- 726 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Yabancı
-Kanalı değiştirmeye ne dersin?
Kızın bu tarz müziklerden hoşlanmadığı her halinden anlaşılabiliyordu zaten.
-Tabi ki, diye cevapladı oğlan.
Yarım saat önce bir barda tanışmışlardı şimdi ise karanlık bir yolda gecenin bir yarısı son model bir BMW’ de beraber seyahat ediyorlardı.Ve üstelik yağmur yağıyordu.
Yağmurda oturmayı çok severim biliyor musun? dedi oğlan.
İsimler,yaşlar,aileler,hobiler ve konuşulacak bir şey kalmadığı anlaşılıyordu.Oğlan bu cümleyle gergin sessizliği bozmayı amaçlamıştı,ya da kız öyle sanıyordu.Oğlan yol kenarına yaklaştı ve sert bir şekilde el frenini çekti.Burası tek şeritli dar bir yoldu ve yol dışında görülebilecek tek şey ağaçlardı,eğer tabi o ağaçların arasından vahşi bir hayvan çıkmazsa.
- Ne yapıyorsun? kız endişeliydi.
-Söylemiştim ya ben yağmurda oturmaya bayılırım.
-Ama ben bayılmam..
-Korkma biraz oturur kalkarız,hem bagajda şarap da olması lazım.
Kız tam olarak sakinleşmiş değildi ama yine de oğlana karşı koyamıyordu.
-Bu kanal nasıl müzikleri beğendin mi?
-Evet fena değil.
Oğlan müziğin sesini biraz daha açtı ve bagaja şarabı almaya gitti.Kız, kendini müziğin ritmine kaptırmışken birden müziğin sesi metalik bir sesle kesildi,
-Bir son dakika haberi için yayınımıza ara veriyoruz.Arizona akıl hastanesinden bir deli kaçmıştır.Yetkililer delinin aynı zamanda 3 maktülün katil zanlısı olduğunu belirterek görülmesi halinde derhal polise haber verilmesi gerektiğini söylediler.Katilin fotoğrafları bütün polis merkezlerine dağıtıldı,aynı zamanda yetkiler psikopat katilin boynunun sol tarafındaki timsah dövmesinden tanınabileceğini de açıkladılar.Psikopat katil en son Camberland civarlarında görüldü.
-Duydun mu haberi?
Oğlan elinde bir şarap şişesiyle gelmişti.
-Duydum,korkmana gerek yok haberler işte bayılıyorlar insanları telaşlandırmaya,biz keyfimize bakalım.
-Ama en son Camberland civarında görüldü dediler,buraya çok yakın değil mi sence de?Bence gitmekte yarar var.
-Hey korkma yanında ben varım.
-Lütfen dedim!
Kızın kararlı ses tonu oğlanı caydırmışa benziyordu.
-Peki,gidelim.
Tekrar yola çıktılar.
-Nereye gidiyoruz?
-Lütfen beni evime bırakır mısın?
-Peki nasıl istersen?
Yolun geri kalanında çok konuşmadan kızın evine vardılar.Kız arabadan indi.
-Sana bir kahve ikram edebilir miyim?
-Tabi,neden olmasın.
Kızın evi yol kenarında tek katlı müstakil bir evdi,kız evin önündeki basamaklardan çıkarak anahtarını çıkardı,bu sırada oğlan arabayı kilitlemekle uğraşıyordu.Kız kapıyı açtı,oğlan da merdivenleri ikişer ikişer atlayarak kıza yetişti.
-Ben üstüme rahat bir şeyler alıp geliyorum,sen rahatına bak,salon şu tarafta.
Kız biraz sonra üstünde bir gecelikle geldi.
-Kahveni nasıl içersin?
-Sütlü olsun.
Kız mutfağa gitti ve kahveyi ocağa koyarak beklemeye başladı,camdan dışarı bakıyordu.Yağmur bütün şiddetiyle devam ediyordu,birden camdan yansıyan oğlanın görüntüsünü gördü,birden irkildi. “Camları gerçekten de çok iyi temizlemişim.” diye düşündü.
Oğlan kıza yanaştı ve yavaşça boynuna bir öpücük kondurdu.Bu sırada kız camda daha önce fark etmediği bir şey gördü,oğlanın boynunda bir timsah dövmesi vardı,tıpkı o psikopat katilin ki gibi.Kendini toparlayıp cama tekrar baktığındaysa oğlanın bir elini dudaklarına götürerek “şşşt” hareketi yaptığını fark etti,aynaya yansıyan parıltı ise oğlanın diğer elindeki bıçaktan geliyordu,kızın son gördüğü şey bu oldu.