- 575 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
TÜRKİYE Mİ KALDI Kİ ?!!
Evet, kalmadı ne yazık ki! Kızmakta acele etmeyiniz lütfen ilk cümleme bakışla. Yazımın sonunda hak vereceğinize inanıyorum bana. Hatta benim dile getirmediğim, aklıma gelmeyen pek çok şeyin de benimkiler yanı sıra aklınıza geleceğinden de eminim.
“Yerli malı, yurdun malı, herkes onu kullanmalı” diye başlayan şiiri, kim bilir kaç kez okuduk, kaç kez dinledik çocukluğumuzda. Yerli malı haftası kutlardık ilkokulda; hâlâ var mı o uygulama, şimdinin gençleri, çocukları da yaşadılar mı o hazzı bilemem, ama ne büyük hazdı o, inandığınızı, ülkünüzü uygulamalı dile getirmek!..
Üzerinizde Türk imalatı kumaşlardan giysiler, ayakkabılar, hatta pek çoğumuzda Sümerbank ürünleri. Hem de sağlam, hem de sağlıklı. Üzerimizdeki battaniye, yorgan uyurken, yerdeki halılar. Soframızdaki porselenler, cam eşyalar, biblolar, mutfaktaki tüm yiyecekler, tüm gıda ürünleri Türk üretimi.
Ülkemizde yetişmiş meyveler, sebzeler, ama doğal, ama tertemiz, dayatma ithal, genleriyle oynanmış son derece sağlıksız tohumlarla üretilmemiş! Yine ithal, sakıncalı gübre ve zirai ilaç kullanılmamış! Annelerimizin ülke buğdayından unla yaptığı, kekler, börekler, iç malzemesi Türk peyniri vs. Pastalarda şimdiki gibi ithal hazır kremalar yerine, yine bahçedeki kümes ya da pazara çevre köylerden gelen, güzelim köy yumurtalarıyla yapılmış harika kremalar. Mis gibi tereyağları böreklerde. Et deseniz, doğal yemle yetişmiş besi hayvanlarında, tavuk zaten kümesiniz ya da köylerden, piştiğinde evin tümünde mis gibi koku ve misafire en kıymetli ikram.
Daha o kadar çok örnek var ki sayfalar dolusu…
Şimdi şöyle bir yaslanın arkanıza ve düşünün… Önce üzerinizdeki giysiler, elinizdeki cep telefonu, evdeki TV, müzik setleri, bilgisunar vb, hangisi Türk yapımı, Türk yapımı olanların kaçı her şeyiyle Türk?
Geçin mutfağa, tencereden tabağa, bardaktan fincana, çatal bıçağa, buzdolabınız ve içindekilere, yiyeceklerinizi hazırlamadaki malzemeye bir bakın…
Ardından yatak odasına geçin oradaki giysiler, yatak, yastık, yorgan ve malzemelerine. Kaçı Tük üretimi, üretim Türk olsa da, kaçının içeriği ithal değil?!!
Banyonuzdaki şampuan, sabun, deterjanlar, bakım ürünleri ve de çamaşır makineniz, Kaçı Türk üretimi ve tümüyle Türk?!
Çıkın sokağa, bakın tüm lokantalara, pastane ve kafelere, marketlere, hatta mahalle bakkallarına, kuyumcusundan, giysi mağazalarına. Kaç tanesi Türk ismi taşıyor? Kaç tanesinde Türk ürünleri sunuluyor?
Bankaların kaçı Türklerin ve kaçının ismi Türk? Fabrikaların, kamu hizmeti veren kuruluşların, evlerimize ulaşan hizmetlerin kaçı Türklere ait?
Otellerin, işletmelerin, en güzel tatil yörelerinin kaçı Türklere ait, hatta topraklarımızın?!!
Hatta ve hatta ülkemizle, ülke insanımız, çalışanımızla ilgili, en hayati konularda alınan kararların, çıkan kanunların kaçı Türk düşüncesi ürünü ve de çıkarına?
Bu durumda hâlâ göğsünüzü gere gere, ben Türkiye’de yaşıyorum diyebilir misiniz; duyumsayabilir misiniz hazzını içiniz sızlamaksızın, yine de göğsünüzü gere gere Türküm diyebilseniz de?!!
Hoş bazılarının onu bile demeye hakları yok ya, kendileri bilmese de!!!
YORUMLAR
İnsanlarımız, vatan sevgisinden aşırı yoksun durumda. Hele ki vatan sevgisine sahip insanların, paşaların, yazarların cezaevinde yattığını düşünürsek; bunun suç olması bile çocuk ve gençler için çok olumsuz bir hava yaratıyor... Üzülmemek elde değil. Herşeyini Türk'ün yaptığı DEVRİM arabasını çürümeye terk etmek, Türk özel uçak üretim şirketini piyasaya harcatmak, yıllardır bir televizyon üretemiyor olmak ne acı, ne utanç verici bir durum. Birçok üniversite güneş enerjili araba üretebilirken, televizyon neden üretilemiyor, buzdolabı neden üretilemiyor, üzülmemek, kahrolmamak elde değil... İnsanın kendine yazığı gelir mi hiç. Benim geliyor. Yazık bize!!!...
Milliyetci bir toplum degiliz bananeciyiz yabanci mallara karsi hep farkli baktik hava atmak ugruna türk isciligini ürünlerini kendimiz kücümsedik Vatan topraklari üzerinde yasayan okadar vatan haini varki onlarin yaptiklarini yabancilar bile yapamiyorlar bu cok ama cok aci saygilar ...