Hani nerde ?
Üşüyorum anne, bir yanım uzun bir kış gecesi sokakta kalmış, bir yanım düş soğukluğu yaşıyor, yaşama sarılmadan büyümüşlüğüme umursamazlık karışmış, dar ağaçlarının gölgesinde büyüyen siyaha ve mora çalan lale güzelliği kaybolmuş, toprak bir başka kokuyor, mezar taşları bir başka bakıyor utangaç yüzüme...
Utangaçlığıma gül güzeli kızların bakışları düşmüş, her ağlayan yetimin yürek yarası gibi yaşıyorum...
ırkıma ait tüm fotoğraflar silikleşmiş, simalar yabancı, anılara yeni terimler eklenmiş, sekiz köşe şapkalı baba dostları bayram sabahları isme hitap etmiyor artık, oysa kırsallığın tüm güzelliğini bakışlarında saklayan yoksul kızların renkli lastik ayakkabıları kadar özlem doluyum, hayata....
ürkek bakışların arasında, baba gölgesine sarılmış çocuklara şeker uzatan ben, uzanmış ellere dokunurken ne de heyecan doluydum, oysa şimdi kırsallığın asiliği kadar tedirğin yaşıyorum.
Her bakış, mezar taşına düşen bir yıldız parçası gibi ne de çok zedeliyor beni, hani sekiz köşeli baba dostları, hani kürtçe konuşmaların caddeye yansıyan yüzü, hani her bayram kapı önü ayakkabı düzeltmeler, hani söyleyin bir koşumluk köy bakkalında borca portakal, elma alışlar...
Hani nerde, anemonların, frezyaların, lalelerin, kasımpatların, papatyaların küçük kız çocuklarının elbise kenarına takılışları....
Oysa şimdi koca bir limon ağacı gölgesinde, aynı peygamber buyruğuna tabi olmuş iki ırkın toprak kavgası var, her geçen gün aynı tren garında kalkan soykırım dumanları hayata bağlıyor bizi...
Ey kavmim diyen yazarların sözleri ile başlıyor hayat....
Ve belki de köy evinde çeyiz hazırlığını tamamlamış kızın bakışlarında doğuyor güneş, gelecek aydınlık çocuklar diyebilmeyi ne çok isterdim ama karanlık bir çağın ortasında sevgiden mahrum yaşıyoruz....
Utangançlığımız batıyor tarihin karanlık yüzüne...
...
YORUMLAR
Oysa şimdi koca bir limon ağacı gölgesinde, aynı peygamber buyruğuna tabi olmuş iki ırkın toprak kavgası var, her geçen gün aynı tren garında kalkan soykırım dumanları hayata bağlıyor bizi...
Ey kavmim diyen yazarların sözleri ile başlıyor hayat....
Ve belki de köy evinde çeyiz hazırlığını tamamlamış kızın bakışlarında doğuyor güneş, gelecek aydınlık çocuklar diyebilmeyi ne çok isterdim ama karanlık bir çağın ortasında sevgiden mahrum yaşıyoruz....
Utangançlığımız batıyor tarihin karanlık yüzüne...
yazınız
çok edebiydi.
şiir gibiydi derler ya
öyle.
saygılarımla.