TEŞHİS : MİTOMAN
"İnsan ruhundan anlıyorsun,merhametlisin,şefkatlisin,sevecensin.Zarar verdiğin/vereceğin tek insan kendin olabilirsin..Narin kelebeğim,billur tanem,şiir bakışlım;benimsin,hiç ayrılmayacağız hayatımın en büyük,en değerli parçası;anne,baba,kardeş,arkadaş,evlat,YARsın bana.Özünü,hamurunu bildiğim,aklımı alan kadın;kadınım...Özlediğim,hasret kaldığım...."
…………….
dedin hep ve okşadın gururumu.. Demeye dedin de nasıl bir anda terk edip gidebildin? Sana ne çok CAN oldum da nasıl attın beni yüreğinden? İnsan, evladını atar mı?Atasının hayır duasını almadan nasıl baslar güne ?Kardeş,arkadaş desteği olmadan nasıl güç bulur? Yar nefesse, yar hayatsa, yar cansa, yar her şeyinse YAR OLMADAN; insan nasıl yaşar?
İlk,evet ilk defa birine inandım ve güvendim;hiçe saydım onca şeyi.. ilk defa göz yaşlarımı saklamadım birinden..ilk defa ne kadar dirençsiz olduğumu gösterdim birine..
…………..
Savunmasızca, ilk defa teslim ettim kendimi.
……………
Hayatı,birlikte paylaşma kararı almıştık.Her şeyi birbirimize anlatacağımıza dair sözler verip;SOHBET edebilmenin,birbirimizi anlamanın tadını çıkarıyorduk.Ruhlarımız, hiç bu kadar özgür kalmamıştı belki de.. Attın beni yüreğinden.Üstelik; anlayamadığım bir hızda ve kolaylıkla.Hangi acılara saldığını bilmeden,ardına bile bakmadan gittin.. Çok aşklar gezmedim ben,sevgiyi ölçecek ölçeğim de hiç olmadı.Ama;içerimde duran çok yaralar var..Yaralarımı ölçmeye korkarken,yeni bir yara daha açıp GİTTİN... Gözlerin, boğardı beni mavisinde..Bakışlarının alevlerinde yanardım,ama sen anlayamazdın..ve bir gün vurdumduymazlığını da bana bırakıp GİTTİN.. Sevgimi sunduğumu anlamadın;sana sunulan,süslü,boyalı,sahte sevgilerle bir tuttun…bu rolü daha fazla izleyemem diyerek GİTTİN. Hayatın seninle dalga geçmesine hiç müsaade etmedin ve senin hayata karşı gösterdiğin bu bıyık altı gülüşe beni/bizi de kurban ederek GİTTİN…
…….
Anlaşılamamak...!
Zorluğunu yaşadığımız en derin duygulardan biri.Anlamak isteriz, çok zaman da anladığımızı sanırız, ki bir de bakmışız; ellerimizde sadece bir hiç..”SEN ve BEN” leri birleştirerek,çoğalttığımız/çoğaltmaya çalıştığımız HEPlerden geriye kalan HİÇ.Birlikte oluşturduğunuz hayat pınarınızda, birkaç damla umudunuz kalmıştır.. Birkaç BİLLUR TANEsi..Avuçlarınızın arasına alırsınız ve bir çabanın içine girersiniz,başaramaz ve bir kaosta bulursunuz kendinizi..Bu karmaşanın içinden kurtulamaz ve "BENİ ANLAMIYORSUN" sözleri dökülüverir birden dudaklarımızdan.Anlamadın sevgili;beni anladığını söyledin ama hiç anlamamışsın beni.Savunmasızca ellerine bıraktığım benim; KITABIMI YAZACAKTIN oysa..! Huysuzluklarıma anlam veremediğini söyleyerek gittin..Tek huysuzluğumun senden uzak kalış olduğunu bilmezmiş gibi. Ben senden uzak zaten eksiktim; hiç tam olamayacağım artık gidişinle..
…………
En soğuk renklere boyadım şimdi hayatı ve seni;gri,siyah ve de kar gibi beyaz...Pembelerimi çaldın acımadan,düşlerimizi ısıtan pembelerimi...
Yüreğimdeki acıyı, sevdiğimiz türkülerle dolduruyorum..Volkan Konak’ın söylediği gibi;sen de düşmemiş miydin yollara? Gel desen,gelmez miydim ardın sıra ?
Sevdan ile düştüm yaban ellere
Dalıp çıktım ateşlere küllere
Giyin de bir çarık
Gel ardım sıra
Dağlara yollara çöllere
Diyardan diyara bir yol
Sor beni yarim yarim
Bul beni yarim yarim
Gör beni yarim yarim
Ah beni beni
Sen kalem ol ben de kağıt
Yaz beni yarim yarim
Çiz beni yarim yarim
Çöz beni yarim yarim
Ah beni beni
Kurban olam kalem tutan ellere
Dertli dertli name çalan tellere
Yanık yanık türkü diyen dillere
Dağlara yollara çöllere
.......
ÇİZ BENİ YARİM,
ÇÖZ BENİ YARİM,
YÜREĞİNLE GÖR,
DUYGULARIN KALEMİN OLSUN;
YAZ BENİ YARİM
YAZ BENİ YARİM..
…………
Yaşam her an son bulabilir.bir şeyleri paylaşmak için yarın çok uzakta,hatta çok geç de olabilir.Kısacık yaşanmışlıklarımızı düşlüyorum şimdi;hiç olmasaydı,ya seni hiç yaşamasaydım..! LANET...Seni tanıdığım güne ben hiç lanet okumadım ki..! Verdiğin onca mutluluktan da yoksun olurdum..Sorgulamıyorum o yüzden gidişini,biliyorum; geleceksin... Çok geç olmasa da ellerini tutabilsem yine.içime çeksem sevgini.Kan ter içinde kalabilsem yine..Yeni güne;düşlerimizin sıcaklığı ile başlasak. Sıfırlasam hayata kendimi..Dünyaya yeni bir selam yollasam..Kendim için,senin için,aşkımız için,sevenlerimiz ve de sevdiklerimiz için...Senin yollarında yürümekten YORULMADIM/YORULMAM SEVGİLİM..
BEKLEMEK… benim ömrüm, seni beklemekle geçmiyor muydu zaten? Her ne kadar çekip gitmiş olsan da unutma;ben düşünüldüğüm yerdeyim… Zaman dolabilir,gecikme,sıcaklığını yeniden sun bana..Esiri olma kirli kalplerin,boyama kalplerimizi siyaha,pembelerim ol yine.. Geç olmadan gel,pembelerim ol...!
.......
Özlemedin mi daha ? Hasret kaldığın değil miydim ?
.......
Aşkın canımı alıyor.
........
Teşhis:
Tipik bir MİTOMAN..
Doktorum mitomani teşhisi koydu bana..Nerden bilsin; en büyük yalanları ben senden öğrendim.Bana BESLEDİĞİN O BÜYÜK SEVDANI ANLATIRKEN...!
19 Temmuz Pazar
07:00
YORUMLAR
Yeryüzünde gökyüzünde, kısaca kâinatta ne varsa yalan. Ölüm gerçek diyenler var. O da yalan. Çünkü dirilmek de var!..
Bunca yalanın içinde mitoman olmayan yoktur. Gülemedikçer gülüyormuş gibi yapanlar... Sevemediği halde seviyormuş gibi yapanlar...Yalan olduğunu bile bile kanmak isterdikleri için kendilerini yalanlar içinde bulanlar...
Bunların hepsi SEVİLMEK ARZUSUnun ürünleri...
YALNIZ ALLAH GERÇEK... Her şey yalan. Herkes yalan. Zaman mekân yok. ALLAH var. GERÇEK SEVGİLİ O! Onda yalan yok. Hile yok. KENDİNE BİLE İNANMA! Değil babana! Onca yalan var işte yaratılanlarda. Sadece YARATANda yok. Ne arasan Onda bulursun.
Sevgi, güven, huzur, mutluluk... Herşeyi...
Bakin, tezatlik da olsa,hedef yerini buluyor demek ki !
Anlatimda,duygularin bir mubalagasi yapilmis durumda farkindaysaniz..Asik olan insanin abartili (!) oldugu dusunulen duygulari yani.. Yazida gecen sozcuklerle bir tariz uygulanmistir ki;o kadar yogun duygu selinin icinden ilk dikkati ceken sey YALAN oldu.. Vurgulamak istedigim sey de bu zaten..Her ne kadar tezat duygular islenmis olsa da..! Iki sevgili dusunun (yada asklarinizi ), bitmek tukenmek bilmeyen bir ask yasadigini dile getirirler; "en ölümsüz aşk,bizim aşkımız" sloganlari ile gununu gun ederler..Fakat bunu soylerken bile asklari yalanla besleniyor aslinda..Cunku o ölümsüz denilen asklara bir bakmissiniz ki; 2 gun sonra tukenmis.. Biten iliskinin sorgulamasini yaptiginiz zaman,ilk sordugunuz sey de "her sey yalan miydi ? " olur zaten..
Duygularimizla bir hayat suruyoruz..Yasanilan her duygu gercek..Acimizi hafifletmek adina mi yalanin ardina siginiyoruz acaba? Onca yasanilan guzelligin icinde,neden bunu yaptigimizi sorgulamak istedim belki de..
"GüLEN CEHREmi gorup / Sanmayin beni bahtiyardir
Her kahkahanin icinde / Bir damla gozyasi vardir."
Buradaki dizelerde de bir tezatlik soz konusu..Cunku vurgulanan bir konu var..!
Okudugunuz ve yorumlarinizi sundugunuz icin tesekkurler..
En soğuk renklere boyadım şimdi hayatı ve seni;gri,siyah ve de kar gibi beyaz...Pembelerimi çaldın acımadan,düşlerimizi ısıtan pembelerimi...
Yüreğimdeki acıyı, sevdiğimiz türkülerle dolduruyorum..Volkan Konak’ın söylediği gibi;sen de düşmemiş miydin yollara? Gel desen,gelmez miydim ardın sıra ?
Sevdan ile düştüm yaban ellere
Dalıp çıktım ateşlere küllere
Giyin de bir çarık
Gel ardım sıra
Dağlara yollara çöllere
Diyardan diyara bir yol
Sor beni yarim yarim
Bul beni yarim yarim
Gör beni yarim yarim
Ah beni beni
Sen kalem ol ben de kağıt
Yaz beni yarim yarim
Çiz beni yarim yarim
Çöz beni yarim yarim
Ah beni beni
Kurban olam kalem tutan ellere
Dertli dertli name çalan tellere
Yanık yanık türkü diyen dillere
Dağlara yollara çöllere
.......
ÇİZ BENİ YARİM,
ÇÖZ BENİ YARİM,
YÜREĞİNLE GÖR,
DUYGULARIN KALEMİN OLSUN;
YAZ BENİ YARİM
YAZ BENİ YARİM..
doyumsuz bir yazı şöleniydi.
saygılar.