerini … Sana verdiğim söz yılmamaktı anne . Yılmayacağım . Belki bu kahrolası çığlıklar bunu anlayıp susarlar anne ne dersin ?
Hatırlar mısın annem ? Hayallerim vardı kurduğum .Tekrar tekrar anlattığım . Seninde tekrar tekrar dinlediğin hayallerim .Onlarda yok şimdi . Her hayalimin özü olan sen , sen yoksun çünkü …
Üşüdüğüm zaman koşarak yanına gelirdim . Hemende anlardın üşüdüğümü . Isıtırdın beni o sımsıcak gülüşünle . Şimdi hep üşüyorum anne. Gözümün önüne getirmeye çalışıyorum o sımsıcak gülüşünü . Ama olmuyor anne. Bu kahrolası karanlık önüne geçiyor . Bağırıyorum ona “Benim annem her şeyden güçlü “ diye . Bir süre sonra yeniyor seni anne Neden izin veriyorsun buna ?
Şimdi anlıyorum seni annem . Her şeyin farkına varıyorum . İlk emekleyişimde , ilk adımımı attığımda , ilk “anne” deyişimde mutluluk gözyaşlarına boğulan sen ; diploma törenimde kepimi fırlattığım zaman , anne olup kendimi senin yerine koyduğum zaman yanımda olmayacaksın . Aslında ruhunla her daim yanımdasın . Ama yetmiyor annem . Zihnimden her geçen gün yavaş yavaş silinen gülüşün yetmiyor . .
Umarım gözyaşlarımla ıslattığım , hıçkırıklara boğduğum bu satırları cennetten görürsün annecim …
UNUTMAYINIZ Kİ HİÇBİRŞEY ANNENİZ KADAR DEĞERLİ OLAMAZ …..
Buse Nur Akgül
YORUMLAR
ÇOCUKLA BİR ANNENİN DİYALOĞU ANCAK BU KADAR SADE VE TEMİZ OLARAK İŞLENİRDİ,TÜM GÖNÜLLERİN AYDINLIK VE PARLAK OLMASINI HASRETLİK VE ÖZLEM ÇEKMEDEN DOYASIYA ANNE DEYİP SARMAŞIK GİBİ SARILSIN GÖNÜLLERİNCE TÜM EVLATLAR.
ANNE(LER)İN UNUTULMADIĞI BİR ORTAMDA YAŞAMA UMUDUYLA,SİZİ GÖNÜLDEN KUTLUYOR,ELİNİZE GÖNLÜNÜZE SAĞLIK DİYOR
HER ŞEY ARZU ETTİĞİNİZ GÜZELLİKLERLE OLSUN EFENDİM...Buse Nur Akgül HANIMEFENDİ....
bir çocuğun hikayesi aklıma geldi..
kansere çare bulmak için önüne gelen her ansiklopediyi karıştırırmış..evet dna' larda sorun bulmalıyım idye kendini harap edermiş..
o sorunu yok etmeliymiş..Kimsenin annesi gitmemeli diye düşünürmüş.
Sonra birgün çocuk düşünür. Peki; kimsenin annesi gitmezse nasıl anlar ki annesizliği..
Benim yaşadığımı acıyı...
O zaman kaldırır tek tek tüm dna' ları bir köşeye...
acı ile yaşamaya alışır. Sonra duyar ki arkadaşının da annesi gitmiş. O'nu avutur. Yol gösterir.
Annesi için yılmaması gerektiğini..
Herkesin başına gelebileceğini..Ölümden kaçış olmadığını...
O günden sonra; birçok arkadaşı olur. En çokta; annesiz arkadaşlarını sever.
kısaca; çok güzel ve duygu yüklü bir yazıydı..
saygılarımla..