- 964 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Masumiyet
Masumiyet
Zayıf,çelimsiz vücudu ve kirli sakallarıyla bir adam üstüne giydiği montun fermuarını kapatıyordu.Aslında soğuk olması gereken bir sonbahar gününde olmasa da olur bir güneş açmıştı.Yatağın başındaki saate baktı: 13.15, çıkmak için iyi bir vakit.Tam çıkacaktı evden,birden durdu ,günlerdir düzeltmediği yatağını büyük bir özenle düzeltti.Nasıl olsa akşam bir daha bozulmayabilirdi.Anahtarını almadı çıkarken,telefonunu,cüzdanını hiçbir şey almadı yanına.En sevdiği ayakkabılarını giydi ve sertçe çekti kapıyı.Eski bir apartmanın giriş katında ufak tefek bir dairede oturuyordu genç adam,yalnız başına.Ellerini montunun cebine soktu,eline soğuk metalik bir şeyler değdi.Uzun zamandır giymediği montunun cebinden çocuksu bir sevinçle iki bozuk para çıkardı.Nerden kalmışlardı kim bilir,hangi güzel günün bir akşamüstünde arkadaşa ısmarlanan simidin para üstüydüler.Mutlaka ilkbahar olmalıydı. Eline aldığı iki bozuk parayla oynayarak yürümeye başladı.Gözleri ayakkabısına takıldı,aklı ise neden gözleri yerde olduğuna.Hep başı önde yürürdü delikanlı ve yine başı önde yürüyordu,dünyaya karşı suçlu hissediyordu kendini.Çıkık elmacık kemiklerinin üstünde keskin gözler boş boş süzüyordu etrafı,insanları delip geçiyor ve arkada duran bir hedefe saplanıyorlardı.Elinde tuttuğu iki para geçmişinin anahtarı,güzel günlerin simgesi.Ne kadar yürüdüğünü anlamadan bir parka geldş delikanlı.Hava güzel,güneş belki de yüzünü son kez gösteriyor bir dahaki güzel bir ilkbahara kadar.Delikanlının beklemediği kadar kalabalıktı park,buna üzülsün mü yoksa sevinsin mi bilemedi.Parkın ortasına doğru yürüdü,yanından geçtiği bir havuzda ördekler yüzüyordu,hissediyordu ki hiçbir şey bugünün güzelliğini bozmaya kıyamıyordu.Parkın ortasında durdu kirli sakallarıyla,eli montunun fermuarına gitti.Karşıda havuzun köşesinde 7-8 yaşlarında bir kıza takıldı gözleri.Öylece kaldı bir süre,insanların garip bakışlarını fark ettiğindeyse kıza doğru yürümeye başladı.Kızın yanına gitti,yanına oturdu ve aynı onun gibi elini suya sokarak bir ileri bir geri hareket ettirmeye başladı.Kız kafasını kaldırdı,karşısında gülümseyen bir çift göz gördü.
-Adın ne senin?, diye sordu kız.
-Rıdvan,ya seninki?
-Melek.
-Melek,ne yapıyorsun burada yalnız başına?Annen baban nerde senin?
-Annemle babam trafik kazasında öldü,ama anneannem bana dedi ki eğer iyi bir kız olursam cennette onları tekrar görebilirmişim.
-Anneannen nerde?
-Evde,ben bazen gizlice evden çıkıp buraya geliyorum.Annem hep beni bu parka getirirdi ben küçükken.
-Bak ne diyeceğim,sana bir dondurma alıyım mı?
Kız bir an tereddüt etti,her küçük çocuk gibi ona da sürekli tembih ediliyordu tanımadığı adamların verdiği şeyleri almaması.Ancak bu hüzünlü adam kimseyi incitebilecek gibi durmuyordu.
-Olur, deyiverdi bir anda.
Rıdvan küçük kızı kucağına aldı ve parktan dışarı doğru yürümeye başladı.
-Senin annen baban nerede? Diye sordu küçük kız.
-Benimkiler de senin anne ve babanla birlikte sanırım;ama onları bir daha görebileceğimi hiç sanmıyorum.
-Neden?
-Çünkü ben senin kadar iyi bir çocuk değilim.
Bir büfenin önünde durdular,bir dondurma aldı dolaptan Rıdvan ve cebinden çıkardığı iki metalik parayla dondurmanın parasını ödedi.Artık bütün güzel anılar küçük bir kız çocuğunun elindeki dondurmaydı.Eriyip gitse de bir işe yaramıştı,bütün o güzel günler küçücük bir kızda hayat bulmuştu.
-Beğendin mi? Diye sordu Rıdvan.
-Evet,teşekkür ederim.
-Ama benim şimdi gitmem lazım,sen de buradan evine git,anneanneni telaşlandırma.
-Sen nereye gidiyorsun?
-Annemle babamı bulmaya.
-Benimkileri de bulur musun?
-Tabi neden olmasın?
-O zaman onları de ki,ben onları çok özledim;merak etmesinler onların yanında gelmek için hep iyi bir çocuk olacağım.
İkisinin de gözünden akan bir damla yaş toprağa düştü,kocaman bir iz bıraktı,acıları kadar kocaman.Delikanlı hızla parka doğru yürümeye başladı,artık ağlamıyordu.Parkın ortasında durdu ve şaşkın bakışlar arasında montunun fermuarını açtı.Delikanlının üstüne bağladığı bomba düzeneğini herkes fark etse de artık onlar için yapacak pek bir şey kalmamıştı.Rıdvan hiç tereddüt etmeden elini bombanın pimine götürdü ve kuvvetli bir şekilde çekti.5-10 saniye sonra artık herkes ölmüştür,küçük kız hariç.O elinde ömre bedel bir dondurmaya yaşamaya devam etti,anne babasının yüzünde gülen bir çocuk olarak büyümeye kararlıydı,büyüyüp bir “Melek” olmaya.
YORUMLAR
Beğendin mi? Diye sordu Rıdvan.
-Evet,teşekkür ederim.
-Ama benim şimdi gitmem lazım,sen de buradan evine git,anneanneni telaşlandırma.
-Sen nereye gidiyorsun?
-Annemle babamı bulmaya.
-Benimkileri de bulur musun?
-Tabi neden olmasın?
-O zaman onları de ki,ben onları çok özledim;merak etmesinler onların yanında gelmek için hep iyi bir çocuk olacağım.
İkisinin de gözünden akan bir damla yaş toprağa düştü,kocaman bir iz bıraktı,acıları kadar kocaman.Delikanlı hızla parka doğru yürümeye başladı,artık ağlamıyordu.Parkın ortasında durdu ve şaşkın bakışlar arasında montunun fermuarını açtı.Delikanlının üstüne bağladığı bomba düzeneğini herkes fark etse de artık onlar için yapacak pek bir şey kalmamıştı.Rıdvan hiç tereddüt etmeden elini bombanın pimine götürdü ve kuvvetli bir şekilde çekti.5-10 saniye sonra artık herkes ölmüştür,küçük kız hariç.O elinde ömre bedel bir dondurmaya yaşamaya devam etti,anne babasının yüzünde gülen bir çocuk olarak büyümeye kararlıydı,büyüyüp bir “Melek” olmay
harika
bir öyküydü.
tşkler.