KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 968 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Herkesin ALLAH'I
Hazreti İbrahim’in kapısı çalınır,açtığında karşısında yetmiş, yetmiş beş yaşlarında bir ihtiyar görür.İhtiyar adam Hazreti İbrahim’e “kendisini bu gece konuk edip edemeyeceğini” sorar. Hazreti İbrahim adamın “ehli Hanif olup olmadığını” sorar, olumsuz cevap alınca “misafir edemeyeceğini” söyleyip kapısını kapatır. Hazreti İbrahim kapısını kapatır ama başkası açar, kimsesizlerin kimsesi Allah, Hazreti İbrahim’e vahiy gönderir, “kulunu neden barındırmadığını sorar”….
Anlatılan örnek kaynaklarda nasıl geçer bilmiyorum ama Yaratanın tüm yarattıklarını sahiplendiğini iyi biliyorum.İnanan inanmayan, günahkar, mümin, yaşlı, çocuk, kadın, erkek ayrımı yapmaksızın tüm yarattıklarını sahiplenir Yaradan. Ondan olacak ki Kuran-ı Kerim’in bir çok yerinde “Ya Eyyühen Müslimin” demez de “YA EYYÜHEN NAS “ diye seslenir yarattıklarına. O sadece biz Müslümanların rabbi değildir. Muhatabı bütün yarattıklarıdır. Tanrı diyenin de Allah diyenin, Huda diyenin de, Rab diyenin de, hatta varlığını kabul etmeyenlerin de, Arapça bilenin de bilmeyenin de herkesin Rabbidir. Bütün yaratılanların Rabbidir. Müslüman, Hıristiyan, Yahudi, putperest, ateist, solcu, sağcı herkesin rabbidir. Ve herkesi yargılayacak olan da, bağışlayacak da olan O’ dur. O’nun yarattıkları hakkında hükmü ona bırakmak da ancak feraset işidir. Kendisine birkaç rekat namaz kıldık diye onun yarattıklarını ondan önce yargılamak, ötelemek, dışlamak, sınıflamak, yakmak, tavır almak haddimiz olmasa gerek…
Bireyin yaratana çok yakın olduğu zamanlar vardır. Ağladığında, çok içten yakardığında, yüreğinin sesini dinlediğinde, bu gece gibi çok özel gecelerde ellerini açıp Rabbine yakardığında Rabbiyle direk iletişime geçtiği zamanlar vardır. Çoğu zaman biz dönütünü fark etmeyiz ama birey rabbine her yakardığında illa ki dönütünü alır, olumlu ya da olumsuz şekilde…
Bireyin Rabbiyle iletişime geçtiği Bu özel anlarda, kafamızdaki sınırları, ötelemeleri, dışlamaları, önyargıları, sınıflamaları, yanlışları bir tarafa atarak, sıfatsız ve sınırsız şekilde, yarattığı her canlı için ; Mevlana hoşgörüsüyle, Yunus Emre sevgisiyle , Şuayip gözyaşlarıyla, Eyüp sabrıyla, Muhammet merhametiyle Yaratana yalvarmak gerekir. O illa ki duyacaktır ve dönütünü illa ki verecektir…
Bu bilinç ve güzellikle herkesin Miraç Kandil’ini kutlarım.
Mehmet BEYAZTAŞ
YORUMLAR
Ben yaradanın herşeyi AŞK ile yarattığına inananlardanım.Dileseydi bütün yeryüzüne tek din indirirdi.HEr kavime peygamber verildiği yazılıdır.O halde bu çeşitlilik O'ndan gelmedir.O'ndan gelen herşeye razı olmak inançtır diye düşünürüm.O'nun kimin duasını kabul edeceğini bilmeye kalkışmak şirk koşmaktır.Umulur ki yer yuvarında O'na el açan bütün insanların yaratıcısı olan Tanrı-ALLAH_RAB yüreklerimize şefkatini,sabrını,huzurunu versin.Evlat sahibi olmak evlat kadar can taşımaktır.O bütün insanlığın yaratıcısı..Sevginin,barışın,dostluğun,kardeşliğin elbette herşeyimizle O'na varmamız nasip olur inşallah.ALLAH'A emanet olun.
Allah'ın yetmiş yıldır doyurduğu kâfiri bir öğün doyuramamak...
Allah, nimetlerini, ayırım yapmaksızın yeryüzünde tüm yarattıklarına ulaştırıyor. Ceviz, bir kilitli sandık, içinde kurdunu besliyor. Kuş elsiz yaratılmış, emek çekmeden rızkını inip bulup, yiyor. Kurt, elmanın göbeğinde kööstebek, solucan toprağın altında besleniyor.
Bu, ahirette de böyle olacak değil. onun için küfürde ve günahta ısrarxcı olmamak lazım.
TÖVBE GECİKTİRİLMEMELİ!.. YARIN GELMEYEBİLİR!
Kutluyorum.
