- 940 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
İNTERNET GENÇLİK
İnternet kafeleri mekan edinen henüz delikanlılığa bile birkaç adımı kalmış gençler, internet hayatlarına girmeden önce ne yapıyorlardı?
Artık sokak aralarında top oynayan gençlere rastlanmaz oldu. Meşin yuvarlakların yerini bilgisayar ekranları aldı. Bu bağımlılık son zamanlarda oldukça dikkat çekmeye başladı. İnternet kafe adı altında açılan bu yerleri günün her saati dolduran gençlerin varlığı, yeteri kadar ürkütücü.
Oyunlar oynanması, karşılıklı yazışmalar yada uygunsuz sitelerde gezinmeler. Araştırma yada ders amacıyla ne kadar sıklıkta kullanıldığı tartışılır. Üstelik okul kıyafetleri ile bu kafeleri dolduran çocukların, tabiri caizse okul kırıp orada oldukları o kadar gerçek ki...
Hayatın bir parçası olan interneti amacına uygun kullanan gençlerimiz de vardır elbette. Ama yaşamının büyük bölümünü burada geçirmeyi tercih eden gençler; dostluğa, arkadaşlığa, insan ilişkilerine ne kadar zaman ayırabilecekler? Her türlü sapkınlığa, sömürü ve istismara açık pornografik sitelerin gençleri büyüleyen varlıkları, başlı başına bir tehlike değil midir? Çocukların ve gençlerin internet kullanırken karşılaşabilecekleri güvenlik tehlikeleri yeterince tedirgin edici. Bu sanal ortamda güvenilirlik son derece az. Özellikle 11- 17 yaş dilimindeki gençlerimizi bekleyen bu tehlikeli teknoloji harikası, sosyal sapmayı da beraberinde getirmiyor mu?
Televizyonun hayatımıza girişiyle başlayan ailedeki diyalog kopukluğunu, internet denilen bu teknolojik icat büsbütün arttırmadı mı?
Burada anahtar kelime doğru kullanım galiba...
Aslında iğneyi yetişkinlere, çuvaldızı gençlere batırmak lazım. Acaba kaç olgun kişi bilgisayarını doğru kullanıyor? Fal bakan, okey ve tavla oynayan, sanal yarışlar ve bahislere katılanların sayısı hiç de az değil. Ne yazık ki Orhan Veli’yi, Hayyam’ı, Mevlana’yı yada edebiyata onca emek vermiş yazarlarımızı merak edipte, (internet diliyle) tıklayanların sayısı o kadar az ki. Sanıyorum önce yetişkinler doğru kullanmayı öğrenecekler ki, öğretebilsinler.
Öğrencilerin eğitiminde öğrenme alışkanlığı, araştırma yetisinin kazanılması açısından belki de son derece önemli bir ağ internet. Amacı dışında kullanıldığında ise bir zehir. Birçok yaraya iyi gelecek bilgileri sunan bu teknoloji harikasının, diğer yandan vücutta ve ruhta onarılmaz yaralar açtığı da bir gerçek değil mi? Yeni bir uyuşturucu kimliği almaya hazırlanan, bağımlılık oluşturan bu iletişim ağı ne yazık ki sanal dünyanın karşı konulmaz çekiciliği oldu.
Ve yine ne yazık ki, bu sanal dünyanın karşısında romanların, tiyatroların, operaların, balelerin kısaca kültür merkezlerinin boynu bükük kaldı.
Zeynep A. Edirne
YORUMLAR
Aslında iğneyi yetişkinlere, çuvaldızı gençlere batırmak lazım. Acaba kaç olgun kişi bilgisayarını doğru kullanıyor? Fal bakan, okey ve tavla oynayan, sanal yarışlar ve bahislere katılanların sayısı hiç de az değil. Ne yazık ki Orhan Veli’yi, Hayyam’ı, Mevlana’yı yada edebiyata onca emek vermiş yazarlarımızı merak edipte, (internet diliyle) tıklayanların sayısı o kadar az ki. Sanıyorum önce yetişkinler doğru kullanmayı öğrenecekler ki, öğretebilsinler.
Öğrencilerin eğitiminde öğrenme alışkanlığı, araştırma yetisinin kazanılması açısından belki de son derece önemli bir ağ internet. Amacı dışında kullanıldığında ise bir zehir. Birçok yaraya iyi gelecek bilgileri sunan bu teknoloji harikasının, diğer yandan vücutta ve ruhta onarılmaz yaralar açtığı da bir gerçek değil mi? Yeni bir uyuşturucu kimliği almaya hazırlanan, bağımlılık oluşturan bu iletişim ağı ne yazık ki sanal dünyanın karşı konulmaz çekiciliği oldu.
Ve yine ne yazık ki, bu sanal dünyanın karşısında romanların, tiyatroların, operaların, balelerin kısaca kültür merkezlerinin boynu bükük kaldı.
güzel
duyarlı yazınıza katıldım.
saygılar.