Ne Emek Veriyoruz?
Eğitim Öğretim deyince akan sular durmalıydı,ne yazı ki insanımız kısa sürede köşeyi dönme peşinde olduğu için eğitim öğretim vatandaşımızın kahir ekseriyeti için bilmem kaçıncı planda kalıyor.Çocuğunu çalışmaya gönderen bir vatandaş aybaşında para getirmezse hemen sebebini sorup soruşturmasını biliyor fakat bir yıl okula gönderdiği halde arayıp sormuyor veli toplantıların gelmiyor zayıfları bırak oğlum bu 2’ler 3’ler nedir diye sorup sorgulamıyor
Halbuki “Beşikten mezara kadar ilimi arayıp soruşturmayı dinimiz emrediyor”.Bizde ucuz laflar ezberlenmiş klişe ifadeler siyasi sloganlar çok ama hayata katkıda bulunacak icraat yok maalesef
Yine bir SBS ÖSS üzerimizde silindir gibi ezerek geçti,SBS uzmanlık alanımın dışında kalıyor fakat ÖSS’i tahlil etmeye çalışacağım.İlimiz Türkiye geneli;
Sözelde :72.
Eşit Ağırlıkta:58.
Sayısalda :53.
Sırayı alırken 145 puanı alıp 1.aşamayı geçenler itibariyle 53.sırda yer aldı.Tabi bu başarıda en büyük etken barajın düşürülmesi oldu.
Bu başarısını ya da başarısızlığın asıl sorumluları Veli, Okul idaresi Öğretmenler ,İl Milli Eğitimin yetkilileri olmasına rağmen sorduğunuzda çoğu özeleştiriden çok sorunu başka başka nedenlere bağlıyor kimisi devlet sistem edebiyatını yaparken ilginçtir kimisi de öğrenciyi suçluyor,
Her birinin yerinde ben olsaydım,
Behey Müdür bu öğrencilerle sen ne kadar ilgilendin öğrencilerine test doküman adına bir katkıda bulundun mu?Moral motivasyon konusunda seminerler verdirttin mi? Çevrendeki zenginlerin katkısını almak için bir çaba sarf ettin mi?Örnek alınabilecek kimseleri okuluna davet ederek öğrencilerine heyecan kazandırdın mı?...
Behey Öğretmenin sen dersine hazırlıklı giriyor musun?Sorunlu öğrenciler için nasıl bir çaba harcadınız?Sınıf öğretmni isen velilerinizle iş birliğine gittiniz mi?Ulaşamadığınız velinin ismini okul idaresine verdiniz mi? Sınıf şube öğretmenleri toplantısını yaptınız mı?Öğrencilerine ÖSS’nin önemini anlattınız mı?
Behey veli çocuğu okula sen mi kayıt etin yoksa çocuğun bir sürü kusurunu senen gizlediği gibi başarı durumunu devamsızlığını da senden saklayan annesi mi?Yılda kaç sefer okula gidiyorsun medeni tabirle “okul,hayırlı bir vatandaş,iyi bir evlat yetiştirmekle yükümlü bir yardımcı kurumdur” siz bu kuruma ne kadar katkıda bulunuyorsunuz? Yılda 30-40 TL okul aile birliğine katkıda bulunuyor musunuz? Okul aile birliğinin yetki ve sorumluluğunu biliyor musunuz.Yanında üç kuruşluk değeri olmayan bir okulda nasıl beş kuruşluk başarı beklersiniz?
Behey büyük müdür kaç sefer Okul Müdürüne iltifatta bulundunuz?Yoksa her seferinde eksiklerini sırlayarak moralini mı bozdunuz?Hem hangi kurumun eksikleri saymakla biter?Keşke neden şunu bunu yapmadınız diye müdürü sorgulayacağına neler yaptığını ve yapamadığını sorarak katkıda bulunsaydınız.Hiç lise öğrencileri önemseyerek onlara hitaben bir sefer de olsa bir hitapta bulundunuz mu?
Empati usulüyle bu soruları kendime yönelttiğim zaman her dört paydaş olarak sınıfta kaldığımı hissediyorum aslında bu başarı öğrencilerden çok bu paydaşları yani velinin öğretmenin idarenin milli eğitim yöneticilerinin karneleridir.Bu sıkıntının önemli etkenlerden biri de ilköğretim tahsilimizdir o da ayrı bir dert.ben onun içinden çıkamam çünkü eleştirilerle kolay kolay düzelmez.
Yukarıda hasbelkader sorduğum klasik soruları baz alıp daha ötesinde düşünüp başarının yollarını aramalıyız.Herkese sayılarımı sunarken daha başarılı ve mutlu bir gelecek dileğiyle derken,”Ah Diyarbekirim Vah Diyarbekirim” ifdesiyle üzüntümü hazmetmeye çalışıyorum.
e.kaya
YORUMLAR
Ben bu eğitim sistemini şöyle görüyorum.
Devlet okullarında eğitim öğretim kasten kalitesizleştirilir
Kalitesiz eğitim bahane edilerek dershaneler kurulur çoğaltılır
Zamanla dershaneler güçlenir MAFYALAŞIR hükümeti etkiler düzeye ulaşır
Özel üniversiteler kurulur
İlkokuldan lise son sınıfa kadar millet dershane ağına düşer
EĞİTİM ÖĞRETİM PARALI OLMUŞTUR ASLINDA ama bazıları bedava defter kitap dağıttığını iddia ederek iktidar olur
Hayret ki ne hayret vatandaşlar hala uyur