ÇAREDAŞ
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Herkesin hayatında bir arkadaş, bir dost,bir çaredaş vardır..Benim hüzünlerimde,sitemli günlerimde,sinirli dakikalarımda,yanımda olan çaredaşımın sözleri, bir mektupta hayat buldu yine...
"Merhaba narin kelebeğim;
Mektubunu aldım geçen gün..Neler yaptığımı sormuşsun,nasıl olduğumu..Bildiğin gibi gülüm; bende her şey tekdüze..Emekliliğine az kalan postaci Sinan efendinin,teninin dost kokusundan,kıvrılan köşesine kadar üzerine çeken bembeyaz sayfadaki asil yüreğinden çıkan sevgi dolu sözlerinin olduğu mektubunu getirmesiyle mutluluk yaşıyorum ben* Dost yürek Sinan’la karşılıklı içtiğimiz acı kahve ile gerçekleşen sohbetle mutluluk çifte kavrulmuş tadında bir kıvam alıyor..Bir teselli olan mektuplarınla hayat buluyor ruhum;daha nasıl olayım narin kelebeğim??? Yaşadığın bir takım sorunları ve o soğuk şehirdeki yalnızlığını yazmışsın yine..Oysa sen, kendine bile yeterdin.Nedir seni bu kadar hassaslaştıran. Bi’çare kalmışsın yaban ellerde.Benim gönlüm neyler; narin kelebeğimin sıcacık ellerinden tutup teselli edemedikten sonra..Derin derin nefesleri doldurdum ciğerime;nafile atamadım sıkıntımı.Son satırlarına geldim güzel gözlüm, gülen yüzlüm..
Kendine cici davran demişsin; ben de sana bu satırları yazarak bu dileğini yerine getiriyorum.Ne kendim, ne de bir başkası bana senin kadar cici davranamazdı..Yüreğindeki sevgiyi hasretle kucakliyorum..
Bugun derdine bir çare olamadım. Halbuki dostluk, böyle günler içindir. Ne kadar işine yarar bilemiyorum, ama yasadiklarini düşünerek, naçizane bir iki şey söyleyebilirim.
Zaman zaman problemler, dertler, sıkıntılar üst üste gelir. Bazen de bunlar içinden çıkılması mümkün değil gibi görünür. Deyim yerindeyse; hayat zindan olur bize.
Böyle zamanların olduğunda ne yapabilirsin ?
1 - Hayatta hiçbir şeyin değişmez olmadığını asla unutmamalısin. İyi gün de kötü gün de gelip geçicidir. Dert te, neşe de sonsuza dek kalıcı değildir.
2 - Ne çevremiz ne de evren üzerinde kesin belirleyici değiliz. Dünyaya ve evrene dar bir çerçeveden baktığımızda bunların üzerindeki tesirimizi bir yanılsamayla abartırız. Halbuki; "herşey olacağına varır" diye bir söz vardır ve bu çok doğrudur. İlahi irade kendi tasarımını gerçekleştirir, er ya da geç.
3- İyi ya da kötü günüyle hayat, bize geçici olarak sunulmuş bir rol ,bir oyundur. Önemli olan sana nasıl bir rol verildiği değil, senin rolünü ne kadar iyi oynadığındır. Yani, en kötü durumlarda dahi yapılması gerekeni en doğru şekilde yapmaktır. Başına gelen her olaya, yaşanması gereken bir macera gözüyle bak. Farzet ki; azgın sularda rafting yapıyorsun veya küçük bir yelkenliyle dünya turuna çıktın (80 yılda devri- alem ).
4 - İyi günler kazanç zamanları değil, harcama (veya israf) zamanlarıdır. Yatırımlar kötü günlerde yapılır, büyük kazançlar kötü günlerden elde edilir. Kötü günü, ne kadar akıllı, ilkeli ve disiplinli geçirirsen; o kadar çok şey kazanırsın.
5 - Allah, insana kaldıramayacağı yükler, acılar vermez. Ya ona bir güç, bir çıkış yolu verir ya da elini, ayağını, yüreğini nasırlaştırır. Eğer acının tepe noktasına ulaşmışsan, bil ki yarının bugünden daha güzel olacaktır, yok ulaşmamışsan demek ki beterin beterinden henüz uzaksın. En kötüsü ne? Ölüm değil mi? E, ondan da kaçış yok (!) doğduğumuz günden itibaren ona yol alıyoruz. Öyleyse neye sevinip neye üzüldük biz?
Her şey zamanla tamanlanır,yolunu bulur..Ama öncelikle sağlık ve esenlik. Sen sağlığını, işini-gücünü ihmal etme, düzenini sıkıntıya sokma. Saza, söze, aşka ve meşke her zaman vakit var, yeter ki canın sağ, ruhun mutlu ve huzurlu, kafan dinç olsun can dostum..Gülen yüzünü hic asma sakın..Gülümsemek,senin yüzüne yakıştığı kadar hiç kimsede bu kadar anlam kazanmadı, ama gülmen için şartlarım var.Hoş, bu şartlar sende zaten kural olmuş ya..! Olsun;ben bir hatırlatmada bulunayım yine de. Çevresindeki acılara duyarsız ve umursuz (umursamaz), bencilce bir kahkaya hayır. Başkalarının düştüğü kötü durumlara, sıkıntılarına ya da çaresizliklerine gülmeye hayır. Kendi hatalarına, potlarına, gaflarına gülmeye evet. İnce espirili hal, tavır, gösteri ve sözlere gülmeye evet.
Benden yana ise; dostane bir selama, sıcak bir karşılamaya gülümsemeye evet. Fikirlerimi, duygularımı, neşemi ve tasamı paylaşabileceğim, düşünceli, anlayışlı, dürüst, samimi, sıcakkanlı bir dost (biraz geç te olsa) ihsan eden talihime şükranımı ifade eden bir gülümsemeye evet diyorum ve güzel yüreği olan narin kelebeğime kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum.
SevgiMle kal.."
YORUMLAR
Yazınızı beğenerek okudum. Sanki bana yazılmış gibiydi, bozuk olan moralimin yerine gelmesini sağladı. Seçen arkadaşlarada burda çok teşekkür ederim. Zaman darlığından bazen çok değerli yazıları okumadan atlayabiliyoruz. iyiki seçmişlerde bende faydalandım. sizi gönülden kutlarım, sağlıkla kal, mutlu kal , dost yürek...
Sayin Zafer hocam;
Hayata dair az cok ogrendiklerimizden birer anlatim yapmiyor muyuz siir ve yazilarimizda?? Kalplerde daha hizli yer edinmesi acisindan,biraz renklendirerek sunumluyoruz..
Elektrik akimindaki, elektrik guc devresi hic sekteye ugramasin hocam ;)
Degerli yorumunuz icin tesekkurlerimi sunarim..