- 525 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
HAZRETİ ÖMER VE KUDÜS
Haberler arsasında okuyunca sevindim.
TRT bir ilki gerçekleştirecekmiş. Miraç kandili etkinlikleri arasında ilk defa bu sene, Mescidi Aksa’dan canlı yayın yapacakmış.
Hey gidi asırlar…
13-14 asır Müslümanların elinde, hiçbir kısıtlamaya tabi tutulmaksızın Hıristiyan ve Yahudilerin tüm mezhep ve meşrepleriyle dini faaliyetlerini en geniş şekliyle yararlanmalarının kanuna bağlanmış olduğu Mukaddes belde Kudüs ve ilk kıblemiz Mescidi Aksa…
Şu işe bakın ki, Siyonist Yahudi Kudüs’ü ve Mescidi Aksa’nın çevresini işgal etti. Derhal kısıtlamalar başladı. Zaman zaman da Mescid’i Aksa’ya girişi bırakın, Müslümanlara avlusuna bile yaklaşmanın yasaklandığını görüyoruz.
Kudüs’ün Miladi 637 yılında Hazreti Ömer’in halifeliği döneminde Müslümanlar tarafından fethedildiğini hatırlayalım. Halife Hazreti Ömer Kudüs’ü teslim almak üzere Medine’den bu kente gitmiştir. Şehri Bizanslı rahiplerden teslim almadan önce, bir “emanname” yayınlamıştır. Kudüs’ü teslim alınca neler yapacağını, yabancıların nasıl bu şehirden yararlanacaklarını tüm açıklığı ile yazarak kanun haline getirmiş ve ilan etmiştir.
Asırlarca kimsenin burnu kanamadan bu emanname yürürlükte kalmış ve Kudüs özgürlükler şehri olmuştur. Bugün dahi özgürlükler ve dini serbestiler yönünden bu emannamenin seviyesini bırakın, yanına bile yaklaşılması mümkün olamamaktadır. İsrail, özgürlükleri bırakın, Mescidi Aksa’yı yıkmak için ne dümenler çeviriyor, tüm dünya seyrediyor.
Miraç gecesinin çok yaklaştığı şu günlerde gelin Hazreti Ömer’in bu emannamesini tekrar hatırlayalım. Hatırlayalım ki, İslam’ın ve Müslümanların hoşgörüsü ve özgürlükleri tanıyıcı uygulamaları ile; Siyonist Yahudi’nin şiddet ve hiddet esaslı uygulamalarını karşılaştırma imkanı bulalım.
Başka bir yazımızda da, Haçlı sürüleri Kudüs’ü 150 yıldan fazla işgal altında tuttuklarında ne cinayetler işlediklerini, kutlu kumandan Selahaddin Eyyubi’nin şehri geri aldığında, nasıl alicenaplıklar gösterdiğini, parası olmayan Hıristiyan ve Yahudilere nasıl kendi cebinden paralar verdiğini işleyeceğiz.
İşte Hazreti Ömer’in o emannamesi:
“Bismillahirrahmanirrahim.
Bu, Allah’ın kulu, Müminlerin Emiri Ömer bin el-Hattab’ın İlya (Kudüs) halkına verdiği emandır.
Bu eman, canlarına, mallarına, kilise ve mabetlerine, hastalarına, sağlıklılarına ve sair halka verilmiştir.
Kiliseleri müslümanlarca kullanılmayacak ve yıkılmayacaktır. Kiliseden ve arsasından, Hırıstiyanların haçından ve mallarından hiçbir sey eksiltilmeyecektir.
Din değiştirmeleri için baskı yapılmayacak, hiçbiri bu uğurda zorlanmayacaktır.
İlya halkı Medain halkı gibi cizye verecektir.
Buradan ayrılarak Rum’a (Bizans) ve Lusut’a (Lusus) gitmekte serbesttirler. Ayrılan kimsenin canı ve malı gideceği yere varıncaya kadar güvendedir.
Şehirde kalanlar da güvendedirler. İlya halkından mabetlerini ve haçlarını bırakıp, mallarıyla birlikte Rum’a gitmek isteyenlerin canları, malları ve haçları gidecekleri yere varıncaya kadar güvencededir.
Savaştan önce, orada oturan herhangi bir kimse de, dilerse İlya halkı gibi cizye vermek şartıyla orada kalabilir, dilerse Rum’a da gidebilir. Allah’ın ahdi ve Rasulü’nün, Halifelerin ve Müminlerin zimmeti, üzerlerine düşen cizyeyi verdikleri sürece burada yazıldığı şekildedir.”
Bu emannamenin altı Halife Hazreti Ömer tarafından imzalanmıştır.
Ayrıca :
Halid bin Velid,
Amr bin el-As,
Abdurrahman bin Avf ve
Muaviye bin Ebi Süfyan
Bu emannamenin altına şahit olarak imza atmışlardır..
Nerede 1400 sene önceki emanname, nerede bu günkü baskı şiddet ve kıtal olayları…
TRT yi tebrik ediyorum. Bu ilki inşallah daha ilerlere taşırlar.
Rahmet olsun Ömerlere, Selahaddinlere, Selimlere…
Yazıklar olsun katillere ve teröristlere..
www.ekremsama.com