- 1068 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Sâhib-i cemâlim
Sâhib-i cemâlim
Ne çok nâlânım hüznümden, bir bilsen..âlak-ı demdir aşkın içerimde. Süzülür göz yaşım zülfüm tellerinden ki, gitmez hayâlin gözlerimden. Kayıp bir ebedgâhtır imdi gönül hanem, perişandır bu bedbin cananın hasretinden.
Lâl oldu lêblerim, gel! çöz dillerimi... yalnızca sevmiştim seni. İçimde ki "aşk" hiç bir amaca yönelik değildi.Tertemizdi duygularım, kirlettin içimdeki seni! Başıma taç ettiğim, göklere çıkardığım sevdamı aldın yerle bir ettin. Şimdi sensiz bir başınayım bu koskoca dünyada. Hangi güneşin gölgesine sığınayım? Hangi denizin dibine batayım ki, unutayım seni. Hüznümde yılların tarumarı..var. Gençliğim hiçlikle dolu. Ne çok yaşlandım bu sevdada, saçlarıma yılların gamı yağdı. Neydi günahım seni sevmekten gayrı? Hiç mi hükmü yoktu insan olmamın.. Gözün de bu kadar küçülttün aşkımı.
Ben ki, konduramazken sana zalimliği. Sen can evimden vurdun beni. Sildin bir anda dost dediğin kimseyi. Ne istedim senden. Ne bekledim ki bu aşktan. Sana bu kadar ağır geldi bu sevda. Yaşadığını bilmek bile beni mutlu etmeye yeterken. Sen kaçabileceğin kadar uzağa kaçtın benden. Dostça, bir tatlı söz, bir tebessüm, bir merhabayı esirgedin benden. Seni bu kadar anlamlı kılan içimdeki bu aşktı..kendini bir şey sandın. Sana olan tutkum olmasaydı yanıma bile yaklaşamazdın. Ben izin verdim beni horlamana. Seni aldım en tepelere çıkarttım ki şimdi oradan bakıyorsun bana.
Ey! rahmetine kul olduğum yaradanım gör! bir kulun, bir kula ettiği zulmü. Her birimiz insan değil miyiz. Hatalar biz beşere ait değil mi? Neden söküp almıyorsun içimden bu sevgiyi, neden?
"Altının değerini ancak sarraf bilirmiş" der.. Atalarımız. Şimdi daha bir anlam kazanıyor bu söz. Sevgi de gerçekten sevmeyi bilenin yanında bir değer kazanıyor. Sevilen neden sevilmez ki, neden bir değeri olmaz sevilenin yanında. Galiba hakkettiklerinden fazla değer veriyoruz sevdiklerimize. Ve fazlaca fırsat ellerine. Ama elimde değil yapım böyle. Bana taş atana ekmek atmayı öğrettiler. Sevdanın asil bir duygu olduğunu, İnsanları sevmenin erdem olduğunu öğrettiler. Hep iyilik yapmayı bildim. İstesem de bilerek kötülük yapamadım kimseye. Kanaatkardım, sevilmesem de. Hiç ümidimi yitirmedim. Biliyordum ki yüreği sevgi dolu erdemli insanlar vardı ve hep olacaktı. Sen de onlardan biriydin. Belki de bu yüzden bağlandım sana bu kadar. Ve hakkettiğinden fazla değer vererek kendimi aşağılattırdım sana. Hakaretlerine göz yumdum. Bilemedin sevilenin yalnızca sevenin yanında değer bulduğunu.
Şimdi hüznümü gölgeleyen bu sis perdesi de neyin nesi. Gözlerimde ki bu acı bakışa ne demeli. Ya içimden sessizce akıp giden sen!Derin bir boşluk bu, yeri nasıl dolar bilemiyorum. Her ateş bir gün söner elbette ve bu ateşte bir gün sönecek eminim. Fakat içimdeki derin yaralar pek kolay kapanacak türden değil. Her şeye rağmen affediyorum seni. ve vicdanınla başbaşa bırakıyorum. Şimdi git hayatımdan işte sana izin veriyorum. Git! gözümün göremeyeceği kadar uzağa. Hissedemeyeceğim kadar uzağa git! Yalnız benden çaldığın beni bana bırak. Unutmak istiyorum seni.. Ümit ustanın da dediği gibi "unutmak tesellisidir yalnızlığın" Beni benimle bırak ve git artık.
16 Temmuz 2009/ 19:30
Emine Genç