- 693 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Parti İsmi Üzerine...
AKP VE AK Parti
Kurallar insanlar içindir. Kurallar bizi insan ve değerli yapan sınırlardır. Nasıl olursa olsun; gelenek, teamül, kanun vs… kural toplumun elbisesi ve güvenli kabıdır.
Her araca olduğu gibi normalinden fazla değer verildiğinde amaca zarardır. Yani kural olduğu için riayet edilmez, gerektiği için kurala uyulur…
Ne kadar kanun dışı olsa da insan olan her yerde kural vardır. Afrika kabilelerinden tut, mafya organizasyonlarına kadar her birinin ayrı ayrı asgari de olsa bir ahlak sistemi, raconu vardır.
Kural güven ve lezzet de demektir. Ekmeğin içinde tadından başka parasının verilip satın alma kuralının lezzeti de vardır. İnsan ve toplumun sırtı kurallara dayalıdır.
…Ahlak kural demektir bi yerde… “ahlaklı” denilen kişi zevklerinden ödün vererek belli kurallara uyan kişi demektir aynı zamanda…
Savaş gibi siyasetin de kendince bir hayli olgunlaşmış bir ahlak sistemi, kuralları vardır. Birincil amaç rakibi alt edip tepeye iken, her şey, her yol mubah değildir siyasette. Asıl beceri ve sanat zaten bu kurallara uyarak muvaffak olabilmektedir. Doping kullanıp birinci olmanın ne değeri var? Aksine alçaklığa tenezzül edilmiş çirkin bir ruh yapısının tezahürüdür o…
İş hayatından aileye kadar böyle… batıda bir dakika geç kalmak, bir dakika giden boşa zamandan değil, “sözüne güvenilmezliğin” göstergesi oluverdiğinden tepki çeken ve kaçınılan bir davranıştır.
Henüz ülkemizde bu seviyeye ulaşılamadı. Zaten şu kadim “gelişmekte oluşumuzun” temelindeki sorundur aynı zamanda bu düşük seviyelilik… Ana sebebi tam nedir bilmiyorum ama en ağır ve kronik belamız yetersiz ahlakımız.
Bir kişi “adım budur, tescili de şudur” dese ona öyle hitap edilmelidir. Sevmediğimiz için birilerine memo, fato demek edep dışıdır. Sevmek zorunda değiliz ama bu sevgisizliğin daha ince, daha mahir, daha ahlaki, daha etkili tepkileri olur. Kolaya kaçma, çamura yatmadır isim bozmak. Ve aslında bilinçaltındaki umutsuz bir pespayeliğin, gizli bir haksız olmanın, onulmaz, yersiz bir kıskançlığın, suçlu bir acizliğin itirafı oluverir farkına varmadan o isim bozmalar.
Ağzını yaya yaya, gizlenemeyen bir hınç ve nefretle “akepe” demek de böyledir. Kural dışına çıkarak kazanım elde etmenin beyhude ve çirkin çabasıdır. Akl-ı selim, feraset sahibi hemen anlar böylelerini… İncelik ve nezaketten öylesine uzaktırlar ki; galibiyeti bile anlamsızlaştıracak hale dönüştürür.
Bahaneleri ise konuştukça batma niteliğinde… O mantıkla adamın adı kemal olsa bile onda bir kemalat göremiyorsan “kemal” diye çağırmamakta kendinde hak bulabilme saçmalığını savunursun.
Kendi adı olmadan, tuhafça bir partiye “akepe” deme davranışı, yıllar yılı üst üste seçim kazanamama muammasının da cevabını saklar aslında…
Oysa biz insandık… Kurallarımız ve ahlakımız vardı… Belki de önce bu yüzden bize insan deniyordu… Hırs bürümüş gözlerle, gözler dönmüş halde daha çok itibar için galibiyet elde etmeye çalışırken insanlığımızın o çirkin egomuzca alttan alta çalınmasına mağlup oluyorduk.
Hele ki insanları yönetebileceğinin iddiasını taşıyanların şu içler acısı insaniyet sınavı!... Hayvanat bahçesi bir yana, küçük bir kümesi bile idare etmeyi bu kadar kolay sanmamalılar…
YORUMLAR
Herkes herseyin farkida olsa idi...bu konuyu yazma geregi bile duymazdiniz degil mi?
Konuya bukadar güzel bir sekilde aciklik getirdiginiz icin tesekkür ederim, okumayanlar okusun,TAVSiYE ederim..
hepimiz insaniz ve bunun farkina varilmalidir artik..
saygilarimla _ Nar