Savrulduk
Yaşamakla ölüm arasında,ölümle sen arasında çelişkiye düştüğüm bir gecedeyim şimdi
Seni hatırladıkça geçiyor sadece zaman.Ve yalnız seni hatırladıkça ısınıyor titreyen bedenim.Heryer soğuk heryer zifiri karanlık bu gecede.
Tek isyanım anlatamam sevgimi, anlamaman, anlamak istemeyişlerin yada,
şimdi bir şiirde saklı seni sevişlerim.Düzensiz,kafiyesiz.
Ve heran gelecekmişsin gibi,buğulu camlar ardında gözlerinsiz yine gözlerim.
Yalnız başına bir parkın bankında bırakılmış bir sevdayım şimdi.
Olmayacaksan diğer yarım,çekil git düşlerimden,vazgeç artık her ayrılıık şarkısını kulağıma fısıldamaktan.
Hayat mı seni güzel yapan,yoksa hayat mı seninle güzel diye çözmeye çalışırken,
anladım sensiz hayatın olmadığını.
Ve şimdi son çekimlik sigaramla bastırmaya çalışıyorum yokluğunu. Acı,canyakıcı
Biz neyiz diye sorup dururken birbirimize,
Geç kalınmış bir aşkın iki yana savurup attığı ayrılık olduk.
Ne ben söylemekten bıktım aşkımı,
Nede sen bıktın anlamak istemeyişlerinden.
İşte bir köşe başı daha mesken tutup ağladığım. Bir sensizlik türküsü daha rüzgarın fısıldadığı.Karaboncuklu tesbiğimle avunuyordu ellerinsiz ellerim.
Ve hiç beklemediğim anda kopup savruldular birer birer, biz gibi savruldular...